"Çevrenizdeki bedevi Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir. (TEVBE 101)

MÜNAFIKLARIN LİSTESİ: Resulullah Efendimiz (s.a.v) Allah'ın (c.c) haber verdiği münafıkları bildiği gibi Allah'ın lütfettiği basireti ile de münafıkları tanıyabiliyordu. Hatta Rasulüllah Efendimiz (s.a.v) münafıkların ileri gelenlerini Hz. Huzeyfe'ye bildirmişti.

Ammar b. Yasir (r.a) şöyle demiş: "Huzeyfe bana ResuluIIahın (s.a.v) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Sahabilerimin içinde on iki büyük münafık vardır."[1]

Hz. Ömer (r.a) münafıklardan olduğunu tahmin ettiği bir kişi öldüğü zaman, Hz.Huzeyfe'nin ne yaptığına bakarmış. Eğer Hz.Huzeyfe, ölenin namazını kılarsa o da kılarmış. Hz.Huzeyfe, cenaze namazına katılmazsa Hz.Ömer de o cenazeyi terkedermiş.[2]

Hz.Ömer (r.a) bu konuda o kadar hassastır ki, Hz. Huzeyfe'ye: Allah için söyle, ben onlardan mıyım? diye sormuş ve Hz.Huzeyfe; "Hayır sen onlardan değilsin, senden başka hiç kimseden bu hususta emin değilim." demiştir.[3]

Resulullah Efendimiz (s.a.v) hayatı boyunca kafirleri ve münafıkları kazanmaya çalışmıştır. Onların samimi birer mümin olmaları için gayret etmiştir.

Münafıkların bütün tuzak ve oyunlarına rağmen hiç kimseyi münafık olarak damgalamamış, isim vererek hedef göstermemiş, birine münafık olarak seslenilmesini de Müminlere yasaklamıştır.

Her türlü cezayı hak etmelerine rağmen, münafıklara sadece manevi müeyyide uygulamış, onların vatandaşlık hukukuna riayet etmiştir.

Örneğin münafıkların başı Abdullah b. Ubey b Selül ölünce, samimi müslümanlardan olan oğlu Abdullah, Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) gelerek babasını kefenlemek için gömleğini istemiş, ayrıca cenaze namazını kıldırmasını da rica etmişti. Resulullah Efendimiz (s.a.v) İbn-i Selül'ün oğlu Abdullah ve bağlı bulunduğu Hazrec kabilesinin hatrına gömleğini vermiş, cenaze namazını kıldırma ricasını da kabul etmiştir.[4]

MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ: Resulullah Efendimiz (s.a.v.) münafıkların isimlerini kamuoyuna açıklamamış ancak özellikleri hakkında şöyle buyurmuştur: "Münafığın alameti üçtür: 1. Konuştuğunda yalan söyler. 2. Söz verdiğinde sözünü yerine getirmez, 2. Kendisine bir şey emnanet edildiği zaman ihanet eder." [5]

Yine Resulullah Efendimiz (s.a.v) utanma duygusu hayayı ve az konuşmayı, imanın iki sonucu olarak sayarken; çirkin söz ve gereğinden fazla konuşmanın da münafığın iki alameti olduğunu açıklamıştır.[6]

HÜLASA: Rabbim cümlemizi samimi Müminlerden eylesin. Münafıkların her türlü özelliğinden ve fitnesinden bizleri uzak etsin. Amin!


[1] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri

[2] İbn-i Kesir

[3] Üsd'ül Gabe/ İbn-i Kesir

[4] Müsned, V, 203/ Buhari, "Mer?a", 15, "Edeb", 115/ Müslim, "Cihad", 116/Ebu Davud, "?arac", 22/ İbn Hişam, es-Sire, III, 51-53, 67-68, 302, 305, 309/ İbn Sa'd, e?-?aba??tü'l-kübra II, 38, 48, 165; IV, 349-350

[5] Buhari, Îman, 24/ Müslim, Îman, 107-108/Tirmizi, İman 14

[6] Müsned, V, 269/ Tirmizi, Birr, 80