Toplumsal baskı özgürlüğümüzü ne derecede kısıtlar?

Kendimiz olabilmek mi yoksa toplumun bizden olmasını istedikleri kişi mi...?

Kitabı okurken bunların cevaplarını buluyoruz.Ve fikrim şu ki :Şu andaki mutsuzluğumuzun yegane sebebi bizi itaat etmeye mecbur kılan,katı kurallar koyan eğitim sistemi. Bir de 0-6 yaş çocuk eğitimde "ağaç yaşken eğilir",düşüncesini uygulayan ebeveynler.Sonuç;Mutsuz anne baba mutsuz gençler ve mutsuz çocuklar....

"Yarını düşlüyoruz ama yarın gelmek bilmiyor; Bir zafer düşlüyoruz. Aslında hiç istemediğimiz.

Yeni bir gün düşlüyoruz. O yeni gün zaten gelmişken.Kavgadan kaçıyoruz .Durup dövüşmemiz gerekirken."

"Çağrıyı dinliyor ama kulak asmıyoruz, Gelecek için umutlanıyoruz, gelecek yalnızca planlardan ibaretken, Bilgeliği düşünüyoruz,her gün köşe bucak kaçtığımız, Bir kurtarıcı diliyoruz, kurtuluş ellerimizdeyken"

"Ve hala uyuyoruz .Ve hala uyuyoruz .Ve hala diliyoruz. Ve hala korkuyoruz...."

Ölü Ozanlar Derneği Sayfa 120

PAŞA

Caddemizin,sokağımızın yıllardır ayrılmayan "PAŞA"sı...

Kahvenin önünde oturmuş çay içerken çöktü yanıma..Pozunu verdi. .Bir simit ve sütlaçtan sonra görev yerine döndü usul usul...

"Koca kentte kaybolmuş sokak köpeklerini sevmişti. Bu köpekler yiyecek değil, sevgi, dostluk istiyordu. Büyük şehrin hengamesi içinde insanların kaybettiği değerleri, farkında olmadan bu sokak köpekleri yaşatıyordu şimdi. dostluk, güven, sevgi.." Üstün Dökmen

BORÇLU

-Yolu neden uzattık baba?

- Kasap İrfan var ya, şimdi onun dükkanın önünden geçmek olmaz. Borç aldı benden, epey de oldu.. Belli ki darda..Şimdi kendimizi gösterir gibi yakışık almaz..