"Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler." (ZÜMER 29)

ÖRNEK VERİLEN 2 ADAM: Allah (c.c.) bu ayet-i kerimede biz insanlara bir misal veriyor. İki adam var. İki köle... Bir köle düşünün. Birçok sahibi var. Üstelik hepsi birbirinden kötü ve yalancı...

Bu zalim efendiler, ondan birçok istekte bulunuyorlar. Olmayacak istekler bunlar... Üstelik aralarında çekişme ve düşmanlık da var. Herbiri istiyor ki; kölem beni dinlesin. Köle hangi birine uysun? Birbirine zıt istek ve emirler... Köle hangi birini yapsın? İnsan şaşırır kalır.

ÖZGÜR İNSAN, KÖLE İNSAN: Bir işçi düşünün. Onlarca patronu olsun. Her patron ayrı bir istekte bulunsun. Bu işçi sağlıklı çalışabilir mi?

Bir de tekbir kişiye bağlı olan adamı düşünün. Sorumluluğu sadece bu kişiye karşıdır. Görevi de bellidir, sorumluluğu da...Misal bu... Tevhid inancına sahip olup sadece Allah'a kulluk yapan ile müşrik olup birçok puta kulluk yapan, bir midir?

Put derken sadece aklımıza taştan ve ağaçtan heykeller gelmesin. Allah'tan başka tapılan ve uyulan herşey puttur. Para, mevki, makam, kadın, şehvet, nefis, kıyafet vb hepsi birer put olabilir. Bunlara taparcasına bağlı olan bir insan özgür olabilir mi?

İnsanın bunların kölesi olduğunu düşünün. Mutlu olabilir mi? Huzur bulabilir mi? İnsan bunlarla huzur buldum zanneder. Kısa sonra öğrenir ki; bu huzur ve mutluluk geçicidir. Kaza, bela, başarısızlık, hastalık ve yaşlılık hepsini siler süpürür. Ve sonunda ölüm de gelir.

KALPLER ANCAK ALLAH İLE MUTMAİN OLUR: İnsan bilmelidir ki: kalpler ancak Allah ile huzur olur: "Bilesiniz ki gönüller ancak Allah'ı zikrederek huzura kavuşur."[1]

Hamd Allah'a aittir Can! Övülecek olan, sevilecek olan ve sayılacak olan ancak O'dur. Allah'tan çok neyi seversen belan olur. Allah'tan çok neye bağlanırsan; üzülür ve kaybedersin.

İbn Abbas şöyle der: "Bu ayet, müşrikle samimi mü'min için misal olarak getirilmiştir.[2]Fahreddin Razi de şöyle der: "Bu ayet, şirkin çirkinliğini ve Allah'ı birlemenin güzelliğini ifadede son derece güzel bir darb-ı mesel­dir." [3]

HÜLASA: Bu konuda son sözümüz şu olsun: Allah'tan başkasına tapan ne zavallı bir köledir. Allah'a köle olan, ne kadar da özgürdür... Allah'a köle olan; Şeytan'ın, nefsinin ve tüm fani şeylerin esaretinden kurtulur, özgürlüğüne kavuşur. Asıl sanat budur. Gerçek yaşam budur. Sen sadece Allah'a kul ol Can! Bilki, gerçek özgürlük Allah'a kul olmaktır.

Şair ne güzel söylemiş: "Anladım işi; San'at Allah'ı (c.c.) aramakmış? Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış." "Neye yaklaşsam? Sonu uzaklık ve kırgınlık? Anla ki yok, Allah'tan (c.c.) başkasıyla yakınlık."[4]


[1] Rad 28

[2] Muhtasar-ı İbn Kesir, 3/219

[3] Fahruddin Er-Razi, Tefsir-i Kebir Mefatihu'l-Gayb

[4] Necip Fazıl Kısakürek, Çile