Meşhur hikayeyi biliyorsunuz. Baba yorgun bir şekilde evde gazete okuyor, çocuk ise babasından kendisini çarşıya ve alışverişe götürmesini istiyor.Baba gitmemek için kendince mükemmel bir yol bulduğuna inanarak elindeki gazetenin ekinde bulunan dünya haritasını yırtar.Ve çocuğunu çağırır: "Oğlum şu yırttığım dünya haritasını düzgünce yapıştırıp getirirsen seni çarşıya götüreceğim".

Çok kısa bir süre sonra çocuk elindeki dünya haritasını doğru bir şekilde yapıştırmış halde getirir.Baba "Bunu nasıl yaptın" diye sorar.Çocuk "Baba ben dünya haritasına hiç bakmadım bile.Arkasında bir adam resmi vardı, onu düzeltince öbür taraftaki dünya haritası da kendiliğinden düzelmiş oldu".

Baba şaşkınlığını gizleyemez ve şöyle der:"Demek ki bir adam dünyayı düzeltebilir."

Aile küçük bir devlet gibidir. Yada devletler büyük bir aile gibidir.Ailede yetişen hayırlı bir evlat nasıl ki o aileyi cennet bahçesine çeviriyorsa,bir ülkede yetişen hayırlı bir evlat da o ülkeyi cennet gibi yaşanabilir hale getirebilir.

Ülkemizde ki (özellikle inançlı kesim) insanlar yıllarca çok sıkıntılar çektiler. İnançları sebebiyle horlandılar,dışlandılar ,eğitim hakları kısıtlandı (başörtüsü ,katsayı v.b.) ,örtüsüyle kamuda görev yapamadıkları için bir çoğu işini gücünü kaybetti.

İşte haksızlık ve zulümlerin devam ettiği bir dönemde Yüce Rabbimiz bu millete güzel ve temiz (Tayyip) bir insan hediye etti.Milletimiz de bu güzel ve temiz (Tayyip) insanı mahcup etmedi.Her defasında bir öncekinden daha fazla bağrına bastı.

Rabbimiz güzel ve temiz insanlarla ilgili Kur'an'da destek sözü veriyor ve bu ilahi kurallar (sünnetüllah) kiyamete kadar da devam edecektir."...kim Allah'tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder.Ve ona beklemediği yerden rızık verir.Kim Allah'a güvenirse O (Allah) ona yeter..."(Talak,1,2) .

O güzel ve temiz (Tayyip) insan hep içinde Allah korkusu taşıdı. Ülkesine ve milletine karşı hizmet etmekten başka bir şey düşünmedi.O nedenledir ki Rabbimiz hep ona yardım etti, ve onun hakkında kurulan plan ve desiseleri yok etti.Çünkü o biliyordu ki"Onların(zalimlerin) bir planı varsa Allah'ın da bir planı vardır".

Halk o güzel ve temiz (Tayyip) insanı hep sevdi.Onun samimiyetinden hiç şüphe etmedi.Ağlarken de samimi olduğunu,konuşurken de samimi olduğunu,fakirin sofrasına otururken de samimi olduğunu seven sevmeyen herkes kabul ediyordu.

O güzel ve temiz (Tayyip) insana yapılan haksızlıkları Rabbim geri çevirdi.Ona yapılan beddualar sahiplerine geri döndü.Çünkü:

-Okullara koyduğu Kur'an-ı Kerim,Siyer ve Temel dini Bilgiler dersleriyle dinini öğrenen günahsız çocukların duası ona ulaşıyordu.

-İlkokul 5.sınıfı bitirene kadar Kur'an öğrenmeyi yasaklayanların yasaklarını kaldırarak Kur'an okuyan o yavrularımızın duaları arkasındaydı.

-Hayal ettiği üniversiteyi kazanmasına rağmen örtüsü sebebiyle okuyamayan genç kızlarımıza özgürlük getirdiği için yapılan dualar ona ulaşıyordu.

-Tek suçu İmam Hatip'te okumak olan o gençlerimin üniversite yolunu açtığı için anne ve babaların duaları arkasındaydı.

-İnancı gereği örtüsüyle çalışamadığı için vicdanıyla cüzdanı arasında tercih yapmak zorunda bırakılan hanım kardeşlerimizin duaları onunla beraberdi.

-Engelli,fakir fukara,garip gurabaya uzattığı ellerinden dolayı yapılan dualar arkasındaydı.

-Filistinli,Iraklı,Suriyeli,Mısırlı mazlumların duası onunla beraberdi.

Ey güzel ve temiz (Tayyip) insan!Nice ülkeler senin gibi bir lidere sahip olamamanın üzüntüsünü taşıyor.Ve nice zıt gruplar "Ah keşke bizim tarafta da böyle bir insan yetişseydi" demenin acısını çekiyor.Ama çok şükür ki sen milletten yanasın ve Rabbimiz seni bu millete hediye olarak verdi.

İmam Hatiplilerden ne çıkar? Diye yıllarca alay edenlere unutamayacakları bir ders verdin.

Ey güzel ve temiz (Tayyip) insan, bundan sonraki yüce ve kutlu görevinde de Rabbimizden başarılar diliyor,Allah yar ve yardımcın olsun.(Amin)