Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım. (AHKAF 15)

40 yaş konusunu işlerken bu Ayet-i Kerime ile ilgili tefsir ve bilgileri paylaşmıştık.Bu bölümde ise 30 aya dikkat çekeceğiz. Allah (c.c.) ana babaya iyi davranmayı emrettikten sonra özellikle annenin çocuğu için çektiği sıkıntıları örnek veriyor.

"Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer."

30 ay yani iki buçuk sene... Çocuğun ana karnında taşınma ve süt emme müddeti ikibuçuk yıl sürüyor. Alimlerimiz, Lokman süresindeki, "Onun memeden kesilmesi iki senedir" ayetini dikkate alarak bu ayetten, gebelik süresinin en az altı ay olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Bakara Suresi 233. Ayet-i Kerime'de de: "Emzirmeyi tamamlatmak isteyen baba için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler." Buyrulmaktadır.

Otuz aydan iki sene emzirme müddetini çıkarırsak geriye altı ay hamilelik zamanı kalıyor. Fıkıh alimleri burdan şu hükmü çıkarmışlardır: hamilelik süresi en az altı aydır.Bu hüküm, hukuki açıdan da çok önemlidir. Çünkü birçok erken doğum vakası adli olaylara sebep olmuştur.

Hamileliğin ortama süresi 40 haftadır. Hamilelik 38 ila 41 hafta arasında sürebilmektedir. Yani 266 gün ile 287 gün arasında bir süre.

İbn-i Sina, 184 gün süren bir hamilelik sonunda kadınların doğum yaptığına şahit olduğunu haber vermektedir. Tıbbi araştırmalar bir çocuğun anne karnına en az 28 hafta ihtiyacı olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Gebeliğin 37'nci haftasını tamamlamadan doğan bebekler Tıp ilminde 'prematüre bebek' olarak tanımlanıyor. Resmi verilere göre Türkiye'de her yıl yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor .

Prematüre bebekler de kendi içlerinde 'yaşam sınırındaki bebekler' (23-25 hafta), 'aşırı prematüre bebekler' (26-27 hafta), 'çok prematüre bebekler' (28-31 hafta), 'orta derece prematüre bebekler' (32-33 hafta) ve 'geç prematüre bebekler' (34-36 hafta) olarak ayrılıyor

İbn-i Kesir bu konuyla ilgili şu tarihi olayı paylaşır: Hz. Osman zamanında, yeni evlenen bir kadın evliliğinin altıncı ayı sonunda bir çocuk doğurdu. Kocası durumdan şüphelenip Hz. Osman'a gitti ve şikayetçi oldu.Hz. Osman, kadını mahkemeye çağırtıp sorguya aldı. Hz.osman neredeyse kadının evlilik dışı çocuk doğurduğuna hükmediyordu. Durumdan haberdar olan Hz. Ali de mahkemeye geldi. Hz. Osman'a: "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Hz. Osman : "Altı ayın sonunda doğurmuş, hiç bu olur mu?" dedi. Hz. Ali ona: "Kur'an okumuyor musun?" diye sordu. Hz. Osman'ın; evet okuyorum, cevabı üzerine Hz. Ali: "Allah Teala'nın K.Kerim'de: «Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır.» ve : «Anneler çocuklarını tam iki yıl emzirirler.» buyurduğunu işitmedin mi? Bu iki seneden sonra sadece altı ay kaldığını görmüyor musun?" dedi. Hz. Osman bunun üzerine yaptığı yanlışı fark etti ve: "Vallahi bunu anlamamıştım" diyerek kadının beraatine karar verdi. Doğum sonrası çocuğunu ilk kez gören ve kendisine çok benzediğini fark eden baba da: "Bu oğlumdur, Allah'a yemin olsun ki bunda hiç şüphe etmiyorum" demişti.

Sonuç olarak hamileliğin en az müddeti altı ay, emzirme süresi de en çoğu iki senedir.