21. Ey kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz.

22. Onlar şu cevabı verdiler: Ya Musa! Orada zorba bir toplum var; onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla girmeyeceğiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de hemen gireriz.

23. Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufda bulunduğu iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.

24. «Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız» dediler.

25. Musa: «Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hakim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır» dedi.

26. Allah, «Öyleyse orası (arz-ı mukaddes) onlara kırk yıl yasaklanmıştır; (bu müddet içinde) yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Artık sen, yoldan çıkmış toplum için üzülme» dedi. (MAİDE SURESİ)

İsrailoğulları Peygamber soyundan gelen bir millet. Hz.İbrahim'in oğlu İshak (a.s.) Yahudilerin atasıdır. İsrail, Hz.İshak Peygamberin oğlu Hz. Yakup Peygamberin (a.s) lakabıdır. Hz.Yakup'un çocuklarına İsrailoğulları denmiştir.

İsrailoğullan'nın atası Hz. Ya'kub, oğlu Yusuf'un daveti üzerine diğer oğullarıyla birlikte Mısır'a yerleşmeden önce Filistin'de Beytülmakdis'te yaşamıştı. Burası Arz-ı Mukaddes yani Kutsal ülke'dir. Hz.İbrahim, Hz.İshak ve Hz. Yakub'un vatanıdır.

Uzun süre Mısır'da yaşamış olan İsrailoğullan, orada Firavun'un zulmüne maruz kalmış, Hz. Musa'nın Peygamberliğinde Mısır'dan çıkıp ata yurduna doğru yola koyulmuşlardı.

İsrailoğulları K.Kerim'de bir çok ayete konu olmuştur. Kendilerine bir çok muziceler ve nimetler verilmiş, bir çok peygamberin gönderildiği bir kavimdir.

Ayet-i Kerime'de bildirildiğine göre; ata yurtları Filistin ve çevresi; Arz-ı Mukaddes, tekrar onlara vatan olarak yazılmış, ancak onlar Hz.Musa'ya isyan ederek bu topraklara girmek istememişlerdir.

İsrail oğulları Musa (a.s)'la birlikte Mısır'dan çıkıp ata yurtlarına dönerlerken Faran çölünde bulundukları bir sırada cihad emri gelmişti. Ancak onlar bu emre karşı geldiler ve Hz.Musa'ya dediler ki: "Sen ve Rabbin birlikte gidin savaşın, biz burada oturup bekleyeceğiz"

Bu konuyla ilgili Resulullah Efendimiz'den (s.a.v) bir hatıra var onu da paylaşaşım:Hz. Resulullah Efendimiz (s.a.v) Bedir savaşı öncesinde Kureyş müşrikleriyle savaşıp savaşmama konusunda ashabıyla istişare etmiştir. İstişare sırasında ensardan Hz.Mikdad b. Amr el-Kindi şöyle demişti: "Ey Allah'ın elçisi! Bİz sana İsraıloğullan'nın Musa'ya dediği gibi 'Git, sen ve rabbin beraber savaşın, doğrusu biz burada oturacağız' demeyiz. Fakat, biz de sizinle birlikte savaşacağız, deriz."

İsrailoğulları, o bölgeye hakim olan ve güçlü devletleri olan Amalika kavminden korkuyorlardı. Çünkü Amalikalıların Şehri Eriha'ya yaptıkları istihbarat gezilerinde, o kavmin ne kadar güçlü olduğuna şahit olmuşlardı. Bu sebeple kaçıp kurtuldukları yere, Mısır'a geri dönmeyi istediler. Bu olay mevcut MuharrefTevrat'ın Sayılar Kitabı'nda da yer almaktadır.

Hz. Musa kavminin nankörlüğüne o kadar üzüldü ki: «Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hakim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır» diye dua etti.

Hz.Musa'nın duasını kabul Allah (c.c.): "Orası onlara kırk yıl haram kılındı; yeryüzünde şaşkın, şaşkın dolaşacaklar. Sen, yoldan çıkmış millet için tasalanma" buyurdu. (DEVAM EDECEK)