ÖLMÜŞ KARDEŞİNİN ETİNİ YİYENLER

İnsan eti yiyen vahşi kabileleri yamyam olarak tanımlıyoruz.
Yamyamların gerçekte var olup olmadıkları tartışmalı bir konu. Ancak yamyam
misali insanlar aramızda o kadar çok var ki? Çünkü bizi en iyi tanıtan
yaratıcımıza göre; dedikoduculuk bir nevi yamyamlıktır.

Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: ?Allahın en kötü kulları;
insanlar arasında söz götürüp getirenler, dostlar arasında dedikodu ile bozguncu­luk
yapanlar ve suçsuz kişilere kusur ve suç bulup iftirada bulu­nanlardır.?

Yine Efendimiz
Hz.Muhammed buyurdular ki: ?Ümmetimin en kötüleri; insanlar arasında söz
götürüp getiren , dediko­du yapıp fitne çıkaranlardır.?

Hümeze Süresi 1. ayet-i Kerime?de Yüce Allah bu tip
insanlar hakkında şöyle buyurmaktadır: ?Vay hâline, arkadan çekiştirip çamur
atana, yüzüne karşı kaş-göz işaretiyle alay edene

Yine Hucurat Süresi 12. Ayet-i
Kerime?de Yüce Allah şöyle buyurur: ?Ey imân edenler Zannın çoğundan kaçının.
Şüphesiz ki zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın.
Sizden biriniz, ölen kardeşinin etini yemek ister mî? Ondan tiksinirsiniz.
Allahtan korkun. Şüphesiz ki Allah, tövbeleri çokça kabul edendir. Çok
merhametlidir.

FAZLA YEMEK BUNAMA SEBEBİ

Can boğazdan geçtiği gibi yine can boğazdan
çıkıyor. Beslenmek önemli ancak dengesiz beslenme bir çok hastalığa davetiye
çıkarıyor. Yaşımız ilerledikçe sağlıksız beslenmenin zararı da ortaya çıkıyor.

Araştırmalara göre; fazla yemek yemek, özellikle yaşlılıkta
hafıza kaybı ve bunama riskini iki katına çıkarmaktadır.

ABD?de yapılan bir araştırmada; 70 ila 89
yaşlarındaki 1250 kişi, yeme ve içme alışkanlıklarına göre çeşitli testlerden
geçirilmiş.

Araştırmayı yöneten doktorlar, düşük kalorili
beslenmenin hafıza kaybını azalttığını ve hatta Alzheimer başlangıcını
engellediğini tespit etmişler.

Araştırma sonucuna göre uzmanlar; düşük kalorili ve
sağlıklı beslenmenin nörolojik hastalıkların önlenmesinde de önemli bir etken
olduğunu belirtiyorlar.

GÖZLERİNİZİ KIRPMAYI UNUTMAYIN.

Gazeteleri okumak için bilgisayar başındayım.
Yazılarımı yazmak için bilgisayar başındayım. Satranç oynamak için bilgisayar
başındayım. Maillerim için bilgisayar başındayım. Demem odur ki; gün içerisinde
bilgisayar başında bulunduğum süre çok fazla. Ortalama 5 saat? 15 saat duranlar
da vardır. Gözlerim ve benim için yine de bu çok fazla?

Bilgisayar, özellikle göz sağlığımızı tehdit
ediyor.

Uzun süre bilgisayar önünde çalışanlarda; göz
kuruluğu, gözlerde yanma , batma ve bulanık görme gibi sorunlar çok görülüyor.
Bu sorunların önüne geçmek için çok basit bir çözüm var: Ekran önündeyken gözleri bilinçli kırpma
alışkanlığı edinmek?

Araştırmacı, yazılımcı, bankacı, grafiker dostlarım
bilgisayar başında gözlerinizi kırpmayı unutmayın. Ara sıra mola vermeyi
unutmayın. Ayrıca rahatsız edici yansımalara dikkat. Monitöre fazla
yaklaşmayın. Buna televizyon ekranıyla ilgili uyarımızı da ekleyelim.

Bilgisayar kullanımı, baş ağrısı, göz yorgunluğu,
geçici bulanık görme, kuruluk veya batma hissi,boyun ve sırt ağrıları, ışık
hassasiyeti, çift görme, göz ağrısı, odaklanma güçlükleri, göz sulanması ve
gözlerde kızarıklık gibi rahatsızlıklara yol açıyor.

Uzmanlar özellikle 35-50 yaşlarında okuma ve bilgisayar için ayrı
birer gözlük kullanılmasını tavsiye ediyor. Sanırım gözlük edinme yaşıma gelmiş
bulunuyorum. Gidişat gösteriyor ki; bu yazılar beni gözlük sahibi yapacak.

AĞZINIZA SAĞLIK?

Büyüklerin güzel bir duasıdır bu? Ağzına sağlık
derler.

Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI) ve Türk Diş
Hekimleri Birliği (TDB) Ağzına Sağlık Türkiye isimli bir proje yürütüyor.
Bu proje kapsamında yapılan araştırmaya göre: Toplumda her üç kişiden biri
günde bir kere bile diş fırçalamıyor

Yine araştırma sonucuna göre Türkiyede bir diş
fırçası, bir yıldan fazla süre kullanılmaya devam ediliyor. Maalesef toplumun ağız ve diş sağlığı bakımı,
ülkemizde çok düşük seyrediyor. Aynı şekilde diş fırçası kullanımı, macun
kullanımı da çok düşük.

Araştırmaya göre; diş çürükleri ve diş eti
hastalıkları dünyanın en yaygın hastalığı? Ağız ve diş sağlığı, sadece ağız kokusu,
gülümseme, estetik ya da dişlerin fonksiyonları için değil, genel sağlığımızı
için de son derece önem taşıyor.

Misvak kullanmanın, dişleri temiz tutmanın ibadet
olduğu bir dine ve kültüre sahibiz. Demem odur ki; dişlerimizi ihmal etmeyelim.