ÖLENİN 7.GÜNÜ OLUR MU?

Önemli bir soru. Sizi de mutlaka ilgilendiriyordur.Soru, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Yüksek Kuruluna yöneltilmiş.

Soru şöyle:Vefat edenler için 7, 40 ve 52nci gün duası var mıdır, dini dayanağı nedir??

Bu soruya verilen yanıtın altını çizelim: ?Vefat edenlerin arkasından 7.40.52. gibi özel günler düzenlemenin ve dini merasim yapmanın hiçbir dini dayanağı yoktur.?

Ölenin arkasından yapılacak vazifeler bellidir. Cenaze hazırlanır, eşe dosta haber verilir, namazı kılınır, duası okunur, borcu varsa ödenir, adına hayır yapılır ve usulünce defnedilir. Kabri zaman zaman ziyaret edilir. K.Kerim okunur.

Gel şimdi sen bunu vatandaşa anlat. Özellikle hocalara, imam efendilere bu konuda büyük görev düşüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde yayınlanan cevabı aynen aktarıyorum: Bir kimsenin ölümünün 7, 40 ve 52nci günü şeklinde zamanlar tayin edip bu zamanlardan özel merasim yapma şeklindeki uygulamaların hiçbir dinî dayanağı yoktur.

Ölen bir Müslümanın usulüne göre yıkanıp kefenlenmesi ve cenaze namazının kılınarak defnedilmesi farzdır. Bunun dışında yapılması zorunlu olan bir şey yoktur.

Ancak, sevabı ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere hayır yapılabileceği gibi, çeşitli vesilelerle dua da edilebilir.

Hz. Âişeden (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.)e bir adam: Annem ansızın öldü. Öyle sanıyorum ki şayet konuşabilseydi, sadaka verilmesini vasiyet ederdi. Şimdi ben, onun adına sadaka versem, sevabı ona ulaşır mı? diye sordu. Peygamberimiz de (s.a.v.): Evet, ulaşır. Onun namına sadaka ver. buyurdu

ELİMDE TAZE KIYAMET TARİHLERİ VAR?

Cahile de, okumuşu da, 21 Aralık 2012 tarihinde, ne olacak acaba, diye bekliyordu.

Ölüm gibi bir gerçeğe rağmen ölümü unutup, kıyamete dair yapılan şarlatanlıklara kapılmamız ne kadar garib

İnançlı ve bilinçli her insan kıyamet saatini Allah?tan başka kimsenin bilemeyeceğini bilir.

21 Aralık 2012 tarihinde hiçbir şey olmadı. Astroloji uzmanlarına göre sadece Kış güneşi başladı.Yani her yıl olduğu gibi bugün, yılın en uzun kış günü olarak kayda geçti.

Bu tarihten itibaren geceler kısalmaya ve günler uzamaya başladı. Hepsi bu kadar.

21 Aralık 2012 tarihine dair tüm şarlatanlıklar ortaya çıktı ama sırada başka şarlatanlıklar var.

Şimdi de kıyametin, 2014 yılının nisan ayının 10uncu günü kopacağına inananlar var.

Dünyada yaşam var olduğu günden beri insanoğlu kıyamet tarihine dair sayısız iddia ortaya atmış. Tarihi kayıtlara göre milattan sonra 185 defa ?kıyamet kopacak diye tarih verilmiş.

Tabi ki hepsi boş çıkmış.

Sıradaki kıyamet senaryosu; 10 Nisan 2014.

Alternatif kıyamet tarihleri de var. 1 Ocak 2017 ve 2023

Ne diyelim, Allah akıl fikir versin?

NEFRET ETTİĞİNİZ KİŞİYLE ÇALIŞMAK

İşyerinde, nefret ettiğiniz biriyle çalışmak zorunda kalmak kadar kötü bir şey yoktur.

Sürekli canınızı sıkan, sürekli dikkatinizi dağıtan, sürekli şikayet eden, katlanılmaz, nefret ettiğiniz, bir iş arkadaşına sahip olmak iş yerinde kabus gibidir.

Böyle bir ortamda ne moral kalır, ne motivasyon. Performansınız o kişi varoldukça düşer.

Peki, böyle bir durumda nasıl verimli çalışabilirsiniz?

Her zaman çevremizde anlaşmakta zorlandığımız ama bir arada çalışmak zorunda olduğumuz insanlar olabilir. İş yine siz de bitiyor. İşte bu durumda dikkate almanız gerekenler:

1- Otokontrolünüzü sağlayın ve öfkenizi ve kendi davranışlarınızı kontrol altına alın.

2- Mesai saatleri boyunca nefret ettiğiniz kişi sizi ne kadar rahatsız ederse edin, diğer iş arkadaşlarınızla bu durumu paylaşmayın, onların yanında sızlanmayın.

3- Eğer biriyle bu sorununuzu paylaşmak istiyorsanız, ofis dışından biri olmasına özen gösterin.

4- Çoğu zaman kıskançlık ve diğer negatif duygular yanlış yargılara varmamıza ve karşımızdakini yanlış algılamamıza sebep olur.

5- Örneğin; biri bir işi bizden daha iyi yapıyorsa onu küçümseme yoluna gideriz. Önyargılı ve taraflı davranırız.

6- Birlikte çalışmak, o kişiyi daha yakından tanımanızı ve empati kurmanıza yardımcı olacaktır.

7- Belki özel hayatındaki sorunlar, patronun yarattığı baskı ya da yorgunluk nedeniyle bu şekilde davrandığını fark edeceksiniz.

8- Eğer hiçbiri işe yaramazsa, iş arkadaşınızla konuşmayı deneyin

9- Karşınızdaki kişi sizin ne kadar sinirinizi bozarsa bozsun, görmezden gelmeye çalışın.

10- Bütün problemin karşı taraftan kaynaklanmayabileceğini, sizin de hatalarınızın olabileceğini unutmayın.

40 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARA

Ortalama insan ömrünün yarısına ulaştığı halde hala kendisini çocuk hissedenleri bir teste tabi tutacağım.

  1. Eğer, bir tarafı yanan, bir tarafı pişmeyen elektrikli fırın nasıl bir şey biliyorsanız, hatta bu fırında elinizi yakmışsanız,

  1. Annenizin, yemeklerden sonra evi gırgırladığını hatırlıyorsanız,

  1. İlkokul sıralarında aldığınız arı maya silgilerinin kokusu hala burnunuzda tütüyorsa,

  1. Siyah Beyaz televizyon yayınlarını, İstiklal Marşı ile açılıp kapanan tek kanal TRT?yi , rüzgarlı havalarda anteni düzeltmek için çatıya çıkan ve oldumu diye bağıran büyüklerinizi hatırlıyorsanız,

  1. Bakkal dönüşlerinde taze, sıcak, güzel kokulu ekmeğin, ucunu yemenin zevkini biliyorsanız,

  1. Belediyenin Sinek ilacı arabasının bıraktığı, ilaç bulutunun arkasından koşmuşsanız,

  1. ?Edi ile Büdü? ne demek biliyorsanız,

  1. Leblebi tozunu ağzınıza doldurup, konuşmaya çalıştığınızı, iki bisküvi arasına lokum sıkıştırdığınızı hatırlıyorsanız,

  1. Yere, duvara sürtünce kıvılcım çıkartan çatapatlar, çevirdiğiniz topaç ve çemberler, biriktirdiğiniz gazoz kapakları ve kibrit kutuları hala aklınızda ise,

Siz hala çocuksunuz.

(Bu teste devam edeceğim. Çocukluğunuza dair daha çok sorularım olacak)

HALA ÇOCUK OLANLARA

Başı beladan kurtulmayan ama her şeye rağmen neşeli, dertsiz, tasasız, ve sevgi dolu, olmaktan vazgeçmeyen, çizgi film karakteri, Pembe Panter`i hatırlıyor musunuz?

İnternetin ve mp3 çalarların olmadığı yıllarda, gençlerin modası olan, ellerden düşmeyen, ceplere sığmayan, kocaman walkman`leri hatırlıyor musunuz?

?Gün güneşli, insanlar neşeli, sen de gel oyna? şarkısı ile başlayan Susam Sokağı`nı hatırlıyor musunuz?

Televizyonun uzaktan kumandasının olmadığı günlerde, televizyonun sesini açmak ve ayarları değiştirmek için defalarca ayağa kalkmak ve televizyon kutusu üstündeki düğmelere basmak zorunda kaldığınızı hatırlıyor musunuz?

Tetris oyununu daha hızlı oynamak ve oyunda kalmamak için heycanlandığınızı hatırlıyor musunuz?

Okula gitmeden önce mutlaka pazar günleri zorla banyo yaptığınızı ve o gece erken yatmaya zorlandığınızı hatırlıyor musunuz?

Konuşan araba Kara Şimşek?e binme hayali ile çocukluğunuzu yaşadığınızı hatırlıyor musunuz?

TRT`nin yayın akışı başlarken ve bitirken istiklal marşını dinlediğinizi, kapanırken biiiiiiip sesi çıkana kadar TV`yi kapatmadığınızı hatırlıyor musunuz?

BEDAVA İPAD SAHİBİ OLDU

ABDde Alexa isimli kadın, Best Buy isimli teknoloji sitesinden bir iPad siparişi verir. Ancak sipraiş evine geldiğinde kendisine, 1 ipad parası karşılığında, 5 iPad gönderildiğini fark eder.

Nasreddin Hoca?nın ?Kazan doğurdu? misali 1 ipad beklerken 5 ipad sahibi olmuştur. Bu durumu fırsat bilmez tabi. Bir yanlışlık yapılmıştır. Hemen Alışveriş yaptığı firmanın tüketici hattını arar ve kendilerini durumdan haberdar eder.

Kısa süre sonra firmadan cevap gelir. Posta ile gelen cevap aynen şöyle; ?Değerli müşterimiz Başınıza gelen bu konu hakkında dürüst bir şekilde bağlantı kurduğunuz için minnettarız. Günümüzde kaç kişi böyle bir girişimde bulunurdu bilinmez ama tarafımızdan yapılan yanlışlık yüzünden fazla cihazların sizde kalmasını istiyoruz.

Ayrıca, yeni yılın yaklaşmakta olduğu şu günlerde, elinizdeki cihazları mümkünse ihtiyaç sahibi eş ve dostlarınıza vermenizi rica ederiz.?

Şimdi bu kadının gösterdiği davranışı gösterecek, içimizde bir çok insan vardır. Bunda şüphem yok da, acaba dürüst davranışı dikkate alıp tüm ipadları müşterisine hediye eden bu firma gibi bir firma çıkar mı, işte bu konuda emin değilim.