"Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması onu azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür." (BAKARA 96)

Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: «Eğer Yahudiler ölümü temenni etseydiler, herkes tükürüğü ile boğulacaktı ve yeryüzünde hiçbir Yahudi kalmayacakdı» "Yahudiler, ölümü temenni etmiş olsalardı ölürler ve cehennemdeki yerlerini görürlerdi."[1]

Ama bunu yapamadılar. Dünya hayatını çok seviyorlardı. Ölümden çok korkuyorlardı. İddia ettikleri gibi Ahiret hayatındaki akıbetlerinden emin değillerdi. Bu konuda samimi değillerdi. Kendinden emin olan insan, ölümden korkar mı?

Abdullah İbn Abbas'tan (r.a) şöyle rivayet edilmiştir: Yüce Allah'ın: "Ölümü temenni ediniz" buyru­ğunda anlatılmak istenen, bizden ve sizden hangi kesim yalan söylüyor ise ona ölümün gelmesi için beddua ediniz. Ancak kendilerinin yalancı olduklarını bildik­lerinden dolayı böyle bir duada bulunmadılar.[2]

ÖLÜM MÜMİNE VUSLATTIR: Mümin ölümden korkmaz. Ölümün bir vuslat olduğunu bilir. İşte bu sebeple Hz. Ali (R.A.) şöyle buyurmuştur: «Ölümün üzerine düşmem veya ölümün benim üzerime düşmesi, hiç amma hiç, beni endişelendirmez ve böyle bir olaya perva da etmem."

İşte bu inançla Hz. Ammar bin Yasir (R.A.) Sıffın savaşında şöyle sesleniyordu: «İşte şimdi Rabbime ve Hz. Muhammed efendime kavuşmak zamanıdır." [3]

Cennet ile müjdelenen on sahabeden her birinin, bir an önce ölüp oraya gitmeyi arzu eder oldukları birçok rivayette yer almaktadır. Onlar, hep cennetin özlemini duymuşlardır

HÜLASA: Ahiret hayatında cennete gireceğinden emin olan insan, dünya hayatını kaybetmekten korkar mı? Onlar dünya hayatını o kadar çok seviyorlar ki, 1000 yıl ve daha çok yaşamak istiyorlar. Şüphesiz kaçtıkları ölüm mutlaka kendilerini bulacak. Allah'ın azabından kurtulamayacaklar. Ne kadar yaşarlarsa yaşasınlar, ömrün uzunluğu onları Allah'ın azabından kurtaramaz.

Rabbim sağlık afiyetle yaşamayı, iman ile Rabbine kavuşmayı cümlemize nasib eylesin. Amin!


[1] İbn-i Kesir tefsiri

[2] İmam Kurtubi Tefsiri

[3] Ali Arslan, Büyük Kuran Tefsiri