"Onlar: "Rabbimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır?" derler." (MÜMİN 11)

Kıyamet kopmuş Ahiret hayatı başlamıştır. İnsanlar inanç ve amellerine göre cennetlikler ve cehennemlikler diye ikiye ayrılmışlardır. Bu Ayet-i Kerime'de geçen cümleyi söyleyenler cehennemliklerdir. Cümlenin söylendiği yer de cehennemdir. Onlar, cehennemden çıkma umuduyla feryat ederler. Tekrar tekrar ölümü ve dirilişi yaşadıkları için; "Acaba affedilip tekrar dünyaya gönderilir miyiz, tekrar bize kulluk fırsatı verilir mi?" gibi umutlar taşırlar. Bir zamanlar inkar ettikleri diriliş gerçeği, onlara bir umut ışığı gibi görünür. Bu onların son çırpınışlardır.

Cehennemliklerin bu çırpınışları Secde Suresi 12. Ayet-i Kerime'de mealen şöyle geçer: "Suçluları, Rablarının huzurunda başları önlerine eğilmiş olarak: Rabbımız, gördük ve dinledik. Artık bizi geri döndür de salih amel işleyelim. Gerçekten biz kesin olarak inandık, derlerken bir görsen."

En'am Suresi , 27-28. Ayet-i Kerimeler de bu konuyla ilgilidir: "Bir görsen; ateşin başında durdukları : Keski geri dondürülseydik ve Rabbımızın ayetlerini yalan saymasaydık da mü'minlerden olsaydık, dedikleri zaman. Hayır, ötedenberi gizleyegeldikleri şeylerle 'karşılarına çıktık. Eğer geri döndürülselerdi yine kendilerine yasaklanan şeylere döneceklerdi. Doğrusu onlar, yalancılardır."

Onların ifadelerinde 2 defa ölüm ve 2 defa diriliş vardır. Buna güvenerek tekrar dirilme, yaşama ve ölme fırsatı verilmesini umarlar. Alimlerin çoğu, kabir azabının varlığı hususunda bu Ayet-i Kerime'yi delil göstermişlerdir. Birinci ölüm dünya hayatının sonundaki ölümdür. Kabre girdiklerinde sorgu melekleri Münker ve Nekir gelir. Kabirdeki hesap için dirilirler. Bu ilk dirilişleridir. Kabirde ikinci defa canları alınır. Ölüm acısını bir kere daha tadarlar. Kıyamet koptuğunda da Ahiret hesabı için dirilirler. Bu da ikinci dirilişleridir. Müfessir Suddi bu görüştedir.

Şu yorumda yapılabilir; Birinci ölüm; ruhlar aleminden dünyaya gelirken yaşanır. Dünyaya doğum ilk diriliştir. İkinci ölüm bildiğimiz ölümdür. Son diriliş de kıyamet günü yaşanır.

Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. Abbas, Katade, Dehhak ve Ebu Malik gibi alimler buna benzer bir görüşle Ayet-i Kerime'yi tefsir etmişlerdir. Bu görüşe göre: "İki kere Öldürülmekten" maksat, insanların, atalarının sulbünde iken ölü olmaları bir de dünyada yaşadıktan sonra ölmeleridir. "İki kere diri" olmalarından maksat ise insanların meniden hayat bulmaları ve öldürüldükten sonra ahirette diriltilmeleridir.

İbn-i Abbas ve ibn-i Mes'ud bu görüşlerine şu Ayet-i Kerime'yi delil getirmişlerdir: "Allahı nasıl inkar edersiniz? Halbuki siz, ölüler idiniz sizi o diriltti. Sonra öldürecek sonra tekrar diriltecektir. Nihayet ona döndürüleceksiniz." (Bakara Suresi, ayel: 28).

Bu Ayet-i Kerime ışığında insan şu soruyu sorabilir; Kaç kere doğum ve kaç kere ölüm var? 1-Yaratılış ve Ruhlar alemi. Kalu bela dediğimiz alem... 2-Ruhlar aleminden babaya, babadan da anne karnına geçiş ve Anne karnındaki alem... 3-Anne karnındaki hayatın doğumla bitmesi ve dünya hayatının başlaması... 4-Dünyadaki ecel sonunda kabir aleminin başlaması... 5-Kıyamet ile son diriliş ve sonsuz Ahiret hayatı...

Bu alemler arasındaki geçişleri diriliş ve ölüm olarak değerlendirdiğimizde 4 diriliş ve 4 ölümden bahsedebiliriz. Bu tesbiti batıl dinlerdeki tenasuh inancıya karıştırmamak gerekir. Ayet-i Kerimelerin ışığında insan varlığının üç safhası olduğunu öğreniyoruz: 1-Yoktan yaratılma ve ruhlar alemi 2- Dünya yaşamı ve ölüm, 3-Kıyamet günü tekrar dirilme ve sonsuz Ahiret hayatı.

Ölüm konusu ve sayısı müminlerin dilinde K.Kerim'de şöyle geçer: "Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek, değil miyiz?" (Saffat, 37/58) Cennete giren Müminlerle ilgili hüküm de şöyledir: "Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar." (Duhan, 44/56)

Görüyoruz ki; K.Kerim'de kafirler için birden fazla ölüm söz konusu iken, Müminler için tek bir ölüm vardır. Demek ki; Müminin ölümü ile kafirin ölümü bir olmadığı gibi, ölüm ve doğumlar arasında da farklar var. Kimi doğum ve ölümlerde sadece ruh söz konusu iken kiminde bedenin de doğumu ve ölümü söz konusu...

Ölüm ve dirilişin aslını Allah bilir. İlim ve hikmet sahibi olan Allah'tır. Bize bildirilen hakikat şudur: Yaratan, yaşatan, öldüren ve dirilten Allah'tır. O kullarını dilediği kadar yaşatıp, dilediği kadar öldürendir. Bunun sayısına da karar veren O'dur.