Küçük Yenice Köyü, İnegöl'ün doğusunda ve Ahi Dağı ile İnegöl Ovası'nın kuzey doğu bölümünde ve kesişim noktasındadır.

Arazisinin büyük bir kısmı, ovadadır. Yakın çevresinde Kurşunlu Kasabası ile Çitli, Hasan Paşa, Süpürtü ve Eymür köyleri vardır.

Geçimleri,tarım ve ziraata dayalıdır. Ağırlıklı olarak sebze ve meyvecilik yapılır.

Şehir merkezine uzaklığı 15 kilometredir.1990 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu, 1070 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 546'sı kadın 561'i erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 1107 kişidir.

Kendilerine, mahalli lisanla manav derler. Bir diğer ifade ile ilk yerleşik düzene geçmiş Türklerdendirler. Yerli bir köy olmakla birlikte derin bir tarihi boyuta sahip değildir. 1938 yılında Bulgaristan'dan gelen muhacirler de buraya yerleştirilmiştir.

Ancak köyün eski adı, Yenicemüslim olarak belgelere geçmiştir. Tarihte Müslüman olmayanların çoğunlukla yaşadığı Gayr-i Müslim Yenice köyünden ayırt etmek için bu isim verilmiştir. 1960'lı yıllarda bu isim değiştirilerek Küçükyenice adı verilmiştir.

Küçük olarak nitelendirilmesi, nüfusça kendisinden daha büyük Yenice Kasabası'nın bulunmasıdır.

Tarihi temelde konumu incelendiğinde Küçükyenice Köyü'nün, tarihi İpek Yolu ile 19 uncu asır ortalarında açıldığına şahit olduğumuz ve de ova güzergahını izleyerek Kurşunlu Kasabası'nı İnegöl'e bağlayan yeni yol arasında yer aldığı görülmektedir.

İnegöl-Kurşunlu yol güzergahı esas alındığında Küçükyenice Köyü, kuzey-güney ekseninde Çitli Köyü'nün tam simetriğini teşkil etmektedir.

Eski asırlarda bu yöre, Karagöz Mehmet Paşa ile bağlantılı olarak "Bey Karyesi" veya "Boyacı Karyesi "ismi ile anılan ve daha sonraki yıllarda Kurşunlu Kasabası ile birleştirilen bir derbentçi köyün, bu mahalde konuşlandığı rivayet olunmaktadır Yakınında Ayvati Mezraası bulunur.

Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri isimli kaynak eserin 95 inci sayfasında ve 155/1 maddesinde bu konuda resmi bilgi, mevcuttur.

Muhtemelen köyün kuruluşu, Yavuz Sultan Selim'in şark seferine çıktığı yıllardadır.

Eski ve Yeni Karacakaya köylerinin kurulduğu yıllarda uygulanan mecburi-iskan statüsüne bağlı olarak gerçekleşmiştir.

Faal olmayan bir tarihi hamamı vardır. Osmanlı döneminde bu köyden devletçe alınması öngörülen vergi geliri Bursa-Hamza Bey Külliyesi'ne vakfedilmiştir.

Vakfiyelerde burası, Ahi Karyesi olarak anılmakta ve Kuzpınar Köyü ile birlikte Bursa'da Hamza Bey Külliyesi'ne vakfedildiği beyan edilmektedir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR