"İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir." (BAKARA 213)

ÜMMET NE DEMEK?

İnsanlar bir tek ümmet idi.

Sözlükte "yönelmek, kastetmek; öne geçmek, imam olmak" anlamındaki emm kökünden türeyen ümmet kelimesi "kendilerine peygamber gönderilmiş topluluk, kavim, her kabileden bir grup insan, her canlı cinsi," gibi anlamlara gelir.

Ümmet "bir din üzerinde birleşen topluluk" demektir. Kuranda geçen bu ümmet kelimesinin, aralarında ortak inanç ve değerlerin bulunduğu, birlik ve beraberlik içinde yaşayan bireylerden oluşan topluluğu ifade ettiği anlaşılmaktadır.

Ümmet kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de altmış dört yerde geçer. İnsan toplulukları, hayvan ve cin toplulukları, aynı inanç ve hayat tarzına sahip insan gruplarına da ümmet denilmiştir.

ÜMMET-İ MUHAMMED

Günümüzde ümmet kelimesinden anlaşılan genel anlam şudur, "Hz. Muhammed'e iman edip tabi olan kitleler" Bu sebeple Müslümanlara ümmet-i Muhammed denilir.

"Ben Ümmetçi değilim", "Ben ümmetçiliğe karşıyım" gibi cahilce laflar edenler, ne söylediklerinin farkına varsınlar. Hem Müslümanım deyip hem de bu tür cahilce laflar edemezsiniz. Hem "Benim Peygamberim Hz.Muhammed'dir" deyip hem de O'nun ümmetinin karşısında olmak nasıl bir tezattır?

Diğer peygamberlerin de kendi ümmetleri vardır. İlk insan ve ilk Peygamber Hz.Adem'dir. İnsanlığın bu ilk döneminde insanoğlu tekbir aile ve tek bir ümmettir. İnancı birdir. Hayatlarına tevhid inancı hakimdir. Her konuda bir ve beraberdir. Henüz bir ayrılık ve ihtilaf yaşanmamıştır.

Bu ümmet Hz. Adem'le Hz. Nuh arasında yaşamış olan on nesildir. Bunların inanç ve yaşayışları düzgündü; sonradan sapmalar ve farklı inançlar ortaya çıkınca Allah peygamberler gönderdi.

İnsanlardan maksat Hz. Adem ve onun çocukları, ümmetten maksat da onların inandığı hak dindir. Adem aleyhisselam doğru din üzerindeydi. Sonradan nesillerinde çekişmeler, kıskançlık ve sapmalar baş gösterince Allah Teala peygamberler gönderdi.

FITRATIMIZI BOZMAYALIM

İnsanlar çoğaldıkça farklılıklar oluştu. Ayrılıklar başladı. Hak dinden ve doğru yoldan sapanlar oldu. Allah, insanların tevhid inancında kalmaları, sapanların dönmeleri için elçiler gönderdi.

İnsanlar yaratılıştan iyidirler; bir tek ümmet oluşturacak fıtrat ve tabiata sahiptirler. Sapmalar ise dış sebeplerin etkisiyle sonradan ortaya çıkmakta olup bu sapmaları önlemek veya düzeltmek için peygamberler gönderilmiştir.

Allah dileseydi tüm insanlar tekbir ümmet olurdu. Ancak Alllah kuluna irade vermiş ve onu imtihan etmeyi murad etmiştir. Allah'ın takdiri böyledir. Dünya hayatının imtihanı da budur.

Asıl Mesele şudur: Kimin ümmetindensin?