Yıl 1960...
Menderes'e karşı yapılan muhalefetin ve çıkarılan karışıklıkların merkezi İstanbul ve Ankara idi.
O günlerde; CHP'li bazı milletvekillerinin, darbeci subaylarla sürekli temas halinde olduğu konuşuluyordu.
Hükümet de sürekli bu yönde istihbarat alıyordu. İddiaları soruşturmak için "Tahkikat Komisyonu"nu kuruldu.
İsmet İnönü'nün bu komisyona tepkisi çok büyük oldu. "Bu yolda devam ederseniz sizi ben de kurtaramam" diye açıklama yaptı.
İnönü, meclis kürsüsünde de, birkaç ay önce Güney Kore'de gerçekleşen askeri darbeye gönderme yaparak; "Türk ordusu Kore ordusundan daha az şerefli değildir" diye konuştu.
İnönü açıkça asker ve darbe ile hükümeti tehdit ediyordu. TBMM, İnönü'yü, "askeri darbeyi teşvik ettiği" gerekçesiyle 12 oturum meclisten men cezası verildi.
CHP milletvekilleri alınan karara tepki gösterince meclis karıştı. Meclisi karıştıran CHP milletvekilleri polis zoruyla meclisten çıkartıldı.
Bu karışıklığa paralel olarak üniversiteler devreye sokuldu. Üniversitelerde öğretim görevlileri ve öğrenciler hükümete karşı protestolar düzenlemeye başladı.
Halk polisle karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor, sokaklar yakılıp yıkılmaya çalışılıyor. Tüm ölüm ve yaralanmalar polisle hükümete mal ediliyordu.
Çıkarılmaya çalışılan bütün karışıklıklara rağmen ölü ve yaralı sayısı birdi.
5 mayıs 1960'ta Ankara Kızılay Meydanı'nında Menderes'e karşı büyük bir protesto mitingi düzenlendi. Ordu göreve çağrıldı.
21 Mayıs'ta ise Harp Okulu öğrencileri ve subaylardan oluşan yaklaşık 1000 kişi Ankara'da hükümet aleyhinde yürüyüş yaptı. Darbenin adımları duyulmaya başlamıştı.
Darbe için bütün şartlar oluşturulmuştu. Ordu artık görev için hazırdı.
Nihayet; 27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 4'te radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş TSK olarak yönetime el koyduklarını ilan etti.
Aynı gün Başbakan Menderes Kütahya'da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara'ya getirildi. Seçilmiş başbakan asker tarafından tutuklanmıştı.
Menderes'in yanında ve tarafında kim varsa kara listeye alındı. Ülke genelinde Menderes taraftarları tutuklanmaya ve sindirilmeye başlanmıştı.
Başbakan Menderes ve kurmayları topluca Yassıada'da hapsedildi.
Darbeci subaylar, Cemal Gürsel başkanlığında kurulan Milli Birlik Komitesi ve kurucu meclis ile beraber ülke yönetimini devraldı.
Meclis kapatıldı. Anayasa rafa kaldırıldı. Tüm demokratik ve insani haklar donduruldu.
Darbecilerin istekleri doğrultusunda yeni bir anayasa hazırlanacak ve yenib ir meclis oluşturulacaktı.
Menderes ve diğer DP üyeleri ise bulundukları Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı.
Anadolu insanı olup biten karşısında şaşkındı. Haberleşme ve iletişim imkanı olmadığı için darbeciler dilediğini haber yapıyor, dilediğini halka duyuruyor. Yapılan propagandalarla Menderes ve kurmayları cani,zalim,katil, diktatör olarak tanıtılıyordu.
Gazeteler ve TRT darbecilerin emrinde Menderes'i yerden yere vuruyorlardı.
9 Temmuz 1961 tarihinde Anayasa Komisyonu'nun hazırladığı yeni anayasa için yapılan halk oylamasında, darbecilerin baskıları ile 61,7 oranında kabul oyu çıktı. Zaten "Anayasaya hayır" diye konuşma yapmak, propagandada bulunmak yasaklanmıştı.
Tüm baskı ve yasaklara rağmen; Aydın, Bolu, Bursa, Çorum, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Sakarya, Samun ve Zonguldak yeni anayasaya ret oyu verdi.
Darbecilerin kurduğu mahkemede Menderes şu konularda suçlanmıştı:
1-Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek
Halbuki yürürlükteki kanunda örtülü ödenekteki kaynakların Başvekil tarafından sınırsız olarak ve kayıt tutulmadan harcanabileceği açıkça belirtiliyordu. Yasaya rağmen Menderes suçlu bulundu.
Daha sonra ortaya çıkacaktır ki; Menderes, örtülü ödenek kaynaklarının çoğunu Kıbrıs mücahitlerinin mücadelesi için kullanmıştır.
Zimmet suçlaması ile Menderes'in babasından kalma Aydın'daki tüm arazilerine el kondu.
2-Menderes'e yöneltilen 2. Suçlama 6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde müdahele etmediği yönünde idi. Halbuki bu olay da darbecilerin kışkırtması ile çıkmıştı.
3- Yine Menderes Vatan Cephesi adıyla kurulan bir örgütü başka bir sınıf üzerinde baskı aracı olarak kullanmakla suçlandı.
4- Menderes, İstanbul'da Bulvar ve yol açmak için pek çok vatandaşın evini, parasını geciktirerek ya da hiç ödemeden istimlak etmekle suçlandı.
Diğer suç iddiaları şöyle idi;
5-Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
6-Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
7-Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
8-Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapılması,
9-Yargı bağımsızlığının ihlali,
10-CHP'nin mallarına "haksız" yere el konulduğu iddiaları Ve Anayasa'yı ihlal.
Menderes, 13 ayrı davadan yargılandı ve Bebek Davası dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu.
.
