Bartın Devlet Hastanesi acil servisinde kayıt işlemleri yapan vezne görevlisinin hastalar sırada beklediği halde bilgisayarıyla alışveriş/oyun sitelerini açmış olması beni fazla şaşırtmadı.

Elbette ki bu tür örnekler bu hataları yapanları bağlar.Buna karşılık görevini güzel yapan nice insanlarımız da vardır ki işler yürüyor.

Benim üzerinde durmak istediğim bu tür haberlerdeki olumsuz örneklerin oluşmasına sebep olan nedenler nelerdir? İşini düzgün yapmayan/yapmak istemeyen bir çok örnek bulmak mümkündür.

Bir ara haberler de sıkça konusu geçen "okul servisinde çocuk unutuldu" türü örnekleri duyunca aklım almıyordu.Servis aracında çocuk nasıl unutulabilir ki? Servis arabasında hem şoför hem de yardımcısı var.O şoför ve yardımcısı, öğrencileri boşalttıktan sonra şöyle bir arabanın içine bakmaları bile yeterliyken anlaşılan hemen kaçmanın derdindeler.

Acaba bu tür örneklerin sebepleri nelerdir?

-İş bulmanın zorluğu.İnsanlar yeteneğine göre ve severek yapacağı işleri bulamadıkları için "ne iş olsa yaparım "anlayışıyla önüne gelen işe giriyor.Sadece para kazanmak için girdiği o işi sevemiyor ve işinden de zevk almıyor.

-Üniversiteyi kazanmanın zor olduğu bir zamanda yaşıyoruz.Yine aynı şekilde İnsanlar yeteneğine göre ve severek okuyacağı üniversiteyi tutturamadığı için puanının yettiği bir bölümü okumak zorunda kalıyor.

-Yetenekli ve puanı yüksek olan bir kısım insanlar da gerek üniversite okuma alanın da olsun gerekse iş tercihi yapma alanında olsun yeteneğine ve severek yapacağı işi değil de hangi alanda daha çok para var ona bakmaları ve parayı ön plana almaları.

-İş yapmaya alışık olmayıp eğlenme ve boş vakit geçirmeye alışmış olmak.

Bu sebeplere birkaç tane daha eklemek mümkündür.

Peki bu sebeplerden dolayı üniversiteyi bitirip veya "ne iş olsa yaparım" diyerek işe girenlerin iş yerlerindeki halleri nasıldır?

-Vatandaşa karşı asık suratlı,kendisine soru dahi sorulamayacak kadar sinirli bir hal.

-İşten kaytarmak için fırsat kollamak.

-İşe başladığı andan itibaren sürekli saate bakıp mesainin bitmesini dört gözle beklemek.

-Sırf işini yapmamak için başka şeylerle uğraşıyor gibi yapıp zaman geçirmek.

-Cep telefonuyla aslında kısa olan konuşmasını bilerek ve gereksiz şekilde uzatarak vakit öldürmek.

-Lavaboya,sigara içmeye ve hatta namaz kılmaya gittiğinde bile haddinden fazla zaman harcamak.

-Sık sık İzin kullanmak ve hasta olmadığı halde rapor almak.

-Ticaret ile uğraşıyorsa işyerinin düzensiz olması,çaycı ise çaylarının soğuk olması,alışveriş merkezlerinde,lokanta,pastane v.b.yerlerde ise müşteriyle ilgilenmeyip ortalıkta görünmemesi.

Buna karşılık işini severek yapanları görünce de takdir etmemek elde değildir.

-Dersine zevkle giren öğretmenler,

-Camiye ezandan çok önce gidip camisiyle ilgilenen din görevlileri,

-Dükkanını sabah erkenden açıp zevkle ve şevkle işe başlayanlar,

-Vatandaşlara güler yüz gösteren memurlar,

-Hastasıyla ilgilenip sorulan sorulara güzellikle cevap verip moral düzelten doktorlar,

-Çay içmeye gittiğinizde sıcacık çayınızı hemen getiren çaycılar,

-Alış veriş yerlerinde,lokanta,pastane v.b.yerlerde müşterisinin isteğini hemen yerine getiren güler yüzlü çalışanlar,

-İhtiyacınıza göre ürünlerini tanıtıp gerektiğinde kendisinde olmayan bir ürün için başka dükkanlara yönlendiren dürüst esnaflar,

-Bilmediğiniz adreste inmenize yardımcı olan şoförler.

-Gece bile işyerine gidip ücreti düşünmeden işlerini tamamlamaya çalışanlar,

-Hakkı olduğu halde yıllık izinlerini dahi yıllarca kullanmayan memur ve çalışanlar.

Bütün bu değerli insanlar sayesinde hayat devam ediyor.Elbette ki işini güzel yapmanın temelinde Allah korkusu ve aldığı parayı helal etme anlayışı olmalıdır.

Eğer işinizi Allah korkusu anlayışıyla ve aldığınız parayı helal etme sorumluluğuyla yapıyorsanız , insanları ve yaptığınız işi de seviyorsanız "Öfff!Saat kaç?" Deme ihtiyacı duymadığınız için iş yerinizde saat olmasa da önemli değildir.