"Bedir'de savaşan 2 tarafta sizin için dersler vardır. Bir taraf, Allah yolunda savaşıyordu. Diğer taraf; inkar edenlerin tarafı idi... Onlar karşı tarafı kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Bunda, gerçekten görenler için bir ders vardır." (AL-İ İMRAN 13)

BEDİR SAVAŞI: Ayet-i kerime Bedir savaşı ile ilgilidir. Bedir savaşında iki taraf vardı: Medine'den gelen İslam ordusu ve Mekke'den gelen Müşrik ordusu... Bir taraf Allah yolunda savaşıyordu, diğer taraf şeytanlık yolunda...

Putperest ordusu, sayı ve silah bakımından İslam ordusunundan fazla idi. Ancak İslam ordusu manevi güç bakımından kat kat üstündü. Müşrik ordusu 1000 kişi idi. 700 deve ve 100 de atları vardı. Ebu Cehil kumandasında Mekke'den çıkıp gelmişlerdi.

İslam ordusu 305 mücahidden oluşuyordu. Askerlerin 74 muhacir, geri kalanı ensardan idi. Orduda 70 deve ve 2 de at bulunuyordu. İki ordunun sayı ve gücü bu olmasına rağmen, Allah (c.c.) yardımıyla; Müminleri, müşrik ordusu karşısında 2 kat daha güçlü gösteriyordu.[1] Böylece iki taraf da karşı tarafı kendilerinin iki katı görüyorlardı.

Bedir'de müşrik ordusunun sayısı ile ilgili Hz. Ali (r.a) şunları söylemiştir:"Resulullah (s.a.v), Bedir hakkında haber topluyordu. Müşriklerin, oraya yöneldikleri haberi bize ulaşınca Resulullah (s.a.v) Bedir'e doğru yürüdü. Bedir. Bir kuyunun adıdır. Biz, müşriklerden önce o kuyuya var­dık. Kuyunun başında müşriklerden iki kişi bulduk. Biri Kureyşten'di diğeri de Ukbe b. Ebu Muayt'ın kölesi idi. Kureyşli olan adam kaçtı. Biz, Ukbe b. Ebi Muayt'ın kölesini yakalayıp getirdik. Biz ona "Topluluğunuzun sayısı ne kadar?" diye her sorduğumuzda o bize "Vallahi onların sayılan çok, kendileri güçlüdür," diyordu. Müslümanlar da, bu söylenenleri duyuyorlardı. Nihayet onu Resulullah'a (s.a.v) getirdiler. Resulullah (s.a.v) O'na "Topluluğunuzun sayısı ne kadar?" dedi. O da: "Valahi onların sayılan çok, kendileri güçlüdür."dedi. Sayı vermekten kaçınıyordu. Sonra Resulullah (s.a.v), O'na: "Kaç deve kesiyorsunuz?" dedi. O da "Her gün on deve." diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v): "Topluluk bin kişidir. Çünkü bir deve yüz kişi içindir." Buyurdu.[2]

İki ordu 14 Mart 624 (12 Ramazan H.2) Cuma sabahı karşı karşıya geldi. Rivayetlere göre; Bedir günü mübareze edenler hakkında şu ayet inmiştir "Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır: İmdi, inkar edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir. Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir!"[3] Savaş öncesi çarpışmak için İslam ordusundan Hz. Ali, Hz. Hamza ve Hz. Ubeyde, Resulullah Efendimiz (s.a.v) tarafından öne çıkarılmıştı. Müşrikler de; Şeybe İbn Rabia, Utbe ibn Rabia ve Velid ibn Utbe'yi öne sürmüşlerdi. Müminler bu ön çarpışmayı 3-0 almışlardı.[4]

Ebu Davud'un bu konudaki rivayeti şöyledir: "Bedr gazvesinde savaş başlamadan teke tek mübareze için müşriklerden çıkan Utbe, Şeybe ve Velid karşılarına çıkan ansardan üç rakibe razı olmayıp Kureyş'ten rakibler isteyince Efendimiz (s.a.v); Hamza, Ali ve kendisinden 10 yaş bü­yük olan Ubeyde ibnu'l-Haris ibn Muttalib'i çıkarmıştı. Üç müşrik de bu çarpışmada öldürüldü. Ubeyde Bedr'de ağır yaralanmış ve Medine'ye dönüşte yolda Safra' denilen yerde vefat etmiştir. Ve­fatında 63 yaşında imiş."[5]

Savaş ikindiye doğru müslümanların zaferi ile neticelendi. Başta İslam'ın en büyük düşmanı Ebu Cehil olmak üzere 70 müşrik öldürüldü, 70 kişi de esir alındı. Müslümanların şehid sayısı 14 idi.[6] (DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Buhari, "Me??zi", 2-17, 46.

[2] Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. t S. 117

[3] Hac suresi 19

[4] Müslim, Tefsir 35; Buhari, Mcğazi 8, Tefsir 22. sure 3; İbn Mace, CiLıad 29

[5] Ahmed Abdurrahman el-Benna, Minhatu'l-Ma'bud fi Tertibi Musnedi't-Tayalisi Ebi Davud

[6] İbn Hişam, es-Sire, I, 606-715; II, 3-43.