"Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu: Yedi başak veren bir buğday danesi gibidir. Her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine daha fazla verir. Allah ikramı sınırsız olandır, O her şeyi bilendir. (BAKARA 261)

EN KARLI ALIŞVERİŞ: Tefsirlere göre bu ayet-i kerime, Tebük gazasında Hz. Osman ve Hz. Abdurrahman b. Avf hakkında nazil olmuştur. Hz.Osman (r.a.) bu gaza için bin deve hazırlamış ve bin dinar vermişti. Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) bu infak üzerine: "Osman'ın bu günden sonra yapacakları ona zarar vermez" buyurdu.[1] Abdurrahman b. Avf ise, 4000 dirhem getirerek şöyle dedi: Ya Rasulallah! Sekizbin dirhem param vardı. Dörtbinini kendime ve aile efradıma ayırdım, dört binini de Rabbime borç veriyorum. Rasulullah Efendimiz (s.a.v.): Ayırdığını da, verdiğini de Allah sana mübarek kılsın" buyurdu.[2]

Şu ayet-i kerimenin de bu olayla ilgili indiği rivayet edilmiştir[3]: "Allah'a ve Resulü'ne iman edin. Sizi, üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden Allah için harcayın. Sizden iman edip de Allah rızası için harcayan kimselere büyük mükafat vardır."[4] Ebu Mes'ud el-Ensari anlatıyor: "Bir adam, yuları boynunda devesini getirip "Bunu, Allah yoluna adadım dedi. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz (s.a.v.) çok mutlu oldu ve şöyle buyurdu: "Bunun karşılığında kıyamet gününde sana yedi yüz deve verilecektir, hepsi de yularlı olacaktır."[5] "Kim, Allah yolunda bir şey harcarsa ona yedi yüz katı yazılır"[6]

İNSANLAR 4 SINIFTIR: Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: "İnsanlar dört sınıftır. İnsanların bazıları dünyada da ahirette de bolluk içindedirler. Bazıları ise dünyada bolluk, ahirette kıtlık içindedirler. Bazıları da dünyada kıtlık ahirette ise bolluk içindedirler. Bazıları da dünyada da perişan, ahirette de perişandır."

"Ameller de altı çeşittir. Onlardan iki amel vardır ki neticesi kesindir. Diğer iki çeşidi vardır ki onların sadece karşılıkları verilir. Başka bir amel vardır ki onun karşılığında on katı verilir. Bir başka amel vardır ki onun karşılığında yedi yüz katı verilir."

"Neticeleri kesin olan iki amel şunlardır, kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan Müslüman ve Mümin olarak ölecek olursa onun için cennet kesindir. Kim de kafir olarak ölecek olursa onun için de cehannem kesindir."

"Sadece karşılığı verilen ameller ise şunlardır: Kim bir iyilik yapmayı diler de onu yapmaz ve Allah teala, kişinin bu ameli gönülden istediğini ve bunu yapmaya gayret gösterdiğini bilirse böyle bir kişi için de bir sevap yazılır."

"Yine kim bir kötülük yapmayı düşünür de onu yapmayacak olursa karşılığında kendisine hibir günah yazılmaz. Şayet bu kötülüğü işleyecek olursa ona, bu kötülüğe karşılık sadece bir günah yazılır ve günahı artinlmaz. Karşılığında on kat sevap verilen amel de şudur: Kim herhangi bir güzel ameli işleyecek olursa ona karşılığında on katı verilir. Karşılığında yedi yüz kat sevap verilen amele gelince o amel şudur: Kim, Allah yolunda bir şey harcayacak olursa ona, karşılığında yedi yüz katı verilir."[7]

MÜLK ALLAH'IN: Hülasa: Allah yolunda yapılan hiçbir harcamayı küçük görmeyelim. Çünkü Allah yolunda yapılan harcamanın değeri; miktarı, azlığı ve çokluğu ile bağlantılı değildir. Değerli olan Allah yolunda sergilenen cömertlik ve fedakarlıktır.

İşin hikmetine bakar mısın Can? Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ın. Allah bunca nimetleri bize sunmuş. Aslında sahip olduğumuz herşey Allah'ın bize bir emaneti. Mülkün gerçek sahibi O. Ve Mülkün gerçek sahibi, verdiklerinden bir kısmını O'nun yolunda harcamamızı istiyor. Hem de kat kat karşılığını vermek üzere... Böyle bir alışverişten hangi akıllı kaçar?


[1] el-Vahıdi en-Neysaburi, Esbabu'n-Nuzul, s. 62

[2] İbnu'l-Cevzi, Zadu'l-Mesir, 1,316

[3] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/847

[4] Hadid suresi 7

[5] Müslim, K. el-imare bah: 32, Hadis No. 1892/Nesei K. el-Cihad bnb: 36

[6] Ahıned b. Hanbel, Müsned, C. 4 S, 345, 346

[7] Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 4 S. 332, 345, 346