Eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç.Dr.Yusuf Tekin'in 22Mayıs 2018'de Mahmut Celalettin Ökten Ortaokulu'nda İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Ortaokul Müdürleriyle yaptığı LGS tanıtım toplantısında; LGS yerleştirmeleri ile ilgili uzun uzadıya bilgilendirme yaptığı toplantıda söylediği birkaç cümle taa o zamanlar ilgimi çekmişti.Aynen aktarıyorum:''Çok kitap okuyanlar LGS'de başarılı olacaklar.Çünkü soru formatları buna göre hazırlanıyor.Artık ezber bilgiler işe yaramıyacak''demişti.

Biz Türkçe öğretmenleri zaten yıllardır çocukları kitap okumaya teşvik etmek amacıyla çırpınıp duruyoruz.İlkokulda ilkokul öğretmenlerinin zoru ve ısrarlı takibiyle öğrencilerimiz kitap okuyorlar. Ancak ortaokula geldiklerinde ilkokul öğretmenlerinin ısrarı ve takibini görmediklerinden, beşinci sınıfa başladıklarında birden karşılarında 11-12 öğretmen görmeye başladıklarından bir bocalama dönemine giriyorlar. İş böyle olunca da zaten az var olan okuma isteği de ortaokulda kaybolup gidiyor.Sayısı yok denecek kadar az olan kız ve erkek öğrencimizin de olduğundan fazla kitap okuduğunu da çokça gözlemledim.Ama dediğim gibi bunların sayısı yok denecek kadar azdı.Öğretmenler,veliler hep çocukların kitap okuma alışkanlığı kazanması için didinip durmuşlardır.Ancak bu konuda meb olarak başarılı olduğumuz söylenemez.

Okullarda kitap kurdu uygulaması yapılır.Kitap okuyanlar okul idarelerince ödüllendirilir.Kitap okuma listesi hazırlanır.Velinin takip etmesi istenir.Türkçe öğretmenleri sene başında zümrede okutacakları kitapları belirler.Öğrencilere aldırır.Bir plan dahilinde bu kitaplar okutulmaya çalışılır.İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri kitap okuma alışkanlığını geliştirmeye yönelik bir dizi yarışmalar düzenler.Gezici kütüphaneler devreye sokulur.Okullar kütüphanelerini zenginleştirme yarışına girerler.Okullarda yapılan yıl içi çeşitli yarışmalarda derece alanlara ödül olarak kitap hediye edilir.Bunlar aklıma gelenler ancak yapılanlar bunlarla sınırlı değil elbette.

İş kitap okuma oranlarına geldiğinde Türkiye ortalaması olarak en az kitap okuyan ülkelerden biriyiz.

Japonya'da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye'de sadece 23 milyon.

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu'nda, kitap okuma yapan Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sırada.

Japonya'da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa'da 7.Türkiye'de de yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor.Japonya'da 1 kişi yılda ortalama 25 kitap okurken, Türkiye'de bu oran komik: 6 kişi 1 kitap okuyor.

Demek ki bir yerde yanlış yapılıyor.Bence bu ülkede Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir zamanlar yürüttüğü ve kısmen de başarılı olduğu ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyası gibi,Sıfır Atık Projesi gibi uzun soluklu ''Okuma Seferberliği'' i kampanyasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.Bu seferberlik bazı il ve ilçeleri kapsamamalı 81 ili kapsamalıdır.Sonuçları ölçülebilir olmalı,sadece bir yılı kapsamamalıdır.Uzun soluklu olmalıdır.Üst yönetim bu işe sahip çıkmazsa yapılan kampanya güdük kalır.Bir süre sonra yok olur gider.

Tam bu sırada Eski Bursa Valisi Zekai Gümüşdiş'in Bursa Kız Lisesinde yıllar önce müdürler toplantısında anlattığı bir anısı aklıma geldi.Eski müdürlerden bu toplantıya katılanlar varsa hatırlarlar.Ben o zamanlar Keles Lisesi Müdürüydüm.Bursa'nın en genç lise müdürüydüm.Henüz 27 yaşındaydım. (YARIN DEVAM EDECEK)