Sayıların yer almadığı din ve kültür yoktur. Örnek verecek olursak: 1 sayısı İslam dininde tevhidi ifade ederken, Musevilik, Hıristiyanlık, Mısır inancı, Çin inancı, Göktürk inancı gibi birçok dinde yaratıcıdan bahseden metinlerde 1 sayısı yer almaktadır.

3 sayısı, teslis inancı ile Hristiyan inancının temelini teşkil ederken, Hinduizm ve Eski Mısır dinlerinde de teslis inacını çağrıştıran 3'lü tanrı inanışları yer almaktadır.

Ayrıntıya girip ana konumuzdan sapmamak amacıyla son olarak 7 sayısından örnek verelim: Hac ve umre'de Kabe tavafı 7 dönüş, Merve ve Safa arasındaki ibadet de 7 gidiş gelişle tamamlanır.

Eski Mısır'da piramitlerin inşasında 7 sayısı temel bir ölçüdür. Hint dinlerinde 7 sayısı, kutsal sayılardan biridir. Siyonist öğretide 7 kollu şamdan önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde de "Dünyanın 7 harikası" gibi tanımlamalar dikkat çekmektedir.

K.Kerim'de örnek hayatları anlatılan peygamberlerin çoğu eski Mezopotamya'da yaşamışlardır. Tarihi kayıtlar da; astronomi, matematik ve sayıların geliştirildiği yer olarak bu coğrafyayı işaret etmektedir. Bu gerçeğe rağmen Batılı tarihçiler, Kutsal metinleri ve peygamberlere dair bilgileri tarihi kanıt olarak değerlendirmezler. Bu sebeple sayı ve matematiğin tarihi yazılırken dini kaynaklar yok sayılmıştır.

Bununla birlikte Arapça sayılar, Batı medeniyeti tarafından kabul edilmiş ve günümüze kadar değişikliğe uğruyarak kullanıla gelmiştir. Değişikliğe rağmen Latin ve Arap alfabesindeki 1 ve 9 sayılarındaki benzerlik çok açık görülmektedir.

Son bir nokta; Roma sayıları, biçimleriyle bize parmak işaretleri esas alınarak oluşturulduklarını düşündürmektedir. Roma sayılarını incelerseniz, sayılar oldukça basit bir biçimde 5 ya da 10 parmaktan türetilmiş gözüküyor. Bunun kaynağının da Arap kültürü olduğunu iddia edenler olmuştur. Çünkü İslam tarihi kaynaları, Arapların İslam öncesi dönemde de, sadece parmak boğumlarının kullanıldığı basit bir hesap sistemine sahip oldukları ve sayıları parmaklarıyla gösterdikleri bilgisine yer vermektedir. Parmakla sayma uygulamasının o dönemde, özellikle ticari hayatta kullanıldığı ifade edilmektedir.

Sayıların farklı din ve kültürlerdeki yeri ile ilgili; Schimmel'in , "Sayıların Gizemi" İsimli eserine bakılabilir.[1]

5- HADİS-İ ŞERİFLERDE SAYILAR:

Resulullah Efendimiz (s.a.v) Allah'ın kulu ve elçisidir. Allah'ın elçisi, insanlar için en güzel örnek ve rehberdir. O aynı zamanda en iyi öğretmen ve eğitimcidir.

Resulullah Efendimiz (s.a.v) eğitimde bir dikkat çekme metodu olarak ve öğretim amaçlı sözlerinde, birçok sayıya yer vermiştir. Arapçayı en iyi konuşan, Arap dilinin tüm unsurlarını en iyi kullanan Resulullah Efendimiz'dir (s.a.v) Bu eşsiz kullanımda sayıların varlığı da dikkat çekmektedir.

Hadis-i Şeriflerde gecen sayıların tafsilatını, başka çalışmalara bırakarak birkaç örnek vermek istiyoruz: 2 sayısı: "İnsanoğlu yaşlanır ancak onun iki şeyi genç kalır. 1. Mal hırsı 2. Yaşama hırsı" (Müslim, "Zekat" 115)

3 sayısı: "İnsan öldüğü zaman ameli kesilir. Ancak üç şey müstesna; sadaka-i cariye, faydalanılan ilim ve kendisine dua eden hayırlı evlad" (Ebu Davud, "Vesaya" 14.)

4 sayısı: "Kadın dört (sebep) için nikahlanır; Malı, soyu, güzelliği, dini için. Sana dindar olanı tavsiye ederim."