Zatına layık şekilde Hamd-u Sena Allah'a, sınırsız Salat ve Selam Yüce Resulullah'a

Sokağa çıktığımızda insanlarımıza dini konularda sorular sorsak. Tabi ki Müslüman olduğunu ifade edenler üzerine bir çalışma olsun. Hangi mezhebe tabisiniz? Desek bir kısmı Hanefiyim, Şafiyim gibi mezhepleri söyler. İtikattaki mezhebiniz kimdir diye sorsak, bilenlerin sayısı azalacak. Bir İmam Maturudi bir İmam Eşari akla gelmeyecektir. Bu büyük imamlar yazdıkları muhteşem eserlerle Ehli Sünnet Akaidini ortaya koydular. Ehli Küffara karşı elimize büyük bir hazine bıraktılar.

Din derslerimizde Yüce Allah'ın Esmalarından, sıfatlarından anlatımlar yaparken işin sadece ezber boyutunda bırakmayıp hayatın gerçeklerinden örneklerle davranışlarda akaidin yerleşmesine temel oluşturmalıyız.

Söylemlerimizle eylemlerimizin uyumlu halde olması nihai gayemiz olmalıdır.

İlahiyat fakültesinden bir hocamız trafik kazası geçiren bir genç kızın kaza sonrasında ateist olduğunu anlatmıştı. Yabancı dil üzerine çalışmaları, spiker olma hayalleri sonuçsuz kalıyor ve sınıf öğretmeni olmaya karar veriyordu.

BEN SİZİN TANRINIZA İNANMIYORUM

Bir arkadaşım da 8-9 yaşlarındayken bir kızın başından geçen bir olay sebebiyle ateist olduğunu anlatmıştı. Kızın 25 yaşındaki abisi o da bir trafik kazası sonucu hayatını kaybediyor. Bunun üzerine arkadaşım annesiyle özel görüşme yapıyor ve ona Müslüman olup olmadığını soruyor. O da Elhamdülillah Müslümanım ben namazımı kılar, orucumu tutarım diyor. Sizin başınızdan geçen üzücü olay sırasında neler söylediniz ki küçük bir çocuğun inanç sistemini değiştirmişsiniz. Anne diyor ki 'evet çok üzücü bir olay yaşadım ve dedim ki neden benim oğlum başka birisi değil. Başka biri olsaydı.'

Namazını kılıp, orucunu tutan annemiz itikat bakımından İslam inancı çizgisinden çıkmış farkında değil. Hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine iman eden kişinin böyle bir inancı olamaz. Allah'ı zalimlikle itham ediyorsun. Halbuki O, her şeyin sahibidir. Veren de alan de O'dur. Takdir eden, tayin eden, irade eden Yüce Allah'tır.

SÖYLEM VE EYLEM BİRLİKTELİĞİ ŞART

Söz var ki insanı imandan çıkarabilir. Bu sebeple akidemizi sağlama almak durumundayız. İnsan inandığını yaşamazsa nefsaniyeti ve dünyeviliği devreye girer. Kendi nefsini ön plana alıp Rabbimizin iradesini devre dışı bırakabilir.

Yapılan araştırmaya göre Allah'a inanıyor musunuz sorusuna inanıyorum diyenlere ikinci bir soru soruluyor "Allah'ın işlerinize karışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" Allah'ın işlerime karışmadığına inanıyorum cevapları verilmiştir. Bu oran yüzde 4 civarındadır. Bunu Türkiye nüfusuna oranlarsak 3 milyon iki yüz bin yapar. Araştırmada meleklere, peygamberlere ve kadere dair sorular da soruluyor. Sonuç olarak insanımızın 35 milyon kadarı İnanç esaslarıyla hayata bakışı arasında bozukluk var. Akide problemleri var. Bu demek oluyor ki Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman söylemi artık geçerliliğini kaybetmiştir.