Kamera denince hemen aklımıza ilk gelen kameramanların omuzlarında taşıdıkları biraz da ağır olan kameralar gelir.Kamera kavramıyla şüphesiz ilk olarak olarak bu şekilde tanıştık.

Ancak teknik ilerledikçe kameraların şekli ve çeşitleri artmaya başladı.

Örneğin,"Güvenlik Kamerası" dediğimiz bir kamera çeşidi ortaya çıktı.Bu Güvenlik Kameraları önce önemli yerler için kullanıldı.Ancak daha sonra yaygınlaşarak Fabrika,İş Yerleri,Okullar,Camiler ve hatta evlerimizde de kullanılmaya başlandı.

Bu kameralar her tarafa takılınca caddenin başından sonuna kadar neler olup bittiğini iş yerlerinin kameralarından izlemek mümkün hale geldi.Bir çok bakımdan iyide oldu.Çünkü özellikle hırsızlık,soygun ve diğer suçlar bu kameralar sayesinde kolayca tespit edildi.

Güvenlik Kamerasıyla beraber "Cep Telefonu" kameraları da yaygınlaşmaya başladı.Artık insanlar karşılaştıkları bir olayı telefonunun kamerasını açarak kaydedebiliyor.

Bu kameralar sayesinde bazı insanların hayatı kararırken bazıları da ünlü olabiliyor.

Eğer yanlış bir iş veya hareketiniz kameraya yakalandıysa hayatınız kararabiliyor.Tam tersine örnek ve güzel bir hareketiniz kameraya yansıdıysa ve bu görüntüler sosyal medyada da yayınlandıysa hayatınız kurtuldu demektir.

Bu konularla ilgili çok örnekler izlemişsinizdir.Mesela Kedi,köpeğe tekme atanlar ,ağaçları kıranlar,ormanları ateşe verenler,hırsızlık yapanlar,karısını dövenler v.b. görüntüler hiçbir zaman hoş karşılanmamıştır ve yapanlar nefretle izlenmiştir.Hatta bu kişiler hakkında soruşturmalar bile açılmıştır.

Birde olumlu yönden kameralara yakalananlar vardır.Örneğin,açıkta kalan bir kedi,köpeğe yiyecek verenler, bir garibana yardım edenler,yere döşen bayrağı yerden kaldıranlar,balkondan düşen bir çocuğu tutup kurtaranlar v.b. görüntülerin sahipleri de olumlu yönde meşhur olmuşlardır.Bu iyi davranışları yapanlar elbette ki büyük çoğunluktur. Ancak kameranın tespit etmediği bir çok iyilikler de pek fark edilmiyor ve bilinmiyor.

Bazen bu tür görüntü ve haberler o kişilerin hayatının kurtulmasına da sebep olabiliyor.Bugünler de okuduğum bir örneği sizlerle paylaşayım.Bir ilimizde Üniversiteyi kazanan bir kız öğrenciyi babası kız yurduna getirip vedalaşmak üzereyken kız "Baba bari bana 10 lira ver" der.Baba gariban olduğu için "Gerçekten yok kızım" der ve gitmek üzereyken oradaki vatandaşlardan birisi babaya yaklaşır ve 100 lira verir."Bunu kızına ver.Ve kızına de ki "bu para arka cebimdeydi ancak fark etmemiştim.Böylece kızın onuru kırılmasın".

Biraz sonra oraya yakın bir lokanta sahibi olayı duyar ve gidip kıza:"Kızım istediğin zaman benim lokantama gelip yemek yiyebilirsin" der.

Bir zaman sonra başka bir hayır sahibi bunları duyar ve gelip o kıza burs sözü verir.

Böylece hayır severlerin yardımları peş peşe gelir.

Bu örnekler elbette ki çok güzeldir.Bu öğrenci kızın şansı,bu olayın etraftakiler tarafından duyulmasıydı.Belki de (İnşallah) Eğitim Öğretimin sonuna kadar bu yardımlar artarak devam edecektir.

Peki ya kameraya yakalanmayan ve kimsenin haberinin olmadığı garipler ne olacak? Bu garipler eğer istemekten de çekiniyorlarsa daha da zor durumda kalacaklardır.

Onun içindir ki Rabbimiz bize bu tür utangaç garibanları arayıp bulmamızı istiyor:

"Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna adamış olan fakirlere veriniz. Onlar yeryüzünde gezip dolaşmaya güç yetiremezler. Utangaç olduklarından dolayı, bilmeyenler, onları zengin sanırlar. Oysa sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük yapıp kimseden bir şey de isteyemezler. Ne türden bir iyilik yaparsanız, şüphe yok ki, Allah onu bilir.(Bakara,273).

UNUTMAYIN:İnsanların kameraları her şeyi görmeyebilir.Siz yine de Allah'ın kamerasından (Kur'an'dan) bakmaya çalışın.