Futbolda sonucu iki kalite belirler. Biri oyuncularının ayak kalitesi, ikincisi mücadele kalitesi...

İnegölspor'un geçen yıl oyuncu kalitesi oldukça iyiydi. Kağıt üstünde iyiydi. Şampiyonluğa oynayacak bir kadro kurulmuştu.

Fakat iş, sahada oyun ve mücadeleye gelince o kalite ortaya bir türlü çıkmadı. Şampiyon olacak denilen, 'O sene bu sene' denilen takım, küme düşmekten 5 hafta kala kurtuldu.

Bu sene ise seçilen oyuncular eldeki imkanlar dolayısıyla geçtiğimiz yıldaki kalitenin altında.

Fakat, şu bir gerçek ki oyuncuların ortaya koydukları mücadele müthiş.

'Benim adım Hıdır, elimden gelen budur' diyorlar ama mücadelelerini de ortaya koyuyorlar.

İnegölspor, belki zirveye oynayamaz. Play-Off da çok zor. Ama bu mücadelesini sürdürsün, gönüllerde yer edinir.

Evet, grupta ahım şahım bir takım yok. Birkaç sivrilen ekip var.

Düşecek dediğimiz de birkaç ekip olduğunu düşünürsek; bu mücadele belki ummadığımız yerlere de bizi getirebilir.

Maçta kaçırdığımız çok net fırsatlar da var ama pas kalitesi rakibimizin daha iyiydi. Biz daha seri hücuma çıkıp pozisyonlar yakaladık.

Bir de Raif'i çizgiye gömmek anlamsızdı.

Ortada daha etkili olduğunu golde gördük. Hoca, Raif'i çizgide oynatarak kalitesini düşürüyor.

Ben en çok 9 numaralı çocuğu beğendim. Enes Ata. Takımdaki 11 içinde ben farklıyım diyor.

Ona ayak uyduracak oyuncu sayısı az İnegölspor'da.

Kaybedilen 2 puan var. Ama kazanılan bir mücadele örneği.

Son dakikada o golü atsan mutlu olacaksın.

Bu arada maçın hakemine de değinelim.

Belki tribünler beğenmedi ama müthişti. Geleceği sağlam. Özellikle avantaj kuralını uygulaması, pozisyonlardaki duruşu tavrı çok iyiydi.

Keşke böyle hakemlerin sayısı artsa bu liglerde...