Maden Köyü, İnegöl'ün güneydoğusunda ve Uludağ'ın kuzeye bakan yamaçlarında kurulmuştur. Çevre, genel olarak, ormanla kaplıdır. Arazi, derin vadiler ile parçalanmıştır. Geçimleri, tarım ve ziraata dayanır. Yerli köylerdendir. Kendilerine mahalli lisanla manav derler. Evvelki bahislerde işaret edildiği üzere manav, ilk yerleşik düzene geçmiş Türkler demektir.

Yakın çevresinde Eskiköy Hamidiye/Gazelli- Hayriye-Muratbey/ Dereçatrı ve Soğukdere/Kazıklı köyleri vardır. İnegöl'e uzaklığı, 10 kilometredir. İnegöl ile bağlantısı,Deydinler Köyü üzerinden gerçekleşmektedir. Nüfusu, 1990 yılı genel nüfus sayımına göre, 882 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 428'i kadın ve 415'i erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 843 kişidir.

İsminden de anlaşılacağı üzere; köy, gümüş ve demir madenleri ile ilgili bir yörede kurulmuştur.Osmanlı'lar döneminde maden işlerini yürüten ve Maden Emini unvanı ile anılan devlet görevlisi burada oturduğu için bu köy, Maden adını almıştır. Bu bölge için Lipodama ismi de tarihi kayıtlarda yer almaktadır.

Uludağ'ın ve Domaniç Dağları'nın kuzey yamaçlarını teşkil eden ve doğuda Domaniç Derbendi'nde yer alan Koca Yayla'dan başlayarak batıda Baba Sultan Köyü'ne kadar uzanan bu saha, gümüş ve demir cevheri çıkartılan ve asırlar boyunca işletilen bir maden havzası olmuştur.Bu neden ile bu yöre, Osmanlı'ların hakimiyet döneminde büyük önem kazanmış ve Bursa Darphanesi'nin bütün gümüş ihtiyacı buradan temin edilmiştir.

Tarihte bu yöre, Cevher-Lala Karyesi olarak anılmaktadır. İnegöl- Domaniç arasında irtibatı sağlayan ve Ağıllı-Kaya'dan geçerek Domaniç'e ulaşan yürük yolunun da önemli bir menzil yeridir.

Bu sebepten; izleri, günümüze kadar ulaşan dede merkadleri, bu köyde fazla görülmektedir. Çünkü yol güzergahında kurulmuş tekke ve zaviyelerde hizmet veren bu zevat, hem maden ocaklarında çalışan işçilere moral kaynağı olmuşlar ve hem de gelen-giden misafirleri ağırlamışlardır.Dini ve tasavvufi nitelikleri haiz bu kişiler, aynı zamanda devlet adına çok önemli sosyal bir hizmet sunmuşlardır.

Tarihte;Sosyal hizmetleri içeren, Kirmiç Karyesi olarak anılan ve sonra da mezraaya dönüştüğü görülen Maden köyü, stratejik durumu itibariyle, Kurtuluş Savaşı'nda İclaliye Köyü ile birlikte önemli bir sığınma yeri olarak hizmet görmüştür.

LÜTFİYE KÖYÜ

Lütfiye Köyü, İnegöl'ün güneyinde ve Uludağ'ın İnegöl Ovası'na bakan doğu cephesinde yer alır. Çevresi, ormanlarla kaplıdır. Arazi, derin vadiler ile ayrılarak parçalanmıştır. Köyün eski adı, Pelitli'dir. Yakın çevresinde, İnayet, Çayyaka, Gülbahçe ve İclaliye köyleri yer alır. Geçimleri, ormanla yakın bağlantılıdır. Çünkü orman köylüsüdürler.

Tarım ve ziraat, çok sınırlı olarak yapılır. Meyve ve sebze üretimi de görülür. Özellikle Kestane üretimi, fazladır. Alt kimlik olarak Boşnaktırlar.Halk arasında 93 Muharebesi olarak bilinen 1876-1877 Türk- Rus Savaşı'ndan sonra Balkanlardan göç ederek Anadolu'ya gelmişler ve devletçe, bu yöreye yerleştirilmişlerdir.

İnegöl şehir merkezine olan uzaklığı, 13 kilometredir. İnegöl ile bağlantısı, İsaören-Karakadı ve Çayyaka köyleri üzerinden sağlanır.1990 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu, 201 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 114'ü kadın ve 107'isi erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 221 kişi olmuştur. Köyde orman müdürlüğü ile ilgili depo tesislerinin bulunduğu görülmektedir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR