Halkı cahil sayan bazıları, mandacı ve batıkafalı olamlarına rağmen kendilerine milli süsü vermeye çalışıyor.Milli Mücadele döneminden bugüne gelerek konuyu şöyle bir netleştirelim.

Osmanlı 1.Dünya Savaşın'da Çanakkale Cephesi dışındaki cephelerde yenilince, Mondros Mütarekesi ile savaştan çekilir.Mondros ile, kendimizi savunabileceğimiz tüm imkanlar alınır elimizden.Donanma, silah, cephane, haberleşme, ulaşım imkanlarımız İtilaf devletlerinin kontrolüne bırakılır.Ve Mondros'un 7.Maddesini dayanak olarak gösteren İtilaf devletleri Anadolu'yu da işgal etmeye başlarlar.Zira bu maddeye göre: "Bir yerde, İtilaf devletlerinin güvenliklerini tehdit eden bir durum olursa, İtilaflar orayı işgal edebilir" di.Yani bu madde ile aslında, canları ne zaman nereyi isterse orayı işgal edebileceklerdi.

Bu zor dönemde ülkedeki insanlarımız arasında üç görüş ortaya çıkmıştı:

1)Sonuna kadar savaşıp, bağımsızlığımızdan ve devletimizden vazgeçmeyelim diyenler.(MİLLİ DURUŞ)

2)İtilaf devletlerine karşı başarılı olamayız, onlarla mücadele etmeyelim.İngiltere, Fransa, ABD gibi bir devletin Manda ve Himayesine girelim diyenler.(MANDACI ZİHNİYET)

3)Batılı devletlerle kol kola giren, onlara hizmet edenler.(SATILMIŞLAR)

Aslında, Osmanlı'nın son 100 yılında da, Kurtuluş Savaşı yıllarında da, Cumhuriyet tarihimiz boyunca da ve günümüzde de bu 3 TİP GÖRÜŞün mücadelesi vardır ülkemizde.

3.Grupta yazdığımız "satılmışlar" için vatan, din, millilik gibi şeyler önemsizdir.Onlar para, makam, devleti ele geçirmek veya maddi menfaat gibi sebeplerle , batılı sömürgen devletlere hizmet eden aşağılık tiplerdir.Fetö başta olmak üzere terör örgütleri, batılılardan maaş alan gazeteciler, ajanlık yapanlar, devletin sırlarını satanlar, vs.bu gruptadırlar.

2.Gruptaki "mandacı zihniyet" ise;batının hayat tarzını ve fikirlerini sorgusuz sualsiz doğru kabul eden, milli olan her şeyden nefret eden BATIKAFALILAR'dır.Bunların batı aşkı çok fazla olduğu için, batıya karşı aşağılık kompleksleri vardır, batıyı çok yüce görürler.Bu nedenlerle, "asla batıya karşı durmamalıyız, onlar ne derse onu yapmalıyız" tavrını takınırlar. Milli mücadelede bu kafada olanlar, günümüzde de aynı kafadadırlar.ABD'den demokrasi dilenen, her fırsatta milli değerlerimize saldıran, batılı bir devletle sorun yaşadığımızda ülkemizin değil batılı devletlerin yanında yer alan, sürekli ülkemizi batıya şikayet eden tiplerdir bunlar.Hatta, batılıların kuklası olan terör örgütleri ile ilişki kurmaktan bile çekinmezler.Devlet memuriyetinden atılan Fetöcü ve Pkk'lı hainleri yeniden yargılayıp devlet memuru olmalarını sağlayacağını söyleyen bu zihniyettir.Gezi İsyanı sırasında, Milli Mücadele'nin lideri Atatürk ile Pkk elebaşı Apo'nun resimlerini yan yana taşıyan, sonrada "biz Kuvayı Milliyeciyiz" diyen yalancılar bu zihniyettir.

Vatanı, bağımsızlığı için canını ortaya koyan, emperyalist-sömürgen batılı devletlere karşı 4 yıl boyunca(1918-1922) savaşan gönüllü insanlara Kuvayı Milliye denir.Emperyalist güçler ne derse onu yapanların çıkıp Kuvayı Milliyeciyim gibi laflar etmesi ikiyüzlülüktür, mandacı zihniyetini örtmeye çalışmaktır.FETÖ'nün, PKK'nın uzantılarıyla iş tutup, teröristleri yargılıyor diye devlete adaletsiz diyen, dağdaki teröristlere operasyon yaptı diye devletimize katil diyenler hangi yüzle Kuvayı Milliye kavramını ağzına alabilir.Ülkedeki her projeye "istemezük" diyenler hangi yüzle çağdaşlıktan bahsedebilirler.Bu ne büyük bir yalan, ne büyük bir ikiyüzlülüktür.

3.Gruptaki milli duruşu olanlara gelince; milli ve manevi değerleri sahiplenen, ülkemize hizmet için projeler üreten, devletimizin çıkarları için gerekirse batıya da karşı çıkabilen, ülkemizin bölünmemesi için her yerde teröristlerin tepesine binen, ülke savunması için teknoloji üreten, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulalım diye çabalayan, uzaya gitme hedefi belirleyen, 15 Temmuz'da ölümüne vatanını savunanlardır.

Önyargısız ve tarihi süreci dikkate alarak bakarsak, milli olanlar da, batıya kuyruk olma sevdalısı mandacı zihniyet de net olarak ortadadır.Tarafımızı doğru seçmekte bizim sorumluluğumuzdadır.