" Yer şiddetle sarsıldığı zaman... Dağlar parçalandığı, dağılıp toz duman haline geldiği zaman... Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman... Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! (VAKIA 4-9)

Bu Ayet-i Kerime Kıyamet gününü anlatıyor. Kıyamet günü insanlar, dünyadaki inanç ve davranışlarına göre 3 gruba ayrılır. Bunlardan İki grup cennetlik, bir grup cehennemliktir. Bunlar Ahirette insanların mertebeleridir.

1-ASHAB-I MEYMENE: Amel defteri sağdan verilenler. Arapça'da sağ ve sağ el; şeref, kuvvet ve üstünlük anlamındadır. Bu sebeple Araplar, büyüklerini, sevip değer verdiklerini sağ taraflarına oturturlar. Biz de Türkçemizde değer verdiğimiz yakınlarımız için "O benim sağ kolumdur" ifadesini kullanırız.

Ashab-ı Meymene; Bunlar Allah katında kazançlı olan insanlardır. Bunlar Cennet ehlidir. Bunlar iman edip salih amel işleyen ve Allah'ın rahmetine ulaşan kullardır.

2-ASHAB-I MEŞEME: Amel defteri soldan verilenler. Arapça'da sol ve sol el; uğursuzluk, zayıflık, zarar ve zillet anlamındadır. Bu sebeple Araplar, itibar ve makamı olmayanları, değer vermediklerini mecliste sol tarafa oturturlar.

Ashab-ı Meşeme; Bunlar Allah katında kaybeden insanlardır. Bunlar cehennem ehlidir. Kafirler, Müşrikler, Münafıklar, Katiller, Allah'ın lanetine uğrayanlar, Allah'ın rahmetinden uzak kalanlar bu sınıftadırlar.

3-SABİKUN, ÖNDE OLANLAR; Bunlar Cennette en yüksek derecede olanlardır; Bu grupta olanlar Allah'a en yakın olan insanlardır. Allah'ın elçileri, şehitler ve Allah dostları bu makamda olurlar.

Şunların da bu grupta olması umulur: Hayır ve iyilikte örnek olanlar, Allah yolunda çalışanlar ve Cemaatle namaz kılma konusunda ön safta olanlar... Rabbim bizi cehennem ehli olmaktan korusun! Bizleri Cennet ehli olan ve Sabikun olan kullarından eylesin!

Aişe annemizin (r.a) haber verdiğine göre bunlar hakkında Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Resulullah şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde Allanın var ettiği gölgeye koşacak olanlar kimlerdir biliyor musunuz?" Sahabiler: "Allah ve Resulü daha iyi bilir." dediler. Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu: "Onlar, kendilerine hak verildiğinde kabul ederler. Kendileinden hak istendiğinde onu da verirler. İnsanlara kendi haklarında verdikleri karar gibi hüküm verirler."

Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular: «Mi'rac Gecesi dünya semasına yükseldiğimde bir adam ile karşılaştık. Sağında ve solunda birer karartı bulunuyordu; sağına bakınca gülüyor, soluna bakınca ağlıyordu. Beni görünce: «Güzel peygambere, salih evlada merhaba!» dedi. O'nun kim olduğunu Hz. Cebrail'e sordum. Hz.Cebrail (a.s) Dedi ki: " O Adem Peygamber'dir. Sağında ve solunda bulunan karartı onun zürriyetinin mayasıdır. Sağındakiler cennetliktir, solundakiler cehennemliklerdir."

Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular: "Ben ümit ederim ki, herhalde sizler cennet ehlinin üçte biri, belki de yarısı olursunuz. Kalan ikinci yarısını da öteki ümmetlerle paylaşırsınız."

Bu bölümün sonunda Vakıa Suresi hakkında Resulullah Efendimiz'in(s.a.v) özel tavsiyesini paylaşalım: Rasulullah (s.a.v) şöyle bu­yurmuştur:"Vakıa suresi zenginlik süresidir, onu okuyun ve çocuklarınıza öğretin." "Kim, her gece Vakıa Suresini okursa, asla sıkıntıya düşmez "Kim, her gece Vakıa suresini okursa, asla fakir düşmez"