"Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım." (AHKAF 15)

ANNE VE ÇOCUK: Bu ayet-i kerime'de 30 ve 40 sayıları geçmektedir. Biz bu başlık altında 30 sayısı üzerinde duracağız. Otuz; sayı ilminde, düzen ve adaletle bağlantılı bir sayıdır. Çocukla ilgili ilk düzen, 30 ayda tamamlanır. Çocuğun anne karnında taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürer.

Allah (c.c.) bu ayet-i kerimede, ana babaya iyi davranmayı emrettikten sonra özellikle annenin çocuğu için çektiği sıkıntıları örnek gösteriyor: "Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer."[1]

30 ay yani iki buçuk sene... Çocuğun ana karnında taşınma ve süt emme müddeti iki buçuk yıl sürüyor. Ayet-i kerime hamilelik ve süt emzirmeye dikkat çekiyor. Doğum sancısı ile birlikte bu 3 şey, anne hakkının baba hakkından 3 kat fazla olmasının hikmetlerindendir.

Çocuğun gelişimi için sağlıklı bir hamilelik dönemi sonrası, anne sütü, hayati bir önem taşımaktadır. Bu sebeple anne hakkıyla birlikte bizim kültürümüzde "süt hakkı" da zikredilir.

HAMİLELİK SÜRESİ: Alimlerimiz, Lokman süresindeki, "Onun memeden kesilmesi iki senedir" ayetini dikkate alarak bu ayetten, gebelik süresinin en az altı ay olduğu sonucuna ulaşmışlardır: "Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. İşte bunun için önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır."[2]

Bakara suresinde de:"Emzirmeyi tamamlatmak isteyen baba için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler." Buyrulmaktadır.[3]

Otuz aydan iki sene emzirme müddetini çıkarırsak, geriye altı ay hamilelik zamanı kalıyor. Fıkıh alimleri burdan şu hükmü çıkarmışlardır: hamilelik süresi en az altı aydır. Bu hüküm, hukuki açıdan da çok önemlidir. Çünkü birçok erken doğum vakası adli olaylara sebep olmuştur.

Hamileliğin ortama süresi 40 haftadır. Hamilelik 38 ila 41 hafta arasında sürebilmektedir. Yani 266 gün ile 287 gün arasında bir süre...

PREMATÜRE BEBEK: İbn-i Sina, 184 gün süren bir hamilelik sonunda kadınların doğum yaptığına şahit olduğunu haber vermektedir. Tıbbi araştırmalar bir çocuğun anne karnına en az 28 hafta ihtiyacı olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Gebeliğin 37'nci haftasını tamamlamadan doğan bebekler, Tıp ilminde 'prematüre bebek' olarak tanımlanıyor. Resmi verilere göre Türkiye'de her yıl yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor.

Prematüre bebekler de kendi içlerinde; 'yaşam sınırındaki bebekler' (23-25 hafta), 'aşırı prematüre bebekler' (26-27 hafta), 'çok prematüre bebekler' (28-31 hafta), 'orta derece prematüre bebekler' (32-33 hafta) ve 'geç prematüre bebekler' (34-36 hafta) olarak ayrılıyor. (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Ahkaf suresi 15

[2] Lokman suresi 14

[3] Bakara suresi 233