Eski zamanları hatırlattığı için çoğumuzun dikkatini çekmemiş bir TRT dizisi... Öteden beri mesleğin gereği "öğretmen" konulu her film veya dizi dikkatimi çekmiştir. Ölü Ozanlar Derneği, Her Çocuk Özeldir, Black(Siyah), Koç Carter, Özgürlük Yazarları, Sürgün, Koro vb filmler.... Öğretmenlerin fedakarlığı üzerine kurulan böyle dizileri izleyip kendimizle kıyas yaptığımızda çok olur.

Zaman zaman çok basitleşen kurgu ve senaryo bazen de basit olmasına rağmen çok duygusal olarak tasarlanabiliyor. TRT'de yayınlanan Kara Tahta isimli dizinin baş kahramanı Atlas Hoca bir matematik öğretmeni. Daha önce genellikle edebiyat öğretmenlerini başrolde izledik. Milli Eğitim Bakanlığının "matematiği sevdireceğiz" sloganı ile paralel bir çerçevede tasarlandığını düşünmedim değil. Ülkemizdeki gençlerin matematik başarısı içler acısı... Böyle dizilerle bir nebze de olsa matematiğe ilgi uyanabilir. Lakin gençler televizyondan daha çok internet üzerinden izliyorlar.

Facebook'un "yaşlıların kullandığı" sosyal platform olarak adlandırıldığı gibi "televizyon izlemek" de artık yaşlılık emaresi olarak görülüyor sanırım.

Fakat bizim gibi, gençlerin önünde durup, onlara istikamet vermeye çalışan öğretmenler, güzel davranışlar sergileyen bu dizilerden istifade edebilir. Fark edebildiğim kadarıyla güzel kesitler izleyeceğimiz bu dizide halk hikayelerindeki genel kurgu ve vurgu söz konusu. Mert yiğit boylu poslu Atlas Hoca'nın: "Sen benim lise aşkım değil tek aşkımsın!" dediği güzeller güzeli kızımız Irmak ve bu aşkın arasında kara diken gibi kötü karakterli arkadaş Bekir...

Olaylar Edirne'de bir lisede geçmekte. Daha lise çağlarındayken bir kış günü gitmiş oldukları tatilde buzların çatlayıp suya düşmesi ile boğulmak üzereyken kurtarılan kızımız, yıllarca kendini kurtaran kahramanın bu kötü karakterli arkadaşı olduğunu sanması... Gerçek kahramanımızın dikkatsizlikten tekrar suya düşüp boğulmakla yüz yüze kalması ve okul müdürü olan babasının gelip kurtarması... Babası ile annesinin boşanıp ayrılması... Delikanlı bir matematik öğretmeni olarak babasının müdür olduğu ve kendisinin lisede okuduğu okula tayin edilmesi... Sanırım kaba hatlarıyla özetlemiş oldum diziyi.

Beni duygulandıran ve sınıfta öğrencilerime de izletmekten gurur duyduğum sahnelerden bahsedeyim. İyi bir öğretmen kötü bir baba olan Müdür, Atlas Hoca'nın annesinden boşanınca, okuldaki bir öğretmenle evlenmiş ve ondan bir kızı olmuş. İçine kapanık konuşamayan küçük bir kız kardeş. Delikanlı öğretmenimiz küçük kıza masallar anlatarak onunla tatlı bir iletişime geçmiştir. Atlas Hoca kendisine atılmış bir iftira yüzünden o akşamı nezarethanede geçireceği için hikaye anlatamayacaktır. Babası: "Şimdi onun bir işi var, bu akşam gelemeyecek." dediği noktada cümle yarıda kalır ve bilinmedik numaralı bir telefon arar. Edirne'ye yeni tayin olmuş, babasının eski öğrencisinin telefonundan hikaye anlatmak için arar Atlas Hoca...

Olumsuz şartlara rağmen sözünde duruyor olması beni çok etkiledi. Ufacık bir çocuğun gönlüne dokunmak için böyle zor durumlarda bile araması çok dokundu bana. Bunu öğrencilerin de izlesin istedim sınıfta.

Hemen devamında Bekir'in kardeşi: "Atlas Hoca, emniyette olduğu için derse gelemeyecek ve ders maalesef boş geçecek" demesiyle sevinen öğrenciler, 1-2 dakika içinde ilginç bir derse başlıyor. İzlediğim filmlerden farklı bir teknik kullanarak ders anlatıyor Atlas Hoca.... Kahvehanelerde çalışmak zorunda kalan ancak "Sen okula devam et, ben sana harçlığını veririm" diyen eski müdürünün mağdur evladına eğitim adına ufak bir yardım yapar polis efendi. Telefonunu verir ses kaydı için...

Dersin boş geçeceğini sanan öğrenciler sınıfların içinde bulunan hoparlörden matematik öğretmenlerinin sesinin geldiğini duyunca şok olurlar. Hoparlörden konuşan öğretmen sakız çiğneyen kız ve sıranın üstüne oturan erkek öğrencisini uyardıktan sonra derse başlar. Çemberi, teğet geçen doğruyu ve pi sayısını anlattıktan sonra hayattaki hangi çemberlerin içinden geçtiğimizi vurgular. Hayatın içindeki matematikten de birkaç cümle ekleyiverir.

Bütün okul o derste matematik dinlerler. Memleket evlatlarının yetişmesi için bir dersi dahi feda etmeyen matematik öğretmeninin bu tutumu beni duygulandırdı. Biz ekranlarda basit bir kurgu izlerken duygulanıyoruz lakin gerçek hayatta çok daha büyük fedakarlıklara katlanan öğretmenlerin olduğunu biliyorum. Zaten şöyle bir genel kanaatim var. Birçok öğretmenin hayatını, iki saatlik filme sığdıracak olsanız hepsinden binbir çeşit başarı öyküleri izlersiniz.

Üstü kapalı 25 yıllık öğretmenlik yapmış biri olarak kendinden bahsettiğimi burada açıklamış olmayayım. Bu dizide, dürüst, çalışkan, orijinal yaklaşımları olan, öğrencilerini aşkına tercih edecek kadar fedakarlık gösterebilen, yaptığı iyilikleri söylemeyen, mütevazı bir öğretmen izliyoruz.