SORU: Kaçak kat çıkmak, havayı kirletmek, çevreyi kirletmek, gürültü kirliliğine sebep olmak, yayalara tahsis edilen kaldırımlara park etmek gibi davranışlara karşı İslam'ın hükmü nedir? Tüm bu ihlaller "kul hakkı" kapsamında değerlendirilir mi?

CEVAP: Bir kimsenin ilke olarak kendi mülkünde yerin merkezine ve üstten gök yüzüne kadar kullanma hakkı vardır. Başkasının bu kısımlara girip tasarruf hakkı bulunmaz. Ancak böyle bir kullanım toplum yararı (maslahat) gözetilerek sınırlandırılabilir.

Günümüzde Belediye imar kanun ve planları o şehir veya kasabada oturanlar için bağlayıcı olur. Yol veya komşu tarafına yapılacak imar dışı çıkıntılar, arada kendisine ait bahçe olmaksızın komşunun bahçesine veya evinin mahrem yerlerinin görüleceği yere yakın açılacak pencereler ya da kat ilaveleri yoldan geçenlere veya komşulara sürekli olarak rahatsızlık vereceği ve onların görüntü alanını azaltma, hava sirkülasyonunu önleme gibi sebeplerle rahatsızlık nedeni olur.

Bu durum şu hadisle çelişir: "Cebrail (a.s) bana komşuyu o kadar çok tavsiye etti ki, neredeyse komşunun komşuya mirasçı olacağını sandım.". Yine Allah'ın elçisi yol kenarında oturup geçenlere rahatsızlık verenlere engel olmak istemiş, "burada oturacaksanız yolun hakkını verin.". Yolun hakkı nedir? sorusuna ise; "geçenlere selam vermek ve bir kötülük görünce buna engel olmağa çalışmaktır." buyurmuştur.

Hava ve ses kirliliği meydana getirmek de böyledir. Yaya kaldırımına park edilen araçlar da gelip geçenlere rahatsızlık verir. Ancak Belediyeler uzun yıllardan beri özel garajı olmayan tüm yeni konutlardan garaj parası tahsil ettği halde, bu paralarla mahalle aralarına "otopark" lar inşa etmediği için yol kenarları oto park alanı haline gelmektedir. Kamu adına toplanan para hangi amaçla alınırsa o amaca harcanmalıdır.

Hz. Ömer yol kenarlarında satış yapan esnafı, bir pazar inşa ederek orada toplamış, Fustat (Kahire) ve Kufe şehirleri kurulurken ana cadde ve şehir merkezi ile kabristan olacak yerler için bizzat kroki çizerek imar planı hazırlatmıştır.

SORU: İş bitirmek için hatır gönül kullanmak caiz midir?

Cevap: Bir kimsenin kamu veya özel sektörle ilgili meşru işlerini bizzat veya bir temsilci aracılığı ile takip etme ve sonuçlandırma hakkı vardır. Bunu yaparken kamunun veya özel kişilerin hakkını ihlal etmemek ve hakkı olmayan şeyleri elde etmemek şartıyla aracı kullanmasında da bir sakınca bulunmaz. Çünkü bu takdirde aracı ya bir haksızlığı önleme ya da işi çabuklaştıma için araya girmiş olur. Allah (c.c) veya bir kul hakkının zarar göreceği konuda aracılık caiz olmaz.

Nitekim şerefli ve varlıklı bir kişinin cezasını kaldırma konusunda aracı olmak isteyen sahabiye Allah Rasulü'nün; "Bu suçu kızım Fatıma işleseydi, cezayı yine uygulardım." sözü anlamlıdır.

Dipnotlar:1. En'am, 6/ 152; İsra,17/ 34. 2. Müslim, İmare, 26-30. 3. Zeylai, Nasbu'r-Raye, IV, 44. 4. bk. Hamdi Döndüren, İslami Ölçülerle Ticaret Rehberi, s. 140 vd.

Prof. Dr. Hamdi Döndüren

ALTINOLUK DERGİSİ 2001 - Ocak, Sayı: 179, Sayfa: 014