"Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de «İsteyerek geldik» dediler." (FUSSİLET SURESİ11)

Gök ve yeryüzü... Acaba hangisi önce yaratıldı? Duman halinde gökyüzü... İlmi araştırmalar da bu sonuca varıyor: Yıldızlar ve gezegenler oluşmadan önce büyük bir patlamadan, gaz, toz ve duman oluşumundan bahsediliyor. Ayet-i Kerime'de geçen gökyüzü, dünyanın gökyüzü müdür, yoksa kainatın kendisi midir?

Bize bildirilenlerden yol almaya çalışalım; Dünya var. Dünyanın etrafını saran gökyüzü var. Dünyayı, ayı ve güneşi içine alan bir alem var. Merkezi dünya olan alemi içine alan uzay dediğimiz daha büyük bir alem var. Bu Alemi de kapsayan cennet ve cehennemi de içine alan daha da büyük bir alem var. Bu Alemi de kapsayan arşı da içine alan, aklımızın ve hayalimizin sınır çizemediği sonsuz bir kainat var. Ve hepsinin hakimi, Alemlerin Rabbi olan Allah var. Akıl terazisi bu bilgiyi tartabilir mi?

Ayet-i Kerimelerden şu sonuçları da çıkarabilir miyiz: Allah (c.c.) önce yeryüzünü yarattı. Sonra gökyüzünü yarattı. Dünya'nın, yer ve seması ile birlikte yaratılışı tamam olunca, dünyanın içinde bulunduğu uzay yaratıldı. Delil olarak bir Ayet-i Kerime ve Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) bir Hadis-i Şerifini göstermedikçe bu tespit bir varsayımdan ibaret kalıyor.

Kainatın büyüklüğü hakkında Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Yedi kat gök ve yedi kat yerin, kürsi yanında büyüklükleri, bir çölün ortasına atılmış yüzük veya kapı halkası gibidir. Arşın da Kürsiye büyüklüğü o çölün halkaya olan büyüklüğü yanındadır." (Taberi, Kurtubi, İbn Kesir, Ayete'l-Kürsi tefsiri)

Teleskoplar vasıtasıyla elde edilen ve NASA kayıtlarına geçen bilgilere göre; uzayda, her birinde ortalama 500 milyar yıldız bulunan 500 milyar galaksi olduğu tahmin ediliyor. Bu 500 milyar galaksinin de bütün kainatın sadece yüzde 5'i olduğu düşünülüyor. Kalan yüzde 95 hakkında henüz elimizde hiçbir veri ve iz yok. Dünyanın içinde bulunduğu güneş sisteminin, samanyolu galaksisinde bir nokta kadar ancak yer kaplayabileceğini ve Samanyolu galaksisinin tahmin edilen 500 milyar galaksiden sadece bir tanesi olduğunu düşünelim.

İngiliz astronomi profesörü Sir James Jeans?bir tahmin yürütmüş. Diyor ki: "Kainattaki yıldız sayısı, dünyanın bütün kumsallarındaki mevcut kum tanelerinden daha fazladır."?

Akıl, idrak ve hayal, bu büyüklük karşısında tuş oluyor. Akıl dediğimiz bu terazi bu ağırlığı tartabilir mi??Canlı cansız herşey, tüm kainat, Allah'ın kontrolü altında. Alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Ayet-i Kerime'de gökyüzü ile yeryüzünün bir canlı gibi muhatap alındığını görüyoruz.Allah (c.c.): "İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de «İsteyerek geldik» dediler."

Kainat Allah'ın yönetimi altındadır. Bu Ayet-i Kerime'den şu mesajı alabilir miyiz: Ey insan, içinde yaşadığın yeryüzü ve başının üstündeki sema da senin gibi Allah'ın bir kuludur. Yaratan Allah, yeryüzünü ve gökyüzünü kendisine tabi olmaya davet ettiğinde, isteyerek teslim oldular.

Ey insan, Yaratan Allah (c.c.) seni de kulluğa davet ediyor. Yeryüzünün ve gökyüzünün teslimiyeti sana örnek olsun. Sen de isteyerek, gönülden Allah'ın çağrısına uy ve teslim ol. Sen istesen de istemesen de O'na aitsin ve yine O'na döneceksin.