"Sizden kim ölürse ve hanımını geride bırakırsa, Hanımı, evlenmeden 4 ay 10 gün beklemek zorundadır. Dul kadınlar, bekleme süresini bitirdikleri zaman, Artık kendileri için, uygun olanı yapmalarında bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah, yaptığınız her şeyi çok iyi bilmektedir." (BAKARA 234)

Bu dünyada doğmak ve yaşamak gibi ölmek de var. Bu Ayet-i kerime, kocası ölen ve dul kalan hanımlar içindir. Kocası ölen kadın ne yapacak? Tekrar evlenebilir de evlenmeyebilir de.

Bu konuda özgürdür. Ancak dul kadının evlenebilmesi için önemli bir şart var. O da beklemek... Kocasının ölümünden sonra 4 ay 10 gün beklemek...

Buna fıkıhta iddet deniyor. Kadın kocası için üzülür, matem tutar, kocasının yokluğuna alışmaya çalışır. Bunun için kendisine 4 ay 10 gün süre verilmiştir. Bu süre dolmadan başkası ile evlenemezler.

İddet süresince dul kadınların, takı takmamaları, renkli ve gösterişli elbiseler giymemeleri ve süslenip ortaya çıkmamaları gerektiği hakkında Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) uyarıları vardır.

Kadın mümkünse bu iddet süresini ölen kocasının evinde geçirir. Böylece ölen kocanın ailesi ile acılar paylaşılır ve zorluklara birlikte göğüs gerilir... Bu ölen kocaya, hatıralarına ve yakınlarına bir saygıdır.

Dul kadın, buna imkan bulamazsa uygun olan bir yerde iddetini tamamlar. İddetin en önemli hikmeti şudur: Bu süre içinde, ölen kocaya ait bir hamilelik olayının olup olmadığının ortaya çıkması...

Tarihte dul kadınlarla ilgili çok kötü uygulamalar görülmüştür. Örneğin, İslam öncesi Mekke geleneklerine göre; kocası ölen kadın bir yıl boyunca bir hücreye kapanır, en çirkin kıyafetlerini giyerdi.

Bir yıl dolunca da toplumda bir köle, adeta lanetlenmiş kadın muamelesi görürdü. İslam dini tüm bu kötü adetleri kaldırmış ve dul kadını koruma altına almıştır.

Bu hüküm hamile olmayan dul kadınlar içindir. Peki hamile bir kadın, doğum yapmadan kocasını kaybetti. Yeniden evlenebilmek için ne kadar beklemek zorundadır?

Dini Hüküm şudur: Hamile olanların iddeti çocuklarını doğuruncaya kadardır. Doğum yaptıktan sonra dilerse yeni bir evlilik yapabilir.

Bu şartla kocası ölen dul hanımın evlenmesi ne ayıptır ne de günahtır. Kimsenin de bu durumdaki bir kadının yeniden evlenmesine engel olma hakkı yoktur.

Peki bu durumdaki bir kadına evlilik teklifi yapılabilir mi? Bakara Suresi 235. Ayet-i Kerime de bununla ilgilidir:

"Bu kadınlara, onlarla evlenmek istediğinizi ima etmenizde bir sakınca yoktur. Bu niyetinizi içinizde gizli de tutabilirsiniz. Allah biliyor ki; siz onları mutlaka anacaksınız. Ancak onlarla gizlice buluşmak için sözleşmeyin. Sadece niyetinize dair uygun olan sözü söyleyebilirsiniz. Emredilen bekleme zamanı dolmadan, sakın onlara nikah kıymaya kalkışmayın. Bilin ki Allah, gönlünüzdekileri bilir. Allah'ın emrine karşı gelmekten sakının. İyi bilin ki; Allah çok bağışlayandır, kullarına karşı çok hoşgörülüdür."