Buzdolabı öncesi yaz aylarında içecekleri soğutmak, yiyecekleri dondurmak ve serin tutmak amacıyla kar ve buz kullanılıyordu. Kar ve buz satışı yapan kişiler aynı zamanda kış şartlarında kar ve buzu depolayan, yaz aylarına kadar koruyup muhafaza eden kişilerdi.


Karlar başlarken, önce dağda kayaların dibinde veya oyuğunda güneşten fazla etkilenmeyen bir yer seçilir, temizlenir, düzeltilir, yağan kar istiflenerek saklanırdı. Bir başka usul de büyük kar çukurları kazarak, karın yağmasını beklemekti. Kar yağınca çukurların etrafındaki o karları toplarlar ve kazılan çukurları doldururlardı.


Tahta tokmaklarla döverek karı sıkıştırırlar, hazırladıkları çukurların içindeki sıkışmış karları daha sonra hasırla örter ve hazırladıkları çukurları kapatırlarmış. Kış boyu temin edilen tonlarca kar ve buz, karcı esnafı tarafından bu kuyularda muhafaza ediliyordu.


Toprağın altında muhafaza edildiğinden karlar erimez, Mayıs ayı gelip havalar ısındığında, dondurma mevsimi geldiğinde, çukurları bir kenardan açarlar ve büyük testerelerle donmuş ve muhafaza altına alınmış bölümleri bloklar halinde keserek yeniden kapatırlarmış.


21 kuşaktır Bursa'da Uludağ'dan buz getirip saraya İstanbul'a Padişah'ın Sarayına taşıyan bir ailenin varlığını biliyoruz. Buzcular ailesi 1940 yılına kadar Uludağ'dan buz getirip satmış. Aileden İsmail Buzcular çocukluk yıllarında Bursa'da Tuz Pazarında 45-50 buzcu katırını saydığını hatırlıyor.
Edebey Köyü'nden İbrahim Altınok ise , "Çocukluğunda Uludağ eteklerinde tarlada çalışırken, hayvan otlatırken 50-60 at ve eşekle, kalın çuvalların içinde buzları İnegöl'de dondurmacılara götürenleri yol boyuna oturup seyrederdik "şeklinde ifade ediyor.


Çocukluğum Cerrah Yolu'nda geçtiği için kıl keçe torbalarda samanla izole edilmiş buz kalıplarını aynı şekilde sıkıştırılmış kar çuvallarını eşek ve atların üzerinde ben de çok iyi hatırlıyorum. Gün ışımadan tamamen gece yolculuğu yaparak, buz ve kar'ları yerlerine ulaştırırlardı.
Müşterileri dondurmacılar, şerbetçiler, kahvehaneler, çay bahçeleri, soğuk içecek satılan bütün yerler olurdu. Türkiye'deki ilk buz fabrikası İstinye Buz Fabrikasıdır. İlçemizdeki Buzhane 19 Nisan 1967 tarihinde faaliyete geçince karcılık mesleği de ortadan kalkmış oldu.


Kaynakça : 15.07.2018 tarihinde eski pastaneciler Fehmi Çalım ve Sabri Yalın ile görüşüldü. Ahmet Faruk Urfalı 17 Şubat 2012 Bafra Haber Gazetesi, http://www.bursa.com/.../saraya-serinlik-tasiyan-bursali-ail.../,

RESİM: POŞETLENMİŞ KAR VE KESİLEREK SATILAN BUZ

SOSYAL MEDYA YORUMU: İsmail Er : Altmışlı yıllarda biz dondurma yapardık. Geleneliler bize kar getirirdi at ve merkepler ile. Biz de onları saman veya talaşa gömerdik. Her gün veya iki günde bir gelirdi. Bir anlaşmazlık olup fazladan gelirse harman yerinde parça parça satarlardı. Dondurma bittiği zaman fıçıya gazoz atıp akşam üstleri buzlu gazoz satardık. Kulakları çınlasın Geleneli Altıparmak Etem, rahmetli anasınla buzane kurulana kadar getirdiler. Buz sıkıştırırken fıçılara hasar veriyordu bazen deldiği de oluyordu. Biz işi bir sene uzattık, kar ile devam ettik, zor alışmıştık buz işine. Kıran köylüler de bu işi yapardı. Bunlar köyün epeyce üstünden testere ile kesip çok güzel kalıplı bir halde keçelere sarılı gelirlerdi. Meşakkatli bir iş idi fakat alışmışlar. 10 liraya bir beygir yükünü getirirlerdi. Ne güzel günlerdi o günler. Yanında da bir yük odun 7.5 lira idi. Kalanların kulakları çınlasın, ölenlere ALLAH RAHMET EYLESİN