Kulacahisar Köyü'nü Savcıbey oğlu Süleyman Bey kızı Hatice Hatun tarafından Evladiye statüsünde vakfedilmiştir.Kulacahisar ile birlikte Enasıl Karyesi'nden de bahsetmek gerekecektir. Halen günümüzde mevcut olmayan bu köy de, Kulacahisar Köyü ile bağlantılıdır. Merhum Hayrullah Efendi, kendi adıyla anılan tarihinde İnegöl'ün fethi için beş aşamadan geçildiğini kaydetmiştir. Bu aşamalar sırasıyla:

1 - Ermeni Beli/Hamza Bey Boğazı Baskını, 2 - Kulacahisar-Kalesi'nin, fethi, 3 - Domaniç Beli/İkizçe-İkisular Muharebesi, 4 - Karacahisar Kalesi'nin Fethi, 5 - İnegöl'ün fethi. İşte bu beş aşamalı askeri harekatın ikinci aşamasında Kulaca Hisarı'nın fethi sağlanmış ve İnegöl fethinin de alt yapısı oluşturulmuştur. Bu ve benzeri sebepler ile Kulaca Hisar, Osmanlı hakimiyet döneminde daima özlem duyulan ve hayırla yad edilen önemli bir mekan olmuştur.

Domaniç Beli Muharebesi'nde Savcı Bey, şehit düşünce oğullarına ve ahfadına Kulaca Hisar ve çevresi, dirlik olarak verilmiştir. Savcı Bey evladından Süleyman Bey ve ahfadı, bu yerleri -önce mülk olarak daha sonraki yıllarda ise vakıf statüsünde tasarruf eylemişlerdir. Belgelerin tetkikinden anlaşılacağı üzere; Süleyman Bey kızı Hatice Hatun, Yavuz Sultan Selim devri Sancak Beylerinden Mehmed Beyle evlenmiştir.

Mehmed Bey ise Sultan İkinci Murad ve oğlu Fatih Sultan Mehmed devrinin ünlü devlet adamlarından Hamza Bey'in üçüncü kuşaktan torunudur. Bu evlilik, tarihi hüviyete sahip iki ailenin yakınlaşmasını sağlamıştır. Ayrıca hem Kulacahisar'da ve hem de Hamza Bey Köyü'nde cami ve medrese inşasına vesile olmuştur.

Medrese ve müştemilatları yıkılmakla birlikte günümüzde hala cami ve mescidler, ayakta durmaktadır. Kıble kısmında küçük bir hazire/ özel mezarlık vardır.Medrese yıkılmıştır. Yerinde ilköğretim okulu bulunmaktadır. Hamza Bey Köyü'nde Mehmed Bey Camii'nin -girişine göre- sağında ilk Osmanlı şehidi ve Osman Gazi'nin yeğeni Baykoca'nın mezarı yer almaktadır.

Hamza Bey'in torunlarından olup Amasya Sancak Bey'i iken Yavuz Sultan Selim ile birlikte 1516 yılında Mercidabık Savaşı'na katılan ve bu savaşta şehit düşen Mehmed Bey, kendi adına bu cami ve külliyeyi yaptırmış ve bıraktığı vakıflar ile de bu eğitim kurumunun, yıllarca Müslümanlara hizmet vermesini sağlamıştır. Diğer yandan eşi Hatice Hatun adına da Kulaca Hisar Köyü'nde ahşap çatı ile örtülü

yarı kargir bir mescid ve bir de medrese inşa ettirmiştir . Bu külliye, asırlar boyu Türk ve İslam kültürüne hizmet vermiştir. Medrese, yıkılmış olmakla birlikte Hamza Bey Köyü' ndeki Mehmed Bey Camii gibi Kulacahisar Köyü'ndeki Mehmed Bey Camii de halen ayaktadır.

Bahçesinde yer alan ve Sümbül Dede diye anılan zat, Kulaca Köyü medresesi öğretim üyesidir. Merkadi, yıkılan medresenin bir nişanesi olarak muhafaza edilmiştir. Bu medresede de Hamza Bey Köyü Mehmet Bey Camii medresesinde olduğu gibi yüzlerce talebe yetiştirilmiştir. Söz gelimi, Cumhuriyet devrinde İnegöl'ün ilk müftüleri arasında yer alan Şahin Efendi, Kulaca Köyü Medresesi'nden mezun olmuştur.

Kulaca-Hisar Köyü Camii'nin bir özelliği, minare şerefe kapısının, tarihi İpek Yolunu gözetleme amacıyla, kısmen, kuzeydoğuya açılmış olmasıdır. Bilindiği üzere normalde kıbleye ve dolayısıyla; güneydoğuya doğru açılmış olması gerekirdi.