Sabah saatleri... Henüz sabah namazı kılınmamıştır. Kadir-i Mutlak Rabbimiz, kadrini kıymetini bilemediğimiz "Kadir Gecesini" anlamamız için bir sure göndermiş: Kadir Süresi...

"Bir şeye anlam yüklemek, bir şeyin kıymetini artırmak nasıl olur?" diye düşünürseniz şu ayete dikkat ediniz: "Bin aydan daha hayırlı bir gece" Bir şeye, benzerlerinden bin kat daha fazla olduğunu ifade ederek değer yüklenebilir.

İçinde kadir gecesi olmayan bin ay, 80 küsurluk bir ömür demek.(Bir ayın otuz gün olduğunu hatırda tutarak hesaplama yapmak lazım tabii) "Oku" ilahi emriyle ile başlayan bir gece yolculuğu...

Sonra "Ey örtüsüne bürünen" hitabı ikinci emri de verir "kalk ve uyar." Eylem başlamıştır. Kitap ile ilişkiyi anlatıyor ard arda gelen ayetler. "Gecenin bir kısmında kalk ve tertil üzere (ağır ağır) oku. Çünkü sana (sorumluluğu)ağır bir söz vahyedeceğiz." İşte kitap bu: ağır bir söz kabı.

Toplumun en alt seviyesindeki insanlarla en üst seviyesindekilerin alışageldikleri sistemleri değiştirmek veya devirmek için gönderilmiş, sorumluluğu ağır sözlerdir Kitap. Nefsin arzularını dizginlemek, beden ülkesinde sözün sınırları içinde yaşamak zordur insan için.

Gecenin sessizliğinde Rabbiyle sözleşmek, Yaratıcıyla muhabbet için ağır ağır, anlayarak, hissederek, eyleme geçmek amacıyla, başına nelerin geleceğini bilerek yılmadan okumak gerekiyor kitabı.

Kitap, Rabbimizin günahkar ve nankör insanla konuşmasıdır. Kitap, haz ve hırsının kölesi insanların arasında bir düzendir Kitap, arzularından ve akıllarından başka kıstas bilmeyenlerin arasında bir ölçü ve sınırdır. Kitap, dağların bile yüklenmekten çekindiği bilgiyi insanın eline bırakan bir hamaldır. Kitap, güçlünün haklı kabul edildiği bir dünyada insanlar arasında zayıfa hakkını veren adalet sağlayıcıdır.

Kitapsız bir millet ile kitap sahibi bir millet arasındaki fark elbette büyük olacaktır. Kitap, medeniyeti barındırır içinde.

Kitaba iman önemlidir. Çünkü iman eylemin, uygulamanın başıdır. İman olmadan kitaptaki bilgiler bir işe yaramaz. İçinde şüphe olmayan Kitabın en büyük işlevi, doğru yöntemlerle okuyan insanı arındırması ve temizlemesidir.

"Andolsun, Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur."

İnsan okuyordu kitabını.Kendisine gönderilmiş bir özel mektup gibi. Her gün okuması gerektiğini biliyordu ve buna mecbur hissediyordu kendini.

Arınmak istiyordu tüm pisliklerden ve tortulardan. Çünkü kitap onun için çok derin, çok farklı, çok yönlü anlamlar taşıyordu.

Yıllar önce bir hatipten, "tüm insanlar kabul etmeseler de Yaradan herkesi toplayıp "neden bu kitaba uymadınız?" diye soracaktır sözünü hatırladı. Yüreğinde büyük yankılar uyandıran bu sözden etkilemişti.

İnsan, kitabın olağanüstü cümlelerini ruhunun derinlerine yerleştirirken her gün okumanın unutkan nefsi için büyük faydası diye düşündü.