90'lı yıllarda TRT'de Mustafa Kandıralı ve arkadaşları Hicaz Oyun Havası'nı çaldıktan sonra ekranda şekerler belirir; 'Şeker Bayramınız Kutlu Olsun' diye yazardı.

O günlerin ardından da Aydın Doğan medyası bu kez bayrağı teslim aldı. Onlar Şeker Bayramımızı kutlamak için can atarlardı.

Ramazan Bayramı'nda bu 'Şeker Bayramı' ismini kim koymuş diye sordum, soruşturdum. Acaba ezanı Türkçeleştiren amcalar, Ramazan Bayramı'na da kafayı takıp; 'Şeker' diyelim laiklik elde gitmesin diye mi düşündüler. Onu bilmiyorum.

Hoş İsmet İnönü'nün torunu, Şişli'nin Belediye Başkanı haricinde şeker diyen de kalmadı sanırım. -Bir mitingde Allah'a ısmarladık dememek için elinden geleni yapan- İnönü'nün torunundan başka bir şey de beklenmezdi.

Aslında bayramın adı Ramazan da değil. Gerçek ismi de Fıtır ya da Fitre Bayramı. Fitre Bayramı (Ramazan Bayramı), fıtır sadakasını (fitreyi) verdikten sonra kutlanılması gereken bir bayram. Önce fitreyi ver, sonra bayramı kutla...

Ramazan Bayramı neyse de bu 'Şeker Bayramı' nasıl çıktı noktasına hala gelemedik. Gelemedik, zira yaptığım araştırmalarda da bunun kim tarafından çıkarıldığı bilinmiyor.

Cumhuriyetin ilk yıllarında bayram nasıl kutlanıyordu konulu araştırma da çok yüzeysel. O günkü gazetelerde 'Şeker Bayramı' ifadesi var. Ötesi yok. Bir kaynak da Eski Türklerde şeker bayramı olduğunu ifade edip; hiç olmazsa onu da araya kaynatalım düşüncesiyle hareket edilebileceği de söyleniyor.

Velhasıl ben bulamadım. 'Şeker Bayramı'nı kim uydurmuş size yardımcı olamıyorum. Sizin bir bilginiz varsa, yardımcı olursanız sevinirim.

Bir de beynimi kemiren Kurban Bayramı'nın adını neden değiştirmediler düşüncesi var. Et bayramı uydurulabilirdi mesela.

Yani kısacası, ezana, namaza, bayrama, kurban derime kadar dini ibadetlerimin hepsine müdahale etmiş bu devlet, nasıl yıllarca laikim diye bizi uyutmuş onu da bugün kavrayabildik. Geç de olsa...