İnegöl'lü İshak Paşa'nın Amasya kökenli olduğu gerçeğini bir daha yineleyelim. Zira, dedesi İsa Bey, Amasya Emirliği'ni üstlenen Şadgeldi Ailesi'ne mensuptur. İshak Paşa, babası İbrahim Ağaya nisbet edilmemiş; dedesi İsa Bey'e nispet edilerek şöhret bulmuş ve İsabeyzade İshak Paşa olarak tanınmıştır.

İnegöllü İshak Paşa, İsfendiyar Bey'in kızı Tacünnisa Sultan Hatun ile evlendiği için Kastamonu Beylik Hanedanı ile de akrabalık bağı kurmuştur. Diğer yandan, Amasya Emirliği ile Kastamonu Candar-oğulları Beyliği arasında da öteden beri akrabalık bağının, kurula geldiği unutulmamalıdır.

Söz gelimi, İshak Paşa'nın kayınpederi olan İsfendiyar Bey, İshak Paşa'nın büyük dedesi Muslihüddin Mustafa Bey'in Ağabeyi ve Yıldırım Beyazıt'den sonra Amasya Sancak Bey'i olan Fahreddin Ahmed Gazi, İsfendiyar Bey'in eniştesidir. Bir diğer ifade ile Fahreddin Ahmed Gazi, Kastamonu Beyi, Kötürüm Beyazıt'in damadıdır.

Kurulan bu akrabalık bağları ile Amasya-Kastamonu ve İnegöl üçgeninde sosyal bir oluşum, meydana gelmiştir. İshak Paşa'nın dedesi İsa Bey'e Yıldırım Beyazıt tarafından İnegöl'de İsaören Köyü'nün dirlik olarak tahsis olunmasından sonra 1461 yılı'nda da İsfendiyaroğulları Beyliği,tasfiye olunmuş ve Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştır.

Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmed Han tarafından YenişehirYarhisar ve İnegöl, Kastamonu Beyi İsmail Bey'e dirlik olarak verilmiştir. Şüphesiz İnegöl'ün İsmail Bey'e verilmesi ve İsfendiyar Bey'in kızı ve de İshak Paşa'nın eşi Tacünnisa Sultan Hatun'unun, İnegöl'e yerleşmesi, İnegöl coğrafyasında gelişen sosyal yapılanmayı derinden etkilemiştir.

İnegöl doğumlu olmasına rağmen İshak Paşa'nın, Amasya Muhafızı Yergüç Paşa'nın maiyetine girmesi ve O'nun maiyetinde bir maliye bürokratı olarak yetişmesi de son derece dikkat çekici bir durumdur.

Amasya Tarihi yazarı Hüseyin Hüsaneddin Efendi'nin verdiği bilgiye göre İshak Paşa, Yergüç Paşa ile birlikte Edirne'den Amasya'ya döndükten sonra-uzunca bir süre-Amasya'da yaşamıştır. Ancak Fatih Sultan Mehmed'in Karadeniz bölgesine yönelik yapacağı askeri harekat sırasında 1460 yılında Ankara'ya davet olunmuş ve kendisine, Anadolu Beylerbeyliği verilmiştir.

Bu nedenle -ilgili bölümlerde görüleceği üzere- İnegöl'lü İshak Paşa'nın ilk hayri eserleri, Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olarak kullanılmış olan Ankara ve Kütahya'da yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmed Han döneminde ve 1460-1469 yılları arasında yönetim kadrolarında, süratle, yükselen İnegöl'lü İshak Paşa, 1466 yılında vezaret payesi alarak İstanbul'a gelmiş ve Rum Mehmed Paşa'nın, sadrazam olduğu bir sırada vezirliğe yükselmiş ve divanda yerini almıştır. İstanbul Sultan Ahmed Camii civarında bulunan mescid ve hamamı, muhtemelen bu dönemde inşa ettirmiştir.

Fatih Sultan Mehmed vakfiyeleri arasında yer alan ve Sinan Paşa adına düzenlenmiş olan Eyüp İmaret Vakfiyesi'nin altında vezaret payeli şahit olarak İnegöl'lü İshak Paşa'nın, İshak bin İbrahim olarak, imzası görülmektedir.

1469-1471 yılları arasında sadaret makamına getirilen İnegöl'lü İshak Paşa -muhtemelen- bu dönemde İnegöl'deki cami ve külliyesini inşa ettirmiştir. Bu nedenle İnegöl'deki İshak Paşa Camii ve Külliyesi'nin,1466-1471 yılları arasında inşa edilerek hizmete alındığı söylenebilir.

1471 yılında sadaret makamından azledilerek, Kraloğlu Mühtedi Sarı İshak Paşa ile halef-selef olmuşlar ve İnegöl'ü İshak Paşa, Selanik Valiliğine gönderilmiştir. (DEVAM EDECEK)