"Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra bunu isbat için dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar."( NUR 4)

Zina ne kadar büyük günahsa, namuslu bir kadına ya da erkeğe zina iftirasında bulunmak da o kadar büyük günahtır. Zina iddiasında bulunan, bu iddiasını 4 şahitle ispat edemiyorsa iftiracı hükmündedir. Zina iftirasında bulunana hem dünyada hem ahirette ceza vardır. Ve artık o yalancıların, iftiracıların hiçbir şahitliği de kabul edilmez. Onlar artık güvenilir insan değildirler.

Çünkü onlar yalancı ve iftiracıdır. Suçsuz ve namuslu kadınların adını ve şerefini lekelemeye çalışmışlar, o hanımın ve ailesinin namuslarıyla oynamışlardır.

Resulullah Efendimiz (s.a.v) ashabına "Helak edici yedi şeyden kaçınıp uzak durun!" buyurmuş. Bunun üzerine ashab-ı kiram onların neler olduğunu sormuşlardır. Resulullah Efendimiz (s.a.v) helak eden 7 şeyi şöyle açıklamış: «1-Allah'a ortak koşmak, 2-Sihirbazlık yapmak, 3-Cinayet işlemek, 4- Faiz yemek, 5-Yetim malını yemek, 6-Savaş meydanından kaçmak 7-Namuslu kadınlara iftira atıp zina isnadından bulunmak

Resulullah Efendimiz (s.a.v) iftirayı; insanı, ahiret hayatında iflasa götürecek olan kul hakları arasında saymıştır.

Zina iftirasında, iftiracıların affedilmesi 2 şarta bağlıdır: Birincisi gerçekten özür dileyip tevbe etmeleri gerekiyor. İkincisi: İftiraya uğrayan kişinin onları affedip hakkını helal etmesi gerekiyor. Ancak bu durumda iftira atanlara ceza uygulanmaz.Bu cezanın usul ve infaz şekli fıkıh kitaplarımızda ayrıntıları ile yer almaktadır.

İbn Kesir bu konuda şöyle demiştir: "Yüce Allah, bir kimseye zina suçu isnat edip de, söylediğinin doğruluğuna delil getiremeyen kimse hakkında şu üç hükmü farz kılmıştır: Birincisi, 80 sopa vurulması, ikincisi, asla şahitliğinin kabul edilmemesi, üçüncüsü ise, fasik olması, ne Allah, ne de insanlar katında adil sayılmaması."

Bazı müfessirlere göre bu ayetler, Hz. Ayşe hakkında zina iftirasında bulunan Münafıklar hakkında nazil olmuştur.

Maalesef bütün toplum ve zamanlarda, zina iftirasına uğrayan erkeklerden çok kadınlar olmuştur. Bu sebeple Ayet-i Kerime'nin namuslu kadınlara yapılan zina iftirasından bahsetmesi çok manidardır.

Bu hüküm sadece kadınları değil, zina ile itham edilen erkekleri de kapsamaktadır. Nitekim Hz. Ömer (r.a)'ın bir adamı zina ile suçlayıp dört şahit getiremeyen bir grup insana bu cezayı uygulamıştır.

Özetle söylemek gerekirse zina iftirası suçunda kadın ve erkek arasında bir fark yoktur. Çünkü K.Kerim bu tür suçlarda; masum ve suçlular hakkında, kadın erkek ayrımı yapmaz.

Diğer önemli husus da şudur: iftira ne kadar günahsa, yalan yanlış bilgileri yaymak, iftira, zan ve yalanları dillendirmek de o kadar günahtır.

Bu konuda Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) bir çok uyarısı vardır: "Bir kimse, bir müminde olmayan bir şeyi ona isnat ederse (iftira ederse), yaptığı iftiranın cezasını çekmeden Allah Teala onu koyduğu cehennemden çıkarmaz."