HER MÜSLÜMAN MUVAHHİDDİR

Müslüman olmanın ilk adımı tevhid inancına sahip olmaktır. Kişi tevhid dairesinde oldukça Müslümandır. Tevhid inancına sahip olan kişiye Muvahhid denir.

Her Müslüman muvahhiddir. Bu da Kelime-i Tevhid dediğimiz: "La ilahe İllallah Muhammedü'r-Resulullah" cümlesi ile ifade edilir. Anlamı: "Allah'tan başka ilah yoktur. Hz.Muhammed Allah'ın elçisidir."

İslam binasının temeli Kelime-i Tevhiddir. Resulullah Efendimiz (s.a.v) İslam'ın 5 esasını sayarken tevhidi ilk sırada zikretmiştir: "İslam beş esas üzerine bina edilmiştir. Bunlar Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, hacca gitmek ve Ramazan orucunu tutmaktır."[1]

İMANIN EN ÜST DERECESİ

Tevhid, imanın en üst derecesidir. Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: "İman yetmiş(70) küsur şubedir. En üst derecesi La ilahe illallah sözü, en alt derecesi ise yolda insanları rahatsız eden şeyi kaldırıp atmaktır." [2]

BÜTÜN ELÇİLERİN ORTAK MESAJI: TEVHİD

İlk elçi Hz.Adem'den, son elçi Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) kadar gelen bütün peygamberler, insanları tevhid inancına davet etmişlerdir. Bütün peygamberlerin getirdiği dinin adı İslam'dır.

Peygamberlerine tabi olan her kavim de Müslüman olarak isimlendirilmiştir. Yahudilik ve Hristiyanlık gibi isimler, Tevhid inancından sapılması sonucu, sonradan ortaya çıkan isimlerdir.

Örneğin, Yahudi ve Hristiyanlar, Hz.İbrahim'in kendilerinden olduğunu iddia ediyorlardı. Bu iddialarına Al-i İmran Suresi 67. ayet-i kerime'de mealen şöyle cevap verilmiştir: "İbrahim ne Yahudi ne de Hristiyandı. Fakat o, Allah'ı bir tanıyan gerçek bir müslümandı. Asla müşriklerden değildi"

Yahudi ve Hristiyanlar; "Baba Tanrı", "Oğul Tanrı", "Milli Tanrı" gibi inanışlara saparak tevhid dairesinden çıkmış ve müşrik olmuşlardır.

Kudsi bir Hadis-i Şerif'te, Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Ademoğlu beni yalanladı. Halbuki buna hakkı yoktu. Bana küfretti. Oysa onun buna da hakkı yoktu. Beni yalanlamasına gelince, o şöyle diyerek beni yalanladı: Allah beni yarattığı gibi, asla tekrar diriltmeyecektir. Oysa onu yoktan yaratmak bana, tekrar yaratmaktan daha kolay değildir. Bana küfretmesi ise; "Allah, çocuk edindi" demesidir. Oysa ben, tekim, samed'im. Çocuk edinmeyen, doğmayan eşi ve dengi olmayan ilah'ım"[3]

İbn Kesir şöyle der: "O, her şeyin sahibi ve yaratıcısıdır. Şu halde, yarattıklarından, O'nun seviyesine yükselecek veya yaklaşacak bir benzeri nasıl olabilir? O, bundan yüce, mukaddes ve uzaktır."[4] (DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Buhari, "İman" 2

[2] Müslim, "İman" 58; bkz. Ebu Davud, Sünnet 14

[3] Buhari cilt 6, sahf: 16/Buhari, cilt 8, sahf: 41/ (Nesei cilt 4, sahf: 112

14 İbn-i Kesir Tefsiri