Herşeye batılıların mantığıyla bakmaya alışmış olan batıkafalıların, saçmalama hakkını kullandığı konulardan biriside ortaçağ algıları ve söylemleri.Sık sık "ortaçağ karanlığı" ve ya "ortaçag kafası" gibi yaklaşımlar sergiliyorlar.Beyler, bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek ayıp.Bilmeden biliyormuş gibi yapmak ise hem ayıptır hem ukalalıktır hem de cahillik alametidir.

375 yılındaki Kavimler Göçü ile; Hun Türkleri'nin bazıları batıya göç eder, gittikleri yerlerdeki milletleri daha batıya göç ettirirler, böylece pek çok millet zincirleme yer değiştirir ve Avrupa'nın bugünkü demografik yapısı oluşur.İşte bu olay İlkçağ'ı bitiren ve Ortaçağ'ı başlatan olaydır.Ortaçağ 375 yılından, 1453 yılına kadar devam eden tarihi süreçtir.

Peki Ortaçağ bizim için karanlık bir çağ mıdır? Ortaçağ'da hangi gelişmeleri yaşamışız diye bakınca sorumuz cevap bulmuş olacak.

Orta Asya'da devletler kurmuşuz, Türk tarihinin ilk yazılı belgeleri olan Orhun Abideleri'ni dikmişiz.610 yılında İslamiyet'in doğuşuyla cahiliye devri" bitmiş ve 751 yılındaki Talas Savaşı sonrasında, Türk milleti olarak İslam dinine geçiş yapmışız.(Buna mı karanlık diyorsunuz beyler?)

Karahanlı, Gazneli, Selçuklu devletlerini kurmuşuz, hür yaşamışız, İslam' hizmet etmişiz.Aynı süreçte bilim ve teknikte o devrin en ileri seviyesine çıkmışız, İbni Sina, Biruni, Elcezeri gibi büyük bilginler yetiştirmişiz.

Ortaçağ denen zaman dilimi içinde Anadolu'yu yurt edinmişiz, Pasinler(1048), Malazgirt (1071) gibi parlak zaferlerle siyasi ve askeri olarak destanlar yazmışız.(Bunlar mı "karanlık " beyler?)

Anadolu'da ilk Beylikler ve Türkiye Selçuklu devletlerini kurmuş, Anadolu'yu yurt edinmişiz, her tarafı eserlerle donatmışız, farklı inanç ve milletten insanları adalet ve hoşgörümüzle yönetmişiz.(Bu mu "karanlık" beyler?)

Batıdan Avrupalılar'ın topu birden, yaklaşık 180 yıl boyunca, Haçlı seferleri düzenleyip gelirken ve doğudan da Moğol kabusu gelirken dimdik durmuşuz, vatan kıldığımız Anadolu'dan da bağımsızlığımızdan da vazgecmemişiz vede Türk-İslam dünyasına kalkan olmuşuz.(Bu mu "karanlık" beyler?)

Osmanlı gibi büyük bir devlet kurup, Yemen'den Viyana'ya kadar hükmetmişiz.Varna, Kosova, Niğbolu, Mohaç, Preveze gibi büyük zaferler kazanmışız Batı'ya ve haçlı zihniyetine karşı.Aynı süreçte masum insanlara dokunmamış, 72 milleti huzur ve barış içinde yönetmişiz, kimseye boyun eğmemişiz, ekonomik olarak zirvede yaşamışız, teknik olarak zirvede yer almışız....Ortaçağın kapanışını bile İstanbul'un fethiyle yapmışız.

Sahi beyler, söyleyin de bilelim, siz hangi "ortaçağ karanlığı"ndan bahsediyorsunuz. Ortaçağ'ın batı için karanlık bir çağ olduğu muhakkak, ama siz batılı mısınız ki, ikide bir ortaçağ karanlığı diyorsunuz. Tüm batı dünyasında Ortaçağ'ın özeti şudur: Skolastik(baskıcı)Kilise tahakkümü, bilim ve teknikte geri kalmışlık, fakirlik, kralların zulmü, derebeylerin zulmü, farklılıklara düşmanlık,Hep beraber saldırsalarda Haçlı seferleri'nde hezimet yaşamak, Anadolu'yu ve Avrupa topraklarının yarısını Türkler'e kaptırmak gibi siyasi ve askeri çöküntüler yaşamak.Bunlara bakınca Ortaçag Batılılar için " karanlık çağ" dır, doğru.

Ancak Türk-İslam medeniyeti için Ortaçag karanlık falan değildir, zirve ve aydınlık çağıdır.

5-6 yaşındaki çocukların Kur'an okumayı öğrenmesine karşı çıkıpta, bu durumu "ortaçağ kafası" olarak tanımlayan beyler, asıl sizde "skolastik, ortaçağın batı kafası" var.Size ne insanların çocuklarına Kur'an öğretmesinden? Siz kimsiniz ki benim çocuğuma dinimi öğretmeme karışıyorsunuz? Varın siz kendi çocuğunuza istediğinizi öğretin.

Varın siz batı kafasıyla bakın tarihe veya ortaçağ a. Varın utanın tarihimizden ve kültürümüzden.Varın debelenip durun Batı aşkıyla ve aşağılık kompleksinizle.Ama millete tepeden bakmayı, milletin inancına dil uzatmayı, tarihimizi karalamayı, kesin artık...!