Bugün Malazgirt Meydan Savaşının olduğu gün.

26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoruIV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bu savaşı Müslüman Türkler kazandı.

Alp Arslan'ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, Müslüman TürklereAnadolu'nun kapılarını açan savaştır.

Bu savaşta Bizans Ordusunun mevcudunun en az 200.000 olduğu tahmin ediliyor. Sultan Alparslan'ın ordusu ise en fazla 30 bindir. Bizans'ın niyeti Müslüman Türkleri Anadolu'dan söküp atmak, Anadolu'nun kapılarını Türk akıncılılarına kapatmaktı.

26 Ağustos Cuma sabahı iki ordu da Malazgirt ovasında karargah kurmuştu.Sultan Alparslan öncelikle elçiler göndererek barış teklifinde bulundu. İmparator, kalabalık ordusu karşısında Sultan Arpaslan'ın korktuğunu düşündü ve barış teklifini reddetti.

Üstelik gelen elçileri, Hristiyan olmaya davet ederek ellerine birer haç çizdirdi ve öylece geri yolladı.

SULTAN KEFENİNİ KENDİ ELLERİ İLE GİYDİ

Düşman çok kalabalıktı gerçekten. Sultan Alp Arslan savaştan sağ çıkma ihtimalinin düşük olduğunu düşündü. Ölümüne savaşmaya karar verdi. Kefenim olsun diye baştan aşağı beyazlar giyindi.Atının da kuyruğunu bağlattı. Komutanlarına Şehit olduğu taktirde düştüğü yere gömülmesini vasiyet etti.

Alparslan'ın şedahet aşkı, ölüme meydan okuması askerlerin maneviyatını arttı. Cuma namazı vakti girince Sultan Alparslan askere imamlık yaptı. Hutbe için atına binip ordusunun önüne çıktı.

Şehadet aşkıyla, moral yükseltici ve maneviyat artırıcı kısa ve etkili bir konuşma yaptı. Çoşkulu ve gözü yaşlı K.Kerim okudu. Allah'ın Kur'an'da zafer ve cennet vaat ettiği ayetlere dikkat çekti. Şehitlik ve Gazilik makamlarının büyüklüğünü anlattı.

Bu sırada Bizans ordusunda dinsel ayinler yapılmakta ve Papazlar askerleri kutsamaktaydı. Bu bir İslam ve haçlı savaşı idi.

Savaş Cuma namazı sonrası Türk atlılarının toplu ok saldırısına geçmesiyle başladı. İkinci aşamada Sultan, ordusuna yanıltıcı bir çekilme emri verdi.

Ordu gerilerdegizlenen küçük birliklerin tarafına doğru çekilmeye başladı. Bu birlikler Türk ordusunun arka saflarında bir Hilal biçiminde yayılmışlardı.

Türklerin hızlıca çekildiğini gören Romen Diyojen Türklerin Bizans ordusundan korktukları için kaçtıklarını düşündü. Türkleri yakalamak için ordusuna Saldırı emrini verdi. Bizans ordusu Hilal taktiğine gafil avlandı. Hilal şeklinde düşmanı kuşatan askerler ok yağdırmaya başladı. Kaçma taktiği uygulayan kuvvetler de Hilal'in merkezine geri dönünce Bizans ordusunda tam bir panik başladı.

Bizans ordusunda yer alıp, Türk Soyundan gelen Uzlar, Peçenekler ve Kıpçaklar; Selçuklu komutanları tarafından verilen Türkçe emirlerden etkilenerek Selçuklu ordusuna katıldı. Sonuçta tam bir bozgun havasına giren Bizans ordusunun büyük bölümü akşam hava kararıncaya kadar yok edildi. Kaçamayıp sağ kalanlar teslim oldular. İmparator omzundan yaralı olarak ele geçirildi.

EN AĞIR CEZA: AFFETMEK

İmparator Romen Diyojen, Alp Arslan'ın huzuruna çıkarılınca, Alp Arslan : "Eğer ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardın?" diye sordu. Romanos: "Ya öldürürdüm ya da zincire vurup Konstantinopolis sokaklarında gezdirtirdim." Alp Arslan: "Benim vereceğim ceza çok daha ağır. Seni affediyorum, ve serbest bırakıyorum." Dedi.

İmparatoru bağışlayan ve ona iyi davranan Sultan antlaşmaya yapıp İmparatoru serbest bıraktı. Bizans iktidarı mağlup imparatoru tahttan indirip, gözlerine mil çekti, bir manastıra kapattı.

Bu savaş sonucunda, Haçlı Seferlerinin başlaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına varacak bir tarihi süreç başlamıştır.

Peki Bizans zihniyeti öldü mü? Hayır. Batı bu zihniyeti hala yaşatıyor. Haçlılar Anadolu'dan ümidini kesti mi? Hayır. Batı hala Anadolu'yu esareti altına alma hayali taşıyor. Ülkemiz üzerinde oynana oyunlara bir de bu açıdan bakmak lazım. Bu millet Malazgirt'in rövanşını da almasını bilecektir.

TARİHTE BUGÜN

Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu orduları Malazgirt'te Bizans ordularını yendi. Malazgirt zaferi Türkler'e Anadolu'nun kapısını açtı. (1071)

Büyük Taarruz başladı. (1922)

Atatürk'ün emriyle Türkiye İş Bankası kuruldu. (1924)

İngiltere'yle yapılan anlaşma sonucu Mısır bağımsızlığına kavuştu. (1936)

GÜNÜN SÖZÜ : 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor dediklerinde Sultan Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der : "Biz de onlara yaklaşıyoruz..."

.