Daha önceki yazılarımızda sizlere, coğrafi boyutuyla İnegöl'ü anlatırken, İnegöl kasabası'nın, tarihi ipek Yolu'nun Bursa ayağı üzerinde kurulmuş olduğunu yazmıştım.

İpek Yolu'nun Bursa ayağının geçtiği güzergah ise: Pazaryeri İlçesiKurşunlu-Kulaca-Kozulca-Adabini-Akhisar-Doma/Şehitler -Kozören /Aktarma-Aksu ve Kızık köylerini aşarak Bursa Yıldırım Külliyesi'ne ulaşan güzergahtır.

"Ulu Yol " adıyla da anılan bu yol güzergahında Kulaca, Kozulca ve Akhisar köyleri önemli nirengi noktalarıdır. Zira " Ulu-Yol " üzerinde yer alan bu üç köy, "sırt-yollar=dolğu- yollar " ve " honto- köprüleri " ile İnegöl kasaba merkezindeki Nakkarezen Çiftliği"ne ve diğer bir ifade ile İnegöl'ün panayır yerine bağlanmıştır.

Tarihi ipek yolunun Bursa ayağı üzerinde seyreden ticaret kervanları, üzerinde "honto-köprüsü bulunan bu "dolğu-yollar" aracılığı ile "Nakkarezen-Çiftliği" ismiyle anılan İnegöl -panayır yerine gelmişlerdir. Burada bir taraftan mallarını İnegöl'lülere pazarlamışlar bir taraftan da ihtiyaçlarını karşılamışlardır.

Söz konusu yerleşim alanlarından Kulaca Köyü, gümrük ve emniyet teşkilatının konuçlandığı yerdir . Kozulca köyü ise "Ulu Yol" un, Bursa ve Yenişehir'e ayrıldığı kavşak noktasını oluşturduğu bir yerleşim alanıdır. Akhisar Köyü ise yol-üzeri bir ticaret ve değişim mahallidir.

İşaret edildiği üzere ; bu üç köy de üzerinde "honto-köprüleri bulunan birer "sırt yol = dolğu yol " aracılığı ile İnegöl kasaba merkezindeki "panayır yeri = Nakkarezen- Çiftliği" ile bağlantılıdırlar.1469 yılında İshak Paşa imareti inşa edilerek hizmete açıldıktan sonra ; ticaret kervanları bu imaretten de geniş ölçüde yararlanmışlardır.

"Nakkarezen Çiftliği"nin günümüzdaki yeri, Kırcalı Camii ve İnegöl Sanat Okulu'nun bulunduğu geniş adadır ki tarihi ipek Yolu'nun Bursa ayağını kullanan bütün ticaret kervanları, "Nakkarezen Çiftliği"ne uğrayıp burada kurulan pazarda mallarını satışa sunmuşlar ve İshak Paşa İmareti devreye girdikten sonra da buradan da geniş ölçüde yararlanmışlardır.

Ticaret kervanlarının, gelişlerinde ve gidişlerinde " kös " tabir edilen davullar çalınarak kervanın geliş ve gidişleri, halka duyurulduğu için İnegöl'ün panayır alanına "Nakkarezen Çiftliği" denmiştir. Çünkü Farsça "nakkare" kelimesinin anlamı "davul", demektir; " zen " kelimesinin anlamı da "vurmak ve çalmak" demektir . Bu sebepten ticaret kervanlarını konup götüğü yere bu isim verilmiştir.

1509 yılı depreminden sonra Sinan Bey tarafından İnegöl'de gerçekleştirilen imar faaliyeti sonrasında İnegöl, mali yönden dört mahalleye ayrılmış ve her mahalleye de bir mezarlık yeri tahsis olunmuştur.

"İmaret-i İshak Paşa" adıyla oluşturulan yeni ticari bölgenin merkezi, bu kerre, İshak Paşa Camii ve yakın çevresi olurken " Nakkare zen Çiftliği"nin yeri de "Sinan Bey Mahalle Mezarlığı" olmuştur" ki sonraki yıllarda branın adı, Kaşıkçıoğlu Mezarlığı olacaktır.Günümüzde, "İnegöl Kültür Sarayı"nın bulunduğu saha da Cami-i Kebir Mahallesi'nin mezarlığı olarak belirlenmiştir.

Noktacı K?sım Efendi Tekke Mescidi'nin çevresinde oluşan "Yenice Mahallesi"nin mezarlığı da -kıble ciheti itibariyle- mescidin, yüz-yüz elli metre kuzeydoğusunda belirlenmiştir. Böylece 1509 yılı depremi sonrasında Sinan Bey tarafından gerçekleştirilen imar yapılanması sonrasında İnegöl'ün dört mahallesine, dört mezarlık , belirlenmiştir.

"İmaret-i İshak Paşa" adı verilen bölge ortasında yer alan günümüzdeki "Beylik Hanı"nın yeri ve yakın çevresi, Sinan Bey tarafından "Nakkarezen Çiftliği"nin üstlendiği misyonu üstlenmek üzere yeniden tanzim edilerek ticaret kervanlarının hizmetine açılmıştır. Bu bölgeye, 1727 yılında Küçük Cafer Paşa tarafından "Beylik Hanı" inşa edilecek ve bu han, ticaret kervanlarının hizmetine sunulacaktı

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR