"Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabed), Mekke'deki Kabe'dir." (AL-İ İMRAN 96)

YERYÜZÜNDE YARATILAN İLK YER

Kabe'nin olduğu yer, yeryüzünde yaratılan ilk yerdir. Yeryüzünün yaratılması ve düzenlenmesi Kabe'den başlamıştır. Kabe yeryüzünün temeli ve merkezidir. Dünyayı ayakta tutan tüm enerji ve özellikler Kabe'den yayılmaktadır.

Abdullah b. Amr b. As'ın rivayetine göre; Kabe'yi ilk yapan Hz.Adem'dir. Bu rivayete göre Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah (c.c.) Adem ve Havva'ya Cebrail'i (a.s) gönderdi ve Ka'be'nin inşasını emretti, Adem de Ka'be'yi inşa etti. Sonra da onu tavaf etmelerini emretti ve Adem'e şöyle denildi: Sen insanların İlkisin, bu da insanlar için kurulan evlerin ilkidir."[1]

Resulullah Efendimiz (s.a.v) Mekke'nin fetih günü şöyle buyurmuştur: "Allah bu beldeyi gökleri ve yeri yarattığı gün haram kıldı. Burası kıyamete kadar böyle kalacaktır. Burada, benden önce, hiç kimseye savaş helal kılınmamıştır. Benim için de günün az bir kısmında helal kılınmıştır. Burası kıyamete kadar böylece harem olarak kalacaktır. Dikenleri koparılmaz, avları ürkütülmez, oradaki buluntu mallar ancak sahibi aranmak suretiyle alınabilir, yaş bitkileri koparılmaz."[2]

ARŞDAKİ KABE'DEN YERYÜZÜNDEKİ KABE'YE

İbn-i Kesir, tefsirinde Kabe'nin inşasıyla ilgili şu rivayetlere yer vermiştir: "Hz. Adem, cennette iken Meleklerle birlikte Beytü'l-Mamur'u tavaf ediyordu. Bu gökte meleklerin Beyrullah'ıdır. Hz.Adem, yasak meyveden yiyince bundan mahrum kaldı. Allah'a dua ederek "Ey Rabbim, ben artık meleklerin seslerini duyamıyom." dedi. Allah teala da "Bu senin hatan yüzündendir. Sen yeryüzüne in. Orada benim için bir Beytullah yap. Sonra Meleklerin gökteki Beytullah'ı tavaf ettikleri gibi sen de orayı tavaf et." buyurmuştur. İnsanlar, Hz. Ademin, Beytullah'ı şu beş dağdan yaptığı kanaatindedirler: Hira, Zita, Sina, Lübnan ve Cudi dağları... Kabe'nin tabanı Hira dağındandı. İşte Adem Kabe'yi böyle yapmıştı. Sonra Nuh tufanı olunca Allah teala Kabe'yi tekrar göğe kaklardı. Hz. İbrahim de bu temellerin yerine Kabeyi tekrar inşa et­ti."

Bu hususta Abdullah b. Amr'ın (r.a) şöyle dediği rivayet edilmektedir: "Allah tea­la Adem'i cennetten yeryüzüne indirince O'na; "Ben, seninle birlikte bir Beytullah indireceğim. Arşımın çevresinde tavaf edildiği gibi onun çevresinde tavaf edile­cek ve arşımın çevresinde namaz kılındığı gibi onun çevresinde de namaz kılınacaktır." buyurdu. Nuh tufanı olunca Beytullah göğe çekildi. Nihayet Allah teala Hz. İbrahim'e Kabe'nin yerini bildirdi. İbrahim de Kabe'yi yeniden yaptı.[3]

HÜLASA: Ana-baba ocağımız olan Kabe'yi ziyaret edip tavaf etmeyi Allah (c.c.) hepimize nasib eylesin. Kabe, sadece namazımızın değil, akıl ve kalbimize ait tüm faaliyetlerimizin de kıblesi olmalıdır. Sadece camilerimiz değil, evlerimiz, sokaklarımız, okullarımız, iş yerlerimiz, tüm kurum ve kuruluşlarımız, Kabe'ye doğru olmalıdır. Yani hayatımızın merkezine Kabe'yi koymalıyız.