İnegöl Belediyesi tarafından kardeş şehir Mitroviça?da açılan iftar çadırında Arnavut ve Türk Müslüman kardeşlerimizle bir arada olma, onlarla aynı sofrayı paylaşma, Ramazan coşkusunu beraber yaşama adına Cumartesi ve Pazar günleri Kosova?daydık. Gezimize ilişkin tüm notları yarın gazetemizde okuyacaksınız. Kosova ve Mitroviça?ya ilişkin tüm ayrıntıları yarına saklıyorum.

Osmanlı?nın 500 yıldan fazla hüküm sürdüğü topraklarda, I.Murad Han?ın kabrinin bulunduğu, hala bizden birilerinin yaşadığı ve bize hayranlıkla baktığı Kosova?da gerçekten kusursuz bir organizasyonla çok güzel 2 gün geçirdiğimizi ifade edeyim. Osmanlı ile başlamışken şunu da aktarayım. Osmanlı, 600 yıl 3 kıtada at koşturmuş ve belki de 72 değil 172 farklı milletin huzur içerisinde yaşadığı bir medeniyet olmuştur. Bu medeniyet, sadece kendi topraklarına değil, kendi insanına değil, kendi dininden olanlara değil olmayanlara da mazlum olan bütün milletlere kol kanat germiştir.

Bugün ?Somali?de neden Türkiye var, burada açlıktan kırılan insanlar yok mu? tarzındaki anlayışın gerçek sebebini öğrenmek isteyenler mutlaka ama mutlaka Osmanlı Tarihini doğru kaynaktan okusunlar. Bizim ecdadımız 1492?de İspanya?dan kovulan Yahudilere kucak açmıştı. Doğal olarak Osmanlı misyonu özellikle zor durumda bulunan başta kardeşlerine sonra da tüm dünyaya el uzatmaktır. Ben bugün genelde Türkiye Cumhuriyetinin, yerelde de Bursa, Osmangazi ve İnegöl Belediyelerinin bu misyonu devam ettirme adına önemli çalışmalara imza attıklarını görüyorum.

Balkanlarda yıllarca komünist düzende inim inim inletilen bu halka, dininden geçmişinden uzaklaştırılan bu insanlara el uzatanlara teşekkür etmek istiyorum. O iftar anında sıraya girmiş bine yakın insanın size bakışını, sizinle konuşma, bir şeyler ifade etme, hiç olmazsa teşekkür etme iştiyakını görmeliydiniz. 2 milletvekili, Belediye Başkanı, AK Parti İlçe Başkanı, Belediye Meclis Üyeleri, sponsor iş adamları ile birlikte sofralarını paylaştığımız, dualar ettiğimiz, ellerini sıktığımız, gönüllerini okşadığımız bu insanlar için yapılması gereken daha çok şey var. Bizim Osmanlı?nın gerçek mirasçısı olma hasebiyle ciddi sorumluluğumuz var. İnegöl Belediyesi bu sorumluluğunu Mitroviça?da açtığı 700 kişilik iftar çadırı ile gösterdi. Daha farklı projeleri daha var.

Dönüp tekrar tekrar aynı şeyleri anlatmaya, aynı cümleleri kurmaya sanırım gerek yok. Keşke oralar görülse, keşke o insanlarla yarım saat dahi olsa aynı sofra paylaşılsa hem cihana hüküm sürmüş ecdadımız hem de bizlerin bu noktadaki sorumluluğu daha iyi şekilde anlaşılacaktır. Daha fazla ayrıntıya girmeden artık yarını bekleyin diyerek köşemize son verelim.