Bir gece 13 eve ateş düştü.Millet olarak yüreğimiz sızladı.Bir sabah haberlerde Şehit Mit Görevlisi Ehan Pekçetin,Şehit Mit Görevlisi Aydın Günel,Şehit Polis Memuru Sedat Yabalak,Şehit Polis Memuru Vedat Kaya,Şehit Astsubay Semih Özbey ,Şehit Uzman Çavuş Hüseyin Sarı,Şehit Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci,Şehit Uzman Çavuş Sedat Vardar,Şehit Uzman Çavuş Ümit Gıcır, Şehit Er Adil Kavaklı,Şehit Er Sedat Sorgun ve Şehit Er Süleyman Sungur'un PKK'lı teröristlerce öldürüldüğünü öğrendik.İçimiz yandı.Sosyal medyada yer yerinden oynadı.Tüm ülke olarak üzüntüye boğulduk.Irak'ın kuzeyindeki terör yuvalarını dağıtmak üzere başlatılan Pençe-Kartal 2 harekatında şehit olan üç askerimiz ile teröristler tarafından alçakça katledilen 13 kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum.Mekanları cennet olsun.Allah ailelerine sabırlar versin.Bu vesile ile bir kez daha terörü ve yardakçılarını lanetliyorum.

TRT 1 ve ATV ekranlarında büyük bir beğeni ile izlediğimiz Kuruluş Osman ve Uyanış Büyük Selçuklu'da gördüğümüz gibi her zaman etrafımızın düşmanlarla çevrili olduğuna tanık olmaktayız. Ortaokul ve lise yıllarında Haçlı seferlerini duymayan öğrenci yoktur.Türkler kurtuluş savaşında da yedi düvele karşı savaşmıştır.Şimdi durum farklı mı?Elbette hayır.Bir yandan Karadenizde,bir yandan Akdeniz'de,bir yandan Suriye sınırımızda,bir yandan Irak sınırımızda hak arama,var olma ve egemenlik mücadelesi vermekteyiz.Hem de dost görünen düşmanlarla.Müttefik Amerika diyoruz PKK'ya tırlar dolusu silah veriyor,İyi ilişkiler içinde olduğumuz Rusya ise kızdırıldığında ya da çıkarlarına ters geldiğinde ülkemize ne gibi zararlar verdiğini yakın tarihte gördük.Ülkeler arasında çıkarlara dayalı dostluklar vardır.Çıkarlar ters düştü mü orada dostluk falan kalmaz.

Bütün bu olumsuz koşullara rağmen kaygılanacak mıyız? Elbette hayır. Daha çok çalışacağız.Savunma sanayinde daha çok milli ve yerli olacağız.Dışarıya bağımlı olmadığımızda Karabağda ve Suriye'de neler yapabildiğimiz tüm dünya gördü. Daha çok üreteceğiz.Siyaslerimiz mutlaka söylev dilini değiştirmeli eleştirilerini yapıcı bir dille yapmalıdır.Kimse bir diğerini ötekileştirmemelidir.Yüce Atatürk'ün ''Türk milleti birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.''sözü rehberimiz olmalıdır.Hele hele memleket meselelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan tüm siyasi partiler ortak hareket etmelidir.Ordusu yokken,parası yokken bu millet kurtuluş savaşını kazanmasını bilmiştir.Sokakta iş,aş ve ekmek derdinde olan vatandaşımızın huzur diline ihtiyacı var.Siyasi parti temsilcilerimiz vatandaşın bu sesine kulak vermelidir.Halkın mesajını doğru algılamalıdır.Milli takımımız Dünya 3.sü olduğu tarihlerde Altıparmak'taki Türk bayrağı ve insan seli yıllar geçsede hafızamdan silinmeyecektir.Biz ülkesini ve bayrağını seven bir milletiz.Liderlerimiz bizler işte bu çoşkuyu aşılamalıdır.Bugün buna ihtiyacımız var.Karabağdaki 30 yıl önceki yenilginin ardından 30 yıl sonra Karabağda destan yazan Azerbaycan ordusu gibi Türklerin tarih sayfaları zafer destanları ile doludur.Yeter ki bir olalım,birlik olalım,ülkemizi sevelim,insanları sevelim.Sözlerimi Yunus Emre'nin şu dizleri ile noktalamak istiyorum.

Gelin tanış olalım,işin kolay tutalım

Sevelim sevilelim,dünya kimseye kalmaz.

Erol BAŞTÜRK

Emekli Şube Müdürü