Başbakanın Balkon konuşmasından önce mikrofon uğur Uğur Işılak’taydı. Her kıtasının sonu ‘Millet Kazandı’ diye biten kendi yazdığı şiiri okudu. Tespitler çok doğruydu. Seçimin hangi söylemeler etrafında şekillendiğinin özetini yaptı hemde sonucunu açıkladı okuduğu şiirle.
Bu seçimlere mahalli seçim gözüyle bakılmadığı ortadaydı. Onun içindirki; Cumhuriyet tarihimizin en yoğun katılımı yaşandı. Yatalak hastalar dahi sedyeleri üzerinde geldiler oy kullanmaya. Beni en çok etkileyen görüntü sedye üzerinde sandığa getirilen yaşlı bir amcanın görüntüsü oldu. Yaşlı amca ‘benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olur mu’ diyenlere en güzel cevabı verdi. Demekki sedyedeki amcanın oyuyla insanları aşağılamayı entelllik zanneden zibidilerin oyu aynıymış.
Sosyal medyada malum çevreler; hükümeti biz getirdik biz götüreceğiz mesajı verdiler. Başta ben olmak üzere herkes merak ediyordu kendilerine hizmet hareketi diyen kitlenin oy oranını. Dediğimiz şuydu; Bu seçimlerde lütfen AK Parti’ye oy vermeyin. Biz de bilelim..Ak Parti darası alınınca kaç okka geliyor?
Sonuç; kantar çekmedi bu ağırlığı.
Kendilerince hükümetin kulağını çekmeye çalışanlar hezimete uğradılar. Halk hükümetin meşruluğunu sorgulayanların kulağını öyle bir çektiki; tüm hesaplar bozuldu. Kaos planları bozuldu.
Şimdi çıkarılacak dersler var. Bir kaçını onlar adına ben yazayım.
Hükümetler seçimle gelir, seçimle gider.
Hükümetin meşruluğunu kendi çıkarları zedelenince sorgulamaya kalkanlar ağızlarının payını alırlar.
Yüzde 55 yine size oy vermedi diyenlere artık kundaktaki bebeler de gülüyor.
Ve taraf olmamak bertaraf olmak demekmiş.
CHP liderinin ilk açıklaması: ‘Biz cemaatle çalışmadık’ oldu. Buna öküz öldü ortaklık bozuldu derler.
Hizmetçiler neye hizmet ettiklerini artık bir kez daha sorgulamak durumundalar. Ortada kalmak, kanatları altına sığınmaya çalıştıklarınızdan dirsek görmek, kulağı çekilmekten daha acıdır herhalde.
Siyaset herkesin hakkı. Sizde girin siyasete. Kurun partinizi çıkın halkın önüne, anlatın derdinizi. Size haksızlık yapıldıysa sevinmenizi salık veririm. Zira bu ülkede haksızlığa uğrayanları millet omuzlarına alıp hakettiği yere koymasını iyi biliyor. Millete güvenin. Milletin aklıyla alay etmek kimsenin haddine değil.
Her tarafa şirin görünüp hiçbir taraftan olmamak artık tercih edilecek bir yol değil. Hizmet hareketi perde arkasından suflörlük yaparak etki alanındaki aktörleri yönlerndirmeyi iyi beceriyordu. Artık o da bitti. Şimdi aktör olup sahneye çıkmalılar. Ya sahnede oynayacaklar oyunlarını ya da seyirci olarak koltuklardaki yerlerini alacaklar. Sahnede olmazsanız oyuncuların kulisine ancak ya çöpleri toplamak yada çay servisi yapmak için girersiniz. Başka ihtimal yok.
İnegöl’e gelince Sayın Alinur Aktaş koltuğunu büyük bir oy farkıyla korudu. Başkanımızı Avrupada yaşayan İnegöl’lü hemşerilerimiz adına tebrik ediyor başarılar diliyorum. Önümüzdeki dönemde İnegöl’deki eksikliklerin giderileceğini ve daha iyi hizmet verileceğini umuyorum. Bu arada MHP adayı Sayın Fikret Fidan’ın seçimler sonrası sosyal medyada yayımladığı mesajla Sayın Aktaş’ı tebrik edip başarılar dilemesi de ayrıca takdire şayan. Demokrasilerde kaybedenlerin de erdemli olabileceğini İnegöl adayları en güzel şekilde gösterdiler.
Saadet Partisi’ne gelince.. Sayın Salih Berber’in aldığı oy oranı beni gerçekten şaşkına çevirdi. En fazla koşturan adaylardan biri olarak Sayın Berber’in bu orandan daha fazlasını alacağı beklentisi içerisindeydim. Ama dedik ya milletin takdiri neyse odur. Kim ne derse desin en güzel cevap sandıkta verildi. Başka sorusu olan ?
AYHAN ŞEKER/FRANSA
.