"Üzerinde ondokuz vardır." (MÜDDESSİR 30)

19 sayısını dava edinenlerin tespitlerine göre; "Dünya, ay ve güneş, her 19 yılda bir aynı konumlara gelmektedir. 19 yılda bir gerçekleşen bu olay, "Meton Devresi" olarak bilinir. Evrendeki bu düzek K.Kerim ayetlerinde de vardır. Besmele, Arapça orijinal yazılışı ile on dokuz harftir. Besmelede geçen 'Allah' kelimesi Kuran'da 2698 defa geçiyor, 19'un 142 katı. Kur'an-ı Kerim'de 114 sure vardır. Bu da 19'un 6 katı eder. Kur'an-ı Kerim'in ilk nazil olan suresi, Alak suresi, mushafta 19. Suredir. 19 ayeti vardır ve ilk vahyedilen ayetler, yani ilk beş ayet 19 kelimedir. Kadir suresinin harf sayısı tam 114. Yani 19'un 6 katı. Üç İhlas bir Fatiha okuyarak hatim yerine niyaz ettiğimiz formül de yine 19 ayettir. İhlas suresi 4 ayet. 4x3 = 12. Fatiha suresi 7 ayet. 12+7 = 19."

Bütün dert ve davaları şu tür tespitlerdir: "Ahret kelimesi Kuran'da 115 kez geçiyor, dünya kelimesi de 115 kez geçiyor. Yani dünya ve ahret kelimelerinin tekrar sayıları aynı... Şeytan kelimesi 88 kere geçiyor. Bakıyorsunuz 'melek' kelimesi de 88 kere geçiyor. Kuran'da böyle diyalektik bir mantık var. Karşıtlar eşit geçiyor. Ay kelimesi 12 kere geçiyor. Gün kelimesi 365 kere geçiyor. Allah buralarda matematiksel bir mesaj veriyor bize."

19 sayısı Müslümanların değil, Bahailerin kutsal sayısıdır. Onlar yılları bile her biri 19 günlük, 19 aya bölerler. 19'u meydana getiren 1 ve 9 sayıları, ondalık sistemin en küçük ve en büyük değerleridir. Bu sebeple birçok sayı ve ölçüyü 19'a uydurmak mümkündür. Binlerce ayetten oluşan K.Kerim üzerinde de 192u ölçü alıp hesaplar yapmak, çıkarımlarda bulunmak matematiksel olarak mümkündür. Ancak K.Kerim'in bu tür hesaplara ihtiyacı yoktur.

19 sayısı ile ilgili, Kuran ve Sünnete dayanmayan tüm nakiller ve tespitler; zan, yorum ve tahminden ibarettir. Her ne kadar bizim bu çalışmamız "Kuran sayıları" ismini taşıyorsa da biliyoruz ki; K.Kerim bir matematik ve fizik kitabı değildir. K.Kerim'in hikmet ve mucizesine, sayılarla sınır ve çerçeve çizilemez. Biz inanıyoruz ki; hayatta tesadüfe dayanan hiçbir şey olmadığı gibi K.Kerim'de de tesadüfe dayanan hiçbir sayı ve ölçü yoktur. Elimizde bulunan Kitap, pek çok yönüyle mucize olduğunu gösteriyor. Dünyalık tüm ilimler Kuran karşısında aciz kalır. Ancak Allah (c.c.) kullarını K.Kerim'in şifrelerini çözmekle sorumlu tutmamıştır.

Bizim görevimiz; K.Kerim'i okumak, anlamak, yaşamak ve yaşatmaktır. Bu sebeple bu konuda söylenecek en güzel söz şudur: "Ayette geçen 19'un gerçek yorumunu ve manasını Allah bilir. Biz K.Kerim'in emirlerine uyar, yasaklarından kaçınırız."

CEHENNEM BEKÇİLERİ:19 sayısı ile ilgili Cabir bin Abdullah'tan (r.a) gelen bir rivayeti paylaşalım: "Yahudilerden bir topluluk, Rasulullah'ın (s.a.v) ashabından bir adama cehennemin bekçilerini sordu. Adam; Allah ve Rasulü en iyisini bilendir, dedi. Ve gelip durumu Hz. Peygambere bildirdi. O anda, Allah Teala Rasulüne (s.a.v): «Onun üzerinde ondokuz vardır.» ayetini indirdi. Rasulullah (s.a.) bu ayeti ashabına haber vererek dedi ki: "Onları çağırın da ben kendilerine yanıma gelirlerse cennetin toprağını sorayım. O, bembeyaz ince undandır." Yahudiler geldiler ve Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) cehennemin bekçilerini sordular. Rasulullah (s.a.) cevabını verdikten sonra: "Siz bana cennetin toprağını bildirin" dedi. Cevabı Yahudi alimlerinden biri olan Abdullah İbn Selam verdi; O, beyaz un gibidir" dedi.[1]

HÜLASA: Bu ayet-i kerimede, müşriklerin alay etmelerine verilen cevap budur: Ey zalimler! Siz Allah'a ne yapabilirsiniz? Siz o 19 görevliyi sizin gibi insanlardan mı zannettiniz? Onlar Allah'ın melekleridir. Allah bildirmedikçe o 19'u anlamaya aklınız da yetmez, ilminiz de yetmez. Allah'ın meleklerine ve ordusuna sizin gücünüz yeter mi zannediyorsunuz?


[1] Tirmizi, K. Tefsir el-Kur'an, Sure: 74, Hadis no: 3327