"Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever." (HUCURAT 9)

MÜSLÜMANLA SAVAŞMAK KÜFÜR GİBİDİR: Allah (c.c.) K.Kerim'de müminleri tartışıp çekişmemeleri konusunda uyarmıştır: "Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle tartışıp çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir."[1]

Müminler tartışıp çekişirler se birlikleri bozulur, güçleri gider. Bu duruma sebep olanlar büyük günaha girerler. İbn Mesud, Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Bir müslümana sövmek fısk, ona karşı savaşmak ise küfür gibidir"[2]

Ebu Hureyre de Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Bir müslümana, başka bir müslümanın canı, malı ve ırzı haramdır."[3]

"Müslüman müslümanın kardeşidir. Müslüman kardeşine zulmetmez, onunla dost olmaktan vazgeçmez, onu zelil etmez. Bir kimse için, bir müslüman kardeşini hakir görmek kadar büyük bir kötülük yoktur."[4]

Hz.Enes anlatıyor: Allah Rasulü (s.a.v) şöyle buyurdu: "Zalim olsun, mazlum olsun Müslüman kardeşine yardım et." Ey Allah'ın elçisi, mazlum olana yardımı anladık, zalim olduğu halde ona nasıl yardım edeceğiz? Dediler. Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap verdi: Zulmüne engel olursunuz."[5]

HÜLASA: Ayet-i kerime Müminler arasında yaşanabilecek böyle bir çarpışma ve düşmanlık durumda; arabuluculuk, hakemlik ve adalet sisteminin çalıştırılmasını emretmektedir.

Günümüzde camialar, cemaatler ve tasavvuf oluşumları başta olmak üzere İslam ülkeleri arasındaki fikri ve siyasi ayrılıklarda, bu ayet-i kerime dikkate alınsa, ne fitne kalır, ne ayrılık... Hep tehvit ve imametten saptığımız için çıkıyor bu fitmeler ve kavgalar...

"İpi kopan tesbihim, Dağılmış tane tane. Acı ama teşbihim, Hani nerede imame? Taneleri toplayın, Hakk ipine derleyin..Bir imame bağlayın.Tevhid gelsin meydane."[6]

Özellikle de sosyal medyada, nasıl da Müslümanlar gereksiz yere birbirlerine düşüp kavga ediyorlar. Neyi çözüyorlar peki? Hiçbirşeyi... Sadece nefislerini oyalıyorlar. Ne dinleyen var, ne de anlayan...

Ey can! Partisi, tarikatı, cemaati vb için hiçbir Müslüman kardeşine düşman olma. İki Müslüman kavga ederse, sen taraf olmayı bırak, onları barıştırmaya bak. Akrabandan, cemaatından, partinden yana olmayı değil adalet ve Hak'tan yana olmayı seç.

Milli Şairimiz soruyor: "Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam, bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam. Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?"

"Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez."[7]


[1] Enfal suresi 46

[2] Nesai, VII, 122/ İbn Mace, I, 13/ Müsned, I, 176/ Taberani, Kebir, IX, 97/

[3] Müslim, Tirmizi

[4] Müsned-i Ahmed

[5] Buhari, Mezalim 4; İkrah, 6; Tirmizi, Fiten, 68

[6] Mehmet Said Çekmegil

[7] Mehmet Akif Ersoy, Safahat