İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan sonra Düzce Belediye Başkanı da istifa etti. Sonrasında birçok iddia ortaya atıldı.

Bu iddialara göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara, Bursa, Balıkesir, Uşak, Niğde, Nevşehir Belediye Başkanlarının istifalarını istedi. Gelen haberlere göre; istifası istenen Belediye Başkanlarına Şubat ayına kadar süre verildi.

İddialar böyle olunca kamuoyu, sıradaki istifa edecek ismi merak etmeye başlamıştı. Ancak beklenen istifaların devamı gelmedi. Sular durulmuş gibi gözükse de işin aslı göründüğü gibi değil. Ak Parti, 2018 yılına kadar Belediye Başkanlarında büyük temizlik hedefliyor. Ak Parti'de siyasi fırtına artarak devam edecek.

Paylaşılan isimlere de takılıp kalmayın. Bu isimler değişebilir. Tahminler ve iddialar çıkmayabilir. Kesin olan bir şey var, istifa eden başkanların sayısı tahminimizden daha fazla olacak. Aslında Ak Partili hiçbir Belediye Başkanının koltuğu garanti değil.

Son gelişmelerin, birçok Belediye Başkanının uykusunu kaçırdığı kesin. Özellikle de Teşkilatı ile kavgalı olan, FETÖ ile mücadelede ihmali olan, halk tarafından sevilmeyen ve hizmetleri zayıf kalan Belediye Başkanlarının üstü çiziliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basına kapalı toplantılarda, birbiriyle kavgalı, hatta hiç konuşmayan milletvekili, belediye başkanları ve il başkanlarına dair çok sert sözler söylediğini biliyoruz. Aynı il, aynı ilçe ve aynı teşkilattan olup, birbiri ile kavgalı olanlar, kendi siyasi geleceklerini bitirdikleri gibi aslında en büyük zararı AK Parti'ye veriyor.

Erdoğan başkanlığında, Ak Parti Genel Merkezi çok ciddi ve kararlı. Bu değişim ve dönüşüm tavizsiz devam edecek. Sürecin durmuş gibi gözüktüğüne bakmayın. Genel Merkez'de ve yerelde çalışmalar devam ediyor. Listeler oluşturuluyor. Gelecek günlerde, isimleri kesinleşenler, istifa etmeye devam edecek.

Altepe başta olmak üzere istifa edecekleri iddia edilen tüm Belediye Başkanlarının çok zor bir süreçten geçtiği kesin. Öyle ki, kamuoyu yerlerine gelecek isimleri tartışıyor. Böyle bir iddiaya muhatap olan herkesin tüm moral ve motivasyonu gider. Bu açıdan sürecin uzamaması gerekiyor.

Aldığımız bilgiye göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında, geçen hafta yapılan AK Parti MKYK toplantısında, kongre süreci değerlendirildi ve bazı belediye başkanlarında gözlemlenen performans düşüklüğü gündeme geldi.

2019 yılı çok önemli. Mart 2019 yerel seçimleri, Kasım 2019'daki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri; Türkiye'yi bekleyen bu seçimler tarihi önem taşıyor. Ak Parti eriyip tükenmemek için bu değişimi yapmak zorunda. Erdoğan, bu açıdan değişim sürecini çok önemsiyor. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki; şahısların gurur ve haysiyetleri değil ülkenin geleceği söz konusu.

Ak Parti teşkilatlarını ve Belediye başkanlarını bekleyen değişim, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında çok açık gözüküyor. Başkan Erdoğan diyor ki: "Bize ayak uyduramayanlar gidecek. Millet nezdinde karşılığı olan, çalışan isimlerle yola devam edeceğiz. 2019 seçimleri çok önemli. Teşkilatlarda yaşanan değişim süreci, yerel yönetimlere de sirayet edecek.

"Teşkilat başkanlığımız ve yerel yönetimler başkanlığımız bu konuda bir çalışma yaptılar. Metal yorgunluğu derken bunu sadece teşkilatlar için demiyoruz, belediye başkanlarından da yola devam edemeyeceklerimiz var. İstanbul'daki süreci, başarısız ve performansı düşük olan belediyelerde de işleteceğiz. Seçimlerden kiminle başarılı çıkacaksak, onlarla çalışacağız. Aşama aşama bu süreç işletilecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinde sürecin nasıl işleyeceğini de çok açık görüyoruz. Başkan Erdoğan diyor ki:

"Biz, rutin, alışılmış, sıradan bir siyasi parti değiliz. Bizim siyasi partimiz, aynı zamanda bir davadır. Bu davaya inanmış olanlar, bu davaya gönül vermiş olanlar, gerektiğinde genel merkeze gelir istifasını teklif eder, ondan sonra da bir başka arkadaşla yola devam edilebilir. Zaten istifa eden de, partiden istifa amacıyla değil, bulunduğu makamı boşaltmak için o tür bir adım atar. Tabii partideki görevleri, partinin üst yönetimi, gerektiğinde istifasını istemeden de alabilir."

"Belediyelerdeki durum tabii ki farklı... Onun iki yöntemi vardır: Partiden ihraç veya görevi ihmal veya kötüye kullanmaktan dolayı yapılabilir. Tabii ki biz bu yolları denemek istemiyoruz. Eğer hakikaten illerde ilçelerde bu tür sıkıntılar varsa, teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcımız çağırır görüşür kendileriyle; iyi niyet içerisinde mesele çözülür. Ama olay belediye olduğu zaman farklı... Ama orada da görüşmek suretiyle gelinen nokta budur denilebilir; ilgili başkana, istifa suretiyle o makamı boşaltmanın kendisini de bizi de sıkıntıya düşürmeyeceği anlatılabilir."

"Bir makama getirilirken her şey iyi güzel, ama benim metal yorgunluğu olarak dediğim durumlarda makamı boşaltılmasının istenilmesi niye yadırganıyor? Kaldı ki istifa ya da görevden ayrılma, bu davada bir sorun olarak görülmemelidir. Ama dava olarak görmez de, hasbi değil hesabi davranırsan; 'Benim şanım var şerefim var' dersen, kusura bakma ama, partinin şerefi herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir."