27 Şubat akşamı tam da mü'minlerin Rablerine huşu içinde ibadet ettiği bir sırada (Regaip Kandilinde) haber kanallarına yürekleri yakan bir haber düştü.Suriye de İdlip'te şehitlerimiz vardı.Önce 9 olarak açıklanan şehit sayısı ilerleyen saatlerde 33'a yükseldi.Bunun anlamı 33 aileye ateş düştü değildi.Tam aksine 83 milyonun kalbine ateş düştü.

Düşman,din iman nedir bilmediği için kandili,bayramı gözetmez.Nitekim eskiden terör örgütü de ya Ramazan içinde de ya da bayram günü karakol basar askerlerimizi şehit ederdi.Çünkü inkarcı kafa hepsinde aynıdır.Onun içindir ki Resulullah (sav) "Küfür tek millettir" buyurmuştur.

Şehitlik ve gazilik dinimizde ve geleneklerimizde çok değerli iki kavramdır.Şehit nurlu gazi onurlu insandır.Çünkü din,bayrak,ülke,vatan,millet, namus ve şerefimiz bu iki kavram ile korunur.Üç tarafı denizlerle ancak dört tarafı düşmanlarla çevrili olan bu güzel ülkemizi korumak için bu iki kavram hep var olacaktır.

Şehitlik makamı dinimizde en yüce makamdır.Bizzat Rabbimiz şehitliği ve şehitlerin makamlarının yüce olduğunu bizlere haber vermektedir.Çünkü Kur'an okuduktan sonra "SADAKALLAH'ul AZİM ".Yani "Yüce olan Allah doğru söyledi" diyoruz.

Öyleyse doğruluğunda en ufak bir şüphe olmayan Rabbimiz şehitler ile ilgili Kur'an'da şöyle buyuruyor:

-"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler." (Al-i İmran, 169-171.

-"...Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz." (Muhammed, 4).

-"Mü'minler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir." (Ahzab, 23).

27 Şubat akşamı ülkemiz bir Uhud acısını daha yaşadı.Hatırlarsanız Uhud'da 70 müslüman şehit olmuştu.Kafir müşrikler sevinçlerini şöyle dile getirmişlerdi :"Bedir'in öcünü aldık.Şimdi üstünlük bizde ".Bunun üzerine Hz.Ömer (ra) şu sözü söyleyerek onların sevinçlerini kursaklarında bırakmıştı:"Yalnız aramızda bir fark var.Bizim şehitlerimiz Cennete gitti.Sizin leşleriniz ise Cehennemin dibini boyladı".

Halid b.Velid hayatının son saatlerinde ağlamaya başlamıştı. Etrafındakiler "Ey Halid! Hastalığın çok mu şiddetlendi?"deyince Halid b.Velid şöyle cevap verdi:"Hayır,hayır.Ömrüm savaş meydanlarında geçti.Vücudum da ok ve mızrak yaralarından dolayı sağlam bir yerim kalmadı.Gel gör ki savaş meydanında değil de yatağımda ölmeme ağlıyorum."

Yasin suresini hepiniz biliyorsunuz.Orada mü'min bir insanın (Habib-i Naccar) şehit edilişi anlatılır.O mü'min insan şehit edilince "kendisine "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.(Yasin,26,27).

Bizlerde beşer olarak aramızdan ayrılan şehitlerimize üzülüyor ve göz yaşı döküyoruz.Ama aslında onlara "Cennete gir!" denildi." ve onlar bizim üzüntülü halimizi gördüklerinde de şöyle demişlerdir:" Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!".

Abdulvasih DURAN