Dünden devam ediyorum yazıma...

Geçtiğimiz hafta sonu GençAjans yönetim kurulu başkanı Ömer Şen ve Muzaffer Mobilya Genel Müdürü Nurullah Eren ile birlikte Sarp Sınır Kapısı'nda idik.

Sarp, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır kapısı.

10 Aralık 2011'den beri Türk ve Gürcistan vatandaşları, pasaporta ihtiyaç duymadan sadece nüfus cüzdanı ile Türkiye ve Gürcistan arasında geçiş yapabiliyor. Daha önce geçiş yapmıştım buradan. Bunu bilmenin rahatlığı ile geldik kapıya.

Gümrükten geçebilmek için görevliye uzattım nüfus kağıdımı... Görevli polis, Vatandaşlık numaramı sisteme girdi. Bir bana bir bilgisayara baktı. Ve dedi ki; "Siz geçemezsiniz." Onca yolu gelmişim. Sınırdan çevriliyorum. Geçişim yasak. Başımdan kaynar sular döküldü o an.

5 sene önce de İHH yardımları için geçmiştim Gürcistan'a. Hiçbir zorlukla karşılaşmamıştım. Gümrükten geçiş kağıdını doldurup, Nüfus kağıdımı gösterip geçmiştim sınır ötesine.

Araya 15 Temmuz ve Olağanüstü hal girdi. Beni şok eden başka bir husus daha vardı.

O da şu; daha önce köşe yazımda bahsettim, Ufka Yolculuk Yarışmasından kazandığım Umre için bir ay önce Atatürk Havalimanı'ndan Mekke'ye uçtum. Pasaport kontrolünden geçerken hiçbir sorunla karşılaşmadım.

Eğer oradaki görevli, Sarp sınır kapısında uygulanan prosedürü uygulasaydı, havalimanından geri dönmek zorunda kalacaktım. O gün Bayramın 1.günü idi. Gerekli izin ve işlemleri nasıl yaptırırdım bilemiyorum.

Peki Sarp'tan geçişime neden izin verilmedi?Sebebini anlatayım.

Öğretmenim... Devlet Memuruyum...15 Temmuz sonrası Devlet memurlarının ve kamu işçilerinin yurt dışı seyahatleri Kurum iznine bağlanmış.

Eğer bir kamu çalışanı iseniz, örneğin benim gibi öğretmenseniz, okul müdürüne müracaat ederek, il ya da ilçe milli eğitim Müdürlüğü'nden, ıslak imzalı 'yurt dışına çıkmasına engel yoktur' yazısı almanız gerekiyor.

Defalarca yurt dışına çıktım. Bu uygulamaya ilk kez takılıyordum. Haber servisimize gelen onca haber arasında bu prosedürün katı bir şekilde uygulandığını da atlamışım.

Daha önceki yurt dışı seyahatlerimin rahatlığı ile geldiğim Sarp sınır kapısında, kurumumdan gerekli iznim eksik olduğu için geri çevriliyordum. Çok üzüldüm tabi.Benim gibi birçok memurun kapıdan geri çevrildiğimi öğrendim.

Hac ve umre seyahatine gidecekler dahil, eğer memursanız, kamuda göreviniz varsa, kamu işçisi de olsanız fark etmiyor, yurt dışına gidecekseniz, kurumunuzdan gerekli izni almayı ihmal etmeyin. Yoksa sınırdan geri dönmek zorunda kalırsınız.

Bu uygulamaya hak veriyorum.Çünkü 15 Temmuz sonrası tüm sınır kapıları teyakkuzda. Özellikle de Sarp sınır kapısı. Çünkü FETÖ Terör örgütü üyesi, eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara gibi isimler kaçış için burayı kullanmışlar.

Bu sebeple Sarp Sınır Kapısı'nda tedbirler arttırılmış. Son 4 ayda 100'e yakın Bylock kullanıcısı FETÖ zanlısı, kaçmak üzereyken yakalanmış burada. Bunların bir kısmı araçların gizli bölmelerine saklanmış vaziyette bulunmuşlar.

OHAL uygulamaları ve tedbirleri bu vaziyette olunca kaldım sınır kapısında. Ben geçemeyince Ömer Şen ve Nurullah Eren de geçmeyip benle kalmayı tercih ettiler.

Gecenin yarısı. Üstelik yağmur yağıyor. Kalacak otel de yok. Sarp, Kemalpaşa, Hopa, yakındaki tüm şehirlerde kalacak yer bulamadık. Tüm oteller dolu. Şimdi ne yapmalı idik? Devamını da yarın paylaşayım İnşallah!