Birkaç gün önce Hazine ve Maliye Bakanımızın sunumları ile ekonomide yeni teşvik paketi açıklandı. Açıklanan teşvik paketi Türkiye'nin ithal ikameci politikadan ihracatçı ve imalatçı ülke mantığına geçmesi açısından önemli ve hatta seneler önce yapılması gereken bir hamleydi diyebiliriz. İVME

( İleri, Verimli, milli Endüstri ) Finansman paketi olarak adlandırılan destek paketini üretimin kalkındırılması açısından önemli buluyorum. Dedim ya aslında 2010'lu yıllarda uluslararası sermayenin gelişmekte olan ekonomilere aktığı, bizimde kaynak olarak değerlendirdiğimiz dönemde yapılmış olsaydı daha iyi olurdu. Tabi ki ülkenin imalatçı ve ihracatçı potansiyelinin yükseltilmesi açısından hızla adapte edilmesi gerekiyor.

Desteklenecek başlıklara baktığımızda ülkemizin özellikle ara malı tarafında ciddi eksiğinin olduğunu ve % 60'a yakın oranda imalatın ithalata bağımlı olduğunu biliyoruz.

Özellikle ana ithalat kalemimiz olan enerji, petrol ve petrol türevi ürünleri düşündüğümüzde doğru yatırımların ciddi avantaj yaratabileceği aşikardır. Ara malı olarak oldukça fazla kalem ürün olması dolayısıyla burada her birini yazmamız zor olacaktır.

Ülkemizin bir diğer gelişen alanlarından biri olan makine imalatının ön plana alınması üretim ve ihracat hedefinde olan bir ülke için yerinde bir hedefleme olduğunu düşünüyorum. İmalatın finanse edilme yöntemi olarak işletme ve yatırım kredileri olarak ayrılmakla mevcut üretim yapan firmalar ile yeni yatırımın ayrımı da yapılmaktadır.Burada bazı noktaların spesifik olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle finansman maliyetinin kar marjları ve satış sirkülasyonları tarafından taşınamadığı günümüzde yatırımın geri dönüşünün iyi hesaplanması gerekmektedir. Para bolluğunda bankaların şirketleri teminat karşılığında bilançolara bakmaksızın krediye boğduğu şekilde ilerlememiz durumunda sadece sorunu ileriye ötelemiş oluruz.

Finansman paketinde açıklanan bir diğer önemli konu da tarımdır. Dünya'da stratejik sektör olarak tüm ülkelerin önemle eğildiği alanda desteklemeler önemlidir. Ancak içerik olarak sadece ürün belirtilmesi açıkçası şahsımca eksik kalmıştır. Çünkü tarımsal ölçek, arazi yapılanmaları, köy yerleşik hayatı, verimlilik, endüstriyel tarım gibi kavramların önce öğretilmesi sonrasında da teşvik edilmesi ile Dünya tarımsal ürün rekabetinde aktif olarak yer alabileceğimizi düşünüyorum.

İhracat atılımını hedeflediğimiz ve motivasyon yaratmayı hedeflediğimiz bu finansman paketinde uluslararası piyasa ve ülkelerin üretim alanlarının göz önüne alınması gerekmektedir. Açıkçası teşviklerin verilmesinden önce SWOT analizi yapılarak ülkemizin uluslararası ticarette nasıl konumlanması gerektiğini stratejik olarak ortaya koymamız gerekmektedir. Buna ek olarak harekete geçmeden önce Sanayi, tarım ve insan kaynağı envanterimizi çıkararak top yekünhedeflendirmenin daha verimli olacağı kanaatindeyim. Aksi durumda kaynakları verimli kullanılması daha zor gözükmektedir.