Bu aralar dost sohbetlerinde herkesin dilinde bir; "Hocam dolar ne olur ? Nasıl bir seyir gösterir, hangi pozisyonda tutunur?" sözleri dolaşıyorken ve herkes de tatmin edici bir cevap arıyorken en doğru cevap kredi derecelendirme kuruluşu FITCH' den bir haber düştü küresel piyasaların gündemine. Haber aslına bakarsanız doların gelecekte ne olacağı ile alakalı soru işaretlerini beraberinde getirdi. Zira doların gücünü kullananlar ( fikri mülkiyet sahipleri) ve doları basan taraflar (küresel finans gücü) arasında bile sağlam bir ihtilafın olduğunu gösteriyor.

Fitch'in açıklaması şu yönde; Yakın gelecekte dolar rezerv para statüsünü kaybedebilir. Mobilyacı Mustafa bey bundan ne çıkarması lazım sorusuna söyle cevap verebiliriz;Dolar 1982 yılından itibaren altın garantörlüğündeki dolar basımından vazgeçeli beri garantör para statüsüne oturmuştu. Dünya devletlerinin koruyucu meleği olarak kendini konumlandıran Amerikan devleti, böyle ilan etmişti.

Sonuç olarak tüm dünya ticaretinde garantör geçerli varsayılan para birimi dolar olmuş, alınan satılan verilen her türlü garanti, dolar üzerinden verilmeye başlanmıştı. Aslında bu durum dünya ticaretini de belli bir düzeyde rahatlatmıştı. Ortak bir dilin kullanılması, ortak bir ticari dilin maliyet dilinin oluşması için güzel bir şey olarak görünse de. Kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor.

Zira dolar bir kıymet ifade etse de sonuçta bir kağıt parçası, galiba 2018 maliyetlerine göre 100 dolarlık bir BANKNOTE' un maliyeti 9,6 cent idi. Her üretimin maliyeti varsa bu da öyle bir durumdur. Doların ve banknoteun hikayesine ayrı bir yazıda değiniriz kısmetse, devam edelim.

1944 Temmuz'unda New HEMPSHİRE eyaletinin BRETTON WOOD kasabasında 44 ülkenin katılımı ile dünya ticaretini geliştirmek için görüşmeler yapılmış ve IMF sistemi oluşturulmuştu. Buna göre her ülke para birimi sabıt kur üzerinden dolara bağlanıyordu. Böylece Amerika tüm dünyanın merkez bankası haline gelmiş oluyordu. Fakat Amerikan doları da 1 ons altın (31 gram )karşılığında 35 dolar para basabiliyordu.

Ya da söyle ifade etmek daha anlaşılır olacaktır; $35 Amerikan merkez bankasına verdiğinizde karşılığında rezerv tutulduğu altınlardan 1 ons size vermeyi taahhüt ediyordu. Tarihler 1971 yılını gösterdiğinde başka bir şey oldu. Charles De Gaulle elindeki dolarları verip karşılığında altın isteyince ve alamayınca anlaşıldı ki dolarların karşılığı yok.

Bu bir piyasa nabzı yoklamaydı. Ve piyasalar buna rağmen karşılığı olmayan dolarla çalışmaya ticaret yapmaya devam ettiler. Ve 1971 aralığında dolar ilk kez %9 devalue oldu. Belki de it dalaşının ilk adımları bu zaman atılmıştı, dolardan kaçış oldu ama 1973 te %5 lik bir devalüasyon ile artık sabit kur sona erdi dolar için. Artık dalgalı kur sistemine geçiş yapıldı.

Bu bilgiyi neden verdiğimi merak eden dostlarımız vardır? Aslında bu bir hatırlatma. Zira yakın gelecekteki doların hikayesini bilmeden neden tüm dünyanın dolara anlamsız bir güven duyduğunu anlamak mümkün olamaz diye düşünüyorum. Zira dolar zaten altı boş bir kağıt paradır. Tek garantör taraflardır. Ve şimdi parayı basan taraf (Amerikan finans gücü) ile parayı güç olarak kullanan taraf (Amerikan ulusal kanadı) artık aynı çıkarlara doğru yol almayı bıraktılar ve bu altı boş olan kağıt parçasını artık genel geçer para birimi olarak devam edip etmeme konusunda tartışır oldular. Amerikan ulusal kanadı dolarla devam etmek isterken bir yandan dünya finans güçleri yeni bir para birimi sanal gücü ellerinde tutabilecekleri bir dijital değer ile (alternatif coinler) yola devam etmek gerektiğini düşünmekteler.

Bu kadar büyük sarsıntılı bir süreç devam ederken yıkmak yapmak kadar zor ilerleyecektir. Ve mobilyacı Mustafa bey, sormaya devam edecek. Peki hocam anladık doların altı dün de boştu bugün de, peki şimdi ne yapmamız lazım? Hangi strateji ile ilerleyelim dediklerinde cevabım; sizde Çin'in uzunca zamandır yaptığını yapın. Zira Çn %30'a yakın rezervi tutuyor kalan büyük hisse %10-12 ile Rusya'da. Ama yine aynı dolar zengini çin uzun zamandır sessiz sedasız dolarlarını makul piyasalarda altına ve kıymetli hammaddele metallere dönüştürüyor. Elbette bu şirketlerimizin yapabileceği birşey değil fakat en azından uzun vadeli planlarında dolar limanında eğreti durmayı, bir arkadaşa bakıp çıkmayı denemeli, sürekli her para biriminin tartışıldığı dönemde, gerek uzun vadeli gerekse de kısa vadede, dolar'dan euro' dan ise hammadde ve altına bağlanmaları. Altın limanıyla hareket etmelerini tavsiye ederdim. Ya da en doğrusu sepet yapmak... Her şeyden biraz biraz. Biraz taşınmaz, biraz yatırım, biraz hammadde, biraz gelecek. Yeni ticaret trendleri olan startuplara hissedarlıkla her mecrada bulunmak daha anlamlı olacaktır. Gelecek tarih yazacak kadar sert rüzgarlarla gelecek. Çok sarsılmamak için hazırlıklı olmak lazım. Ayakları sıkı basmak, sağlam dallarda konaklamak, sıkı sarsılmaz birlikteliklere yönelmekle daha konforlu gelecektir... Herkese keyifli haftalar...

@eminsidea (eco-futurist- işletme mühendisi-stratejist)

Mail: [email protected]